bugün

Bu soruyu soran vatan hayini terörüsttür.
Mantıklı bir açıklama değil.
(bkz: hokus pokus)
(bkz: sı fır la dım ba ba cım)
(bkz: bilal erdoğan a kara para soruşturması)
(bkz: para yoketmeyi sizden öğrenecek değiliz)
(bkz: sıfırlamak bizim işimiz)
Çatır çatır yiyerek.
Ssk yi batiranlar hesap sormaya calisiyor. Bu ne cesaret.
Sana hesap mı verecek kardeşim. Erdoğan düşmanları yine aynı safta.
(bkz: ona şey demeyelim de)
O kadar para kimin cebine gittsiyse cebi patlasın.
bir soru cümlesidir.
yeni bir sihirbazlık hilesi ile;

(bkz: hokus pokus baracak obamaa)
yolda yürürken kaybetmemiştir. zaten o kadar parayı nakit olarak taşımak hem reel değil hem güvenli değildir.
Mehmet Yiğittürk'ün yazısı. nedenleri ve sonuçlarıyla güzel bir şekilde açıklamakta ve hesap sormaktadır.
--spoiler--
Suriye meselesine gelin başka bir açıdan bakalım. AKP’nin iktidara geldiği 2002 sonunda toplam dış borcumuz 130 milyar dolardı. Bugün, yani 2012 mart ayı itibarı ile dış borcumuz 318.2 milyar dolar.

Üstelik bunun büyük bir kısmı da özel sektöre ait. Nasıl ödenecek bu borç?

ihracat yapıp, döviz kazanarak. Ama biz ihracattan çok ithalat yapıyoruz, yani sattığımızdan daha fazlasını alıyoruz. Satışı artırmalı, daha fazla döviz almalı ve açığımızı kapatmalıyız.

Burada bir ara verelim ve Suriye konusuna dönelim.

Suriye bizim komşumuz ve ABD’nin çıkarları uğruna gırtlağını sıkmaya çalışıyoruz. Diğer komşumuz olan Rusya Suriye politikamıza karşı. Kürecik’e kurduğumuz Amerikan radarının ilk hedefi olacağını açıkladı. En büyük doğalgaz tedarikçimiz. Vanayı kapattığı anda bir tarafımız donuverir.

Diğer komşumuz Irak. Orada da hükümet Suriye politikamıza karşı. ABD eliyle parçalanmasına yardım ettik. Şu anda da yine Amerika çıkarları doğrultusunda Barzani’yi dost tutup “Kürdistan”ın kurulmasına yardım ederken aslında kendi bölünmemizi hızlandırıyoruz.

Diğer komşumuz iran. Irak ve Rusya ile yan yana, ABD’ye ve Suriye politikamıza karşı. O kadar ki, eğer Suriye’ye bir saldırı olursa karşılık vereceğini ilan etti. En büyük doğalgaz tedarikçilerimizden biri de iran. Kürecik’e kurduğumuz Amerikan radarı iran’a karşı en büyük tehdit. Ama israil’in güvenliği için…

Tekrar ihracata dönelim. iran’a yaptığımız ihracat toplam ihracatımızın en büyük kalemini oluşturuyor. Bu yılın mayıs ayı itibarı ile, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 513 oranında artarak 2 milyar 663 milyon dolarlık bir hacme ulaştı.

Hani satıp para kazanacak ve borçlarımızı ödeyecektik ya… işte en çok iran’a sattık.

Peki iran’a satışımız yüzde 513 artarken bizi iran ve Suriye üzerine kışkırtan AB ile durumumuz nasıl? Yüzde 6.9 azaldı. Toplam ihracatımız 4.7 milyar dolar. Yani bir tek iran, onlarca AB ülkesinin yarısından fazla malımızı alıyor. Onlardan daha fazla para kazandırıyor bize…

Peki ABD? bizi borçlandırıyor. Geldi Kürecik’te radar kurup bütün komşularımıza düşman etti. Bizi hedef haline getirdi. Şimdi de ne diyor biliyor musunuz: “Kürecik’teki radarı korumak için 4 milyar dolarlık silah almanız gerekiyor.”

Yani, “bir toplum nasıl aptal yerine konulur” desem ancak bu kadar olur.

Bakın. iran’a 2.6 milyar dolar, Irak’a 864 milyon dolar, Rusya’da 575 milyon dolarlık satış yapıyorsunuz.

Ne etti toplam? 4 milyar 102 milyon dolar.

Yani Coni bize diyor ki, “O komşularına mal satarak kazandığın parayı bana ver, ben de sana silah vereyim.”

Niye birader?

Cevap veriyor: “O komşularına düşman olup, benim adıma onları vurman için.”

Nasıl ama? iyi pazarlık değil mi?

Televizyona çıkıp iran’a, Suriye’ye zart zurt etmek değil maharet. Hesap yapmak gerek. Hesap zart zurt değildir. ihracatımızın en fazla arttığı ülke iran. Coni diyor ki “gırtlağına sarıl.”

Biliyor muyuz, iran’da nüfusun yüzde 36’sı Türk… Ya Amerika’da?

iran sınır komşumuz. Ya Amerika?

iran Müslüman. Ya Amerika?

Suriye, iran’ın bağımsızlığının en önemli payandalarından biri. Eğer Suriye ile düşman olunursa, bu iran ile de düşman olmak demek. iyi de ne uğruna? Amerika dedi diye.

Bir de üstüne par vereceğiz öyle mi? Dedim ya hesap başka iş, zart zurt başka iş.

Bunu anlatabilmek için bir rakam daha vereyim. Suriye’ye ihracatımız bir milyar 856 milyon dolardı. Ya şimdi?

Şimdi sıfır.

Sıfır sorun diye başladığımız yolculukta geldiğimiz yer burası işte.

Şimdi soralım, bu ülkeyi yönetenler sizce hesap mı yapıyor?

Ya da daha doğru bir soru soralım:

Bir hesap yapılıyorsa bu hesabı kim yapıyor? Bu sıfır hesabının sahibi kim?

Komşu ülke topraklarına gömülen bu paraların hesabını kim verecek?
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar