bugün

baz luhrmann tarafından aynı adla beyazperdeye aktarılmıştır.
1999 yılında şehir tiyatroları bünyesinde başar sabuncu rejisiyle sahnelenen oyun. romeo'yu murat coşkuner, jüliet'i sevtap çapan oynamıştı.
(bkz: başar sabuncu)rejisiyle berbat edilmiş oyun..
romeo, julliet'ten önce başka bir kızdan hoşlanıyordu ve onun için ölüp bitiyordu. daha sonra julliet'i baloda görmesiyle diğer kızı direk sattı.olayın başka bir bakış açısı. * *
"ey hançer, senin kının burası, paslanacaksan orada paslan" der juliet ve kalbine saplar hançeri. bunu yaptıran aşktır işte. aşkın nasıl olması gerektiğini, ulaşılmazlığın nasıl bir acı olduğunu en iyi şekilde anlatan bir başyapıt.
isp. romeo y julieta*
romeo: buraya gelirken kim klavuzluk etti sana?
juliet: ilkin aşk yol gösterdi. aklını bana verdi, ben de ona gözlerimi.
dünya aşıklar tarihinde *erkeğin isminin ilk sırada olduğu tek aşık çift
Dire Straits'in 1 şarkısıdır.
Romeo, Juliet'ten söz ederken şöyle der:

'Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:
Biz dönünceye dek siz parıldayın diye.
Gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde;
Utandırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı.
Gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı.
Öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte
Gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı.'

buna karşılık Juliet, Romeo'yu beklerken geceye şöyle yönelir:

'Bana Romeo'mu ver; sonra öldüğünde
Al da küçük yıldızlara böl onu;
Onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki,
Bütün dünya gönül verip geceye,
Tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe.'
#1932436 nolu entry'nin aksine dünya aşıklar tarihi'nde (o da neyse) erkek isminin başta olduğu tek çift değildir. (bkz: ferhat ile şirin)
#1932436 nolu entry'nin aksine dünya aşıklar tarihinde erkek isminin başta olduğu tek çift değildir. (bkz: kerem ile aslı)
the tragedy of romeo and juliet.
ayaküstü sevişengiller familyasından olan ateş ile barut.
william shakespeare in tahminen 1595' li yillarda yazmis oldugu oyun. shakespeare in bu oyun icin esinlendigi kaynak, 1563' te genc yasta bogularak olen arthur broke (ya da brook) adli ozanin 1562 yilinda yazdigi romeus and juliet adli siirdir. bu ozan da siirine kaynak olarak boisteau nun fransizca oykusunu almisti. boisteau ise bu oykuyu bandello nun italyanca oykusunden aktarmistir. ayrica shakespeare in bu oyununun luigi groto nun "la hadriana" oyununa benzer ozellikleri de vardir. shakespeare, broke' un siirinden esinlenirken olay dizisindeki bircok yeri kendine gore degistirmistir; ornegin bunlardan biri, Broke un siirinde mercutio diye bir karakterin olmayidir. bu siirde romeo saldirgandir ve tybalt i oldurur. oyunda ise dovusmeyi istemeyen romeo , cok sevdigi arkadasi mercutio , tybalt tarafindan olduruldugu icin dovusmeye zorlanir ve bu arada tybalt' i oldurur. broke' un siirinde, romeo, sevimli bir delinkanlinin, sabit fikirle cilginliga varan davranislarini yansilarken, shakespeare, romeo karakterine daha insancil ve nesnel ozellikler getirmistir. yine broke 'un siirinde juliet ailesini ve dadisini aldatan, gunah dolu bir genc kizdir. oysa, shakespeare bu karakeri de olaylar dizisindeki mantikli yerine oturtmustur.
romeo ve juliet olay dizisinin uzun ve karmasik bir oykusu vardir. efes'li ksenofon' un efesiaca adli oyununda, oyunun kadin kahramani anthia ,asil kocasindan cesitli entrikalar yuzunden ayri dustugu sirada, ailesi tarafindan evlendirilmek istenmesi karsisinda gunaha girmemek icin, bir doktordan oldurucu bir zehir ister. doktor oldurucu zehir yerine, onu uzun sure uyutacak bir surup verir. anthia uyandiginda kendini bir mezarda bulur. bu kez acliktan olmek uzereyken, onu haydutlar bulurlar ve oradan cikarirlar. cesitli seruvenlerden sonra anthia ve kocasi birbirlerine kavusurlar. buna benzer baska bir olay dizisi, iamblichus syrus ' un babyloniaca adli oykusudur. bu da yukaridakinden bir yuz yuz elli yil once, i.s ıı. yuzyilin ortalarinda yazilmistir. romeo ve juliet olay dizisine bircok ulkenin oyku geleniginde rastlamak hic de zor degildir. italyan halk edebiyatinda oldugu kadar, oteki avrupa ulkelerinin geleneklerinde de bu temaya rastlanabilir. anadolu halk edebiyati icinde de bu olay dizisinin varyantlarini bulmak mumkundur.
(bkz: ozdemir nutku)
ingilizce dersinde işlediğimiz kitap oluyor kendileri. Ayrıca çevirilerin çok abuk-sabuk yapıldığını farketmeme neden olan kitaplardan biridir.
şiddetle başlayan hazlar,şiddetle son bulurlar,ölümleri olur zaferleri,öpüşürken yok olan ateşle barut gibi.(perde 2,sahne 5) gibi süper sözler bulunan oyundur.
Ah , parçalan yüreğim! ey her şeyini
Elden çıkaran zavallım, parçalan hemen!
Hadi gözlerim, zindana!
Bundan böyle bakmak yok özgürlüğe!
Ey aşağılık topraktan doğan vucut,
Toprağa dön,harekete son ver hemen;
Romeo'yla ile ağır bir tabuta gir sen!
birbirlerinden habersiz 50 kez intihar edip,bir tülü ölmeyi beceremeyen 2 aşık.lakin sonunda ikiside ölmeyi büyük bir becerisizlikle becerip ölür.
romeo ve juliet'ten:

