referandumda hiçbir kürt hayır demez

(bkz: pkk bok yiyor sizde sıçmak ister misiniz)

türkiye'deki siyasi kirliliğin ve manipülasyonun en bariz hali. kürtler sürekli bir araç ve turnosul kağıdı görevi görür. islamcılar, kemalistleri suçlamak için kürtleri koz olarak kullanır; kemalistler ve ülkücüler de hakeza onları alt etmek için kürtleri koz olarak kullanıp, dururlar. oysa hiç bir kürt referandumda ''hayır'' demez. evet dese de akp için evet demez.

(bkz: kürtlerin referandumu boykot etmesi)

evet cephesi safları sıklaştırın, bdp'ye yer açın. denklem değişiyor, saflar netleşiyor.

ilginç bir durumla yeniden karşılaştık ama şaşırmadım; şöyle ki,

pkk ve apo' nun hayır çağrısından hareketle türkiyedeki vatansever milliyetçi cenahın aynı safda birleşmesi dikkat çekici bir husus idi. bu noktada evet' çilerde kara propaganda yaparak hayır cephesinin çeşitliliği üzerinden söylem ürettiler.
(bkz: mhp chp bdp tkp emep ödp dsp)

fakat gelinen noktada pkk ve apo' nun çağrısına rağmen kürt siyasileri hayırclıkta zorlanıyorlar, hatta öyleki hayırcılık yapmaktan ziyade boykotta karar kıldılar; çünkü biliyorlardı ki sandığa giden kürt vatandaşların evet deme ihtimali çok yüksek.

uzun siyasi hesaplar sonunda boykottanda vazgeçecekler gibi... bu kez bazı arkadaşlar kürtlerin (bakın pkk' nın bile değil, kürtlerin) evet demesi üzerine kara propagandaya soyunacak gibiler. iyi de bu kara propaganda değil "gamalı propaganda olur" kürtlerin evet demesi ile ak parti' lilerin evet demesinde ironik bir durum mu var? ama pkk' nın hayır demesi ile mhp' nin ki son derece hayretengiz bir tutum. *

açıklamayı yapan zat ahmet türk, yani eski dtp genel başkanı olduğu için onun kürt tanımlamasından pkk sempatizanı ve bdp'li kürtleri anlamak yanlış olmayacaktır. zira devletle sorunu olmayan kürtleri kürtten saymayıp asimile olmuş diye nitelendiren zihniyet bu parti silsilesi ve yöneticilerinin zihniyetidir.

kara propogandayı işin ehline bırakalım. biz anlamayız o işlerden.

saçmadır. en az "refarandumda hiçbir türk hayır demez" kadar mantıksız.

olayın kürtlük ve türklükle alakası yok.

bunu verecek olan kişinin kendisinin.

genelleme yapmak mantıksızlıktır.

tabii demez. çünkü rte aponun geleceğini düşünüyor. evet desinler ki başlarının serbestliği kolaylaşsın.

tabii demez, hayır türkçe bir kelime de ondan.

ugandalıların referanduma bakışı ile alakalı bir durumdur.

kürtler sanki bir kişiymiş gibi açıklama yapmıyorlar mı, komik insancıklar... kürtlerin hakkını savunduğunu iddