bugün

dünya çapında bir rock yıldızı veya sadece yerel barlarda sahne alabilen amatör bir rock grubunun gitaristi olması fark etmeksizin hemen hemen her her rock grubunun gitaristinde gözlenebilen, "ya aslında hiç çalasım yok da arkadaşları kırmamak için geldim." tavırıdır.

özellikle uzun gitar sololarında acı çeken bir yüz ifadesiyle servis edilir ve zaman zaman izleyenlere "ya bu kadar acı çekiyorsan çalma arkadaşım. parası neyse ben vereyim ama ne olur çalma !" dedirtir.
candır, lezizdir, olmazsa olmazdır.

şimdi arkadaş geçmiş zaman(bizim de rock grubumuz varkene) bir prova çıkışında bas gitaristimizin ısrarı ile "dorock bar" bünyesinde murder king adlı müthiş amatör grubu dinlemeye gitmiştik. grubun methini çok duymuş ama bir türlü gidip de izleme şansı bulamamıştım. grup sahneye çıktı iced earth, metallica, iron maiden, slipknot,... bütün popüler grupların şarkılarını babalar gibi çaldılar.

kızıl saçlı bateristleri(sonra tanıştık adı onur'du yanılmıyorsam), hafif etine dolgun ve hiperaktif bas gitaristleri, kısa saçlı lead gitaristleri ile beraber anadan doğma "müzisyen karizması" olan bir ritm gitaristleri vardı. ama ritm gitarist sahnede o kadar durağan ve hareketsizdi ki, o kadar "sıfır rol" ile enstrumanını çalıyordu ki ister istemez dikkatinizi çekip aklınıza "ulan adamın cenazesi mi var acep" sorusunun takılmasına sebep oluyordu.

şimdi demem o ki tripsiz gitaristlerin hepsi de siktirip gidip hocalık yapsın, ekmeğini oradan kazansın onlar efendi gibi. ama yapılacak şey "sahne müzisyenliği" olacaksa bir yerde mutlaka o triplere girilmelidir.
triplerde haklılardır, lakin o kadar da gözüne sokulmaz insanın.
(bkz: slash)
eski heavyci gitaristlerin dünyaya gitar çalmaya değil şov yapmaya geldiklerini düşünürüm hep. *
güncel Önemli Başlıklar