Romeo: Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:
biz dönünceye dek siz parıldayın diye.
gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde;
utandırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı.
gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı.
öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte
gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı.

Juliet: Bana romeo’mu ver; sonra öldüğünde
al da küçük yıldızlara böl onu;
onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki,
bütün dünya gönül verip geceye,
tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe…

Romeo: Asaletim sadece aşkının tapınağına girdiğimde olacak içimde.
Bir gün yıkılırsa bedenin başka ülkelerin çamurlu evlerinde
Bil ki bütün denizleri ayaklarına dökeceğim.

Juliet: Eğer sevgin azalacaksa gittikçe çoğalan aşkımdan, bırak avcılar çıkarsın kalbimi yerinden!
Sök at ne varsa çamura bulanmış sevdaları,
bu dağların ceylanlarını,
kana susamış kontları ve senden arta kalan şu cılız bedenimi!
Yok et benim olmadığım bütün şatoları. Görebileceğin bir şey kalmasın benden kalan.
Batı kültürünün aşkı empoze edilişi olarak görenler olmasına rağmen insan sormadan duramaz acaba böyle bir aşk mümkün mü diye.
söylenen sözler bir çok kez ileti olmuş muhteşem ötesi bir eserdir. Okurken insan hangi birini aklımda tutayım bunların diye kıvranır. Aşk ancak böyle güzel tarif edilebilinirdi. Ancak Fuzulinin leyla ve mecnunu gibi bizden eserleri boş geçmeden sevilmelidir bu eser.
Tam anlamıyla aşk budur dedirten eserdir. Esasında bizim edebiyatımızda da vardır bu tarz eserler ama yazarın kelimeleri ve cümleleriyle insan suratına vurduğu tokatlar bir başkadır. Sezarın hakkı sezara kimse alınmasın...
(bkz: klasik)
(bkz: exit music)
güncel Önemli Başlıklar