bugün

çok otantik, gizemli, soyut, ilginç bişey. Nasıl anlatılır bilemiyorum.
Bedeni ayakta tutan.
rabbin, cebrail meleği için kullandığı kelime.
bir kelime anlamını, kullanım biçimden alır. tek başına yazılırsa sözlük gibi olabilecek tüm anlamları sıralamak gerekir.

örneğin, "tuz ruhu"
örneğin, karagöz oyunundaki tiplemelerden olan "bebe ruhi",
örneğin, ahmet haşim'in "Ateş gibi bir nehir akıyordu. Ruhumla o ruhun arasında" dizesi
Bedeni ayakta tutar.
elle tutulamayan, gözle görülemeyen kavram. kimileri gerçekten böyle bir şeyin var olduğunu ifade eder, kimileri ise bunun gelecekte pozitif bilim çerçevesinde bir şekilde açıklanabilir bir kavram olduğunu düşünür. hakkında bilimsel açıdan hiçbir şey söylenemez, yalnızca hipotezler geliştirilebilir. eğer bir gün bu konuda bir teori ortaya konabilir, ruh kavramı fiziksel ve kimyasal şekilde açıklanabilecek bir seviyeye inirgenebilirse o zaman durumlar değişir.
içindeki gizem,
sözlerini anlamlandıran, gözlerinden yağmurlar yağdıran..

kocaman bir gizem hem de..
sessiz mutsuzlukları mutlulukla dağıtan, bir gülümseme dudaklarında çoğalan..
" bir ben var benden içeri " dır.
Ruh 7 mertebedir.
Taş gibi kalbi var.
Ot gibi adam ya.
Hayvan ya bu.
Cin gibi uyanık.
Melek gibi ya
insan adam gibi adam.
Sultan.
"bütün dünyanın en ıssız köşesi, ruh. susuzluktan ölüyor insan." demiş antonie de saint exupery bir mektubunda.
tanrının canlı ruhuna bahşettiği yaşam parçası.
Eğer bedende olmadığı sürece ruh bir kez güvenlik altına alınabilirse, ruhun yokluğunu sonsuz bir süre devam ettirmemesi için herhangi bir neden olamaz.

Gerçekten de bir insan sırf kişilik güvenliğini hesaplayarak, ruhunun bir daha asla bedenine dönmemesini arzu edebilir.

(Kalbi bedeninde olmayan bir şey?)

-iç düzenlemeler-
varlığına inandığım olay ki daha önce yapılan bazı bilimsel olaylarda kesin olarak olmasada ispatlanmıştır hassas terazide bir tartıda bakıkınca kalbi duran kişinin o anda vücudundan 9 gram eksildiği gözlemlenmiştir bu vücuttan ayrılan ruh olabilir.
Maddi bedenin, ihtiyaçların dışında olandır. Çok belli ruhumuzun maddi bir bedene sıkışıp kaldığı, acı çekiyor. Anlaşılmak istiyor o yüzden ruh eşini arıyor. Bir ceza gibi burası onun için ama o bize doğru yolu hissettiriyor. O bizim en saf halimiz. Bizi biz yapan, bizi değerli kılan. Yoksa maddi bedende sadece bir hayvan olarak kalırdık. insanı değerli kılandır içinde bulundurduğu ruh. Ancak ölünce tam olarak ne olduğunu anlayabileceğiz.
Varlığına kesinlikle inandığım tinsel bir öz.Sırrının Allah katında olduğunu biliyoruz.Ruh görmeden nasıl bulabiliyor kendi değerini, özünü.Ruha söylemeden kendisinin yapması çok acayip.Hani bir elmanın yarısı gibi ne bileyim bazı ruhlar. Bundan iki sonuç çıkar. Kalu Bela'da ya çok karşılıklı kalınmış ya da daha önce aşina bir ruh. Hani elbette bir ruhla ilişik olmak güzel bir şey... Varlığına inancım sonsuz... Yani ruh ikizim kadın da erkek de olsa tabiki de severim.Nasıl parçalarını taşıdığım insan ya da varlıklara kötülük yapayım? Ruh çok özel bir konu. Oysa bir sürü ruh var. Milyonlarca ruhtan birisi buluyorsa ben ruhun varlığına inanırım. Sonuç olarak da ruh ikizime/ikizlerime de zarar vermek aklımın ucundan geçmez. Çünkü parça ruh. Nasıl kötülük yapabilirsin ki? Karşındaki baktığın da senden bir parça... Parçanı,kesitlerini taşıyor. Gel de şimdi onu karşına al aynı ruhtansın alabilirsin de ama kızgınlığın söner. Ne bileyim bazı ruhlar çok benziyor birbirine. Hani sanki görüp de konuşmuşlar gibi. Ruhun varlığına geçen seneye kadar inanmazdım. Ancak bu sene inanıyorum. Çok acayip birileriyle tanımadan tanışmak... içimden kötülük yapmak da gelmiyor. Çünkü parçalarını taşıdığım varlıkları elbette ki seviyorum... Çok özel konu olan ruhun bazı ruhlarla ilişik olduğunu düşünüyorum artık. Ama her yerde rastgelmek çok enteresan bir durum. Hani bu parçanı kırsan sonra pişman oluyorsun. Kızsan sonra pişman oluyorsun. Değişik bir durum. Ama ruh cidden var...
"...En az saydam olan gölgemizdir, ruhlarımız..."

(Seçme Şiirler - Victor Hugo, s.123)
Hidayet, ruhun Cennet’idir. Dalâlet, ruhun Cehennem’idir. işârât-ül i'caz
Varolmayan, insanların ölümü kabul edemedikleri ve baş edemedikleri için uydurdukları madde olmayan varlık.
Şüphesiz ki beden esaretinde acı çekmektedir.
insan ve hayvanı taş ve kömür gibi maddeden ayıran bir yaratılış.

hatta maddede bile ruhun olduğuna inanıyorum. taşların bile ruhu var bence.
böyle bir şey yok ve olamaz da.
Ölmek üzere olandır.
kuran da tek bir yerde ruh geçer o da cebrail i kasteder.
kuvvetli bir görüş vardır ki o da islamda ruh diye bir tanımın varlığı kabul edilmemiştir.
yoktur.
bir şekilde iğrenç et yığınında gezinip gelişmenin yolunu bulmuş ışık hüzmesidir, her bir elektrik sinyalinde gezinen fotonlarla öğreniyor, ve beyne de şekil veriyor.
görsel
güncel Önemli Başlıklar