rte nin deniz baykal la tv ye cikmaktan korkmasi

(bkz: joseph joseph)

belki de medaya'ya yansımayan bir olayın, henüz rte istanbul belediye başkanı iken oğlunun ehliyetsiz araba kullanıp birine çarpıp öldürmesinin ve nasıl olduysa artık, ceza almamasının ortaya çıkmasını istemiyordur. ve ya buna benzer bir çok şeyin ortaya çıkmasını istemiyor da olabilir.

rte'yi sevdiğimi söyleyemem deniz baykal'ı da sevmem bu nedenle objektif bir yorum olacak sanırım yazdığım şey.
rte'nin haklı korkusudur ve programa çıkmamakla da doğruyu yapmaktadır. iktidar partisinin başı olarak 6-7 yıldır başbakanlık yapmaktadır. bu süre içinde mutlaka sayısız hataları olmuştur. (çok iyi niyetli düşünerek hata diyorum. ispatlayamayacağım için yolsuzluk vs. olaylarına hiç girmiyorum).
bu nedenle olası bir münazarada recep tayyip erdoğan savunma yapan, deniz baykal ise sürekli saldıran taraf olacak ve savunma ne kadar iyi olursa olsun yine de tayyip erdoğan ve partisi bu işten zararlı çıkacaktır. deniz baykal'ın ise kaybedecek hiçbir şeyi yoktur. gönül isterki tabiki çıkıp konuşsunlar tartışsınlar. ama empati yaparsak; ben deniz baykal olsam tıpkı onun gibi her fırsatta recep tayyip erdoğan'ı canlı yayında tartışmaya davet ederdim ve her reddedişi için de korkuyor gelemiyor derdim. kendimi başbakanın yerine koyduğumda da, onun yaptığı gibi deniz baykal'ın çağrılarını görmezden gelir ve işime bakardım.

stratejist değilim ama kendi çapımda iyi bir gözlemci olmama dayanarak bu olayın bir türlü gerçekleşmemesinin nedenini rte'nin olası tırsması olarak görmediğimi belirtmek isterim. siyasi kariyerleri ve mevcut durumun yarattığı şartlar gereği şu an oldukça zor bir durumda bulunan ve deyim yerindeyse tek atımlık barutla dolaşan güçsüz bir ana muhalefet partisinin lideri karşısına golyat misali çıkacak bir rte'nin bu işten hem de bir seçim arifesinde çıkmanın kendisine getireceği hiçbir poitik kazanç yoktur. buna halk arasında kısaca siklememek diyoruz.

yok yok kızıp da baykal ı tokatlarım diye korkuyordur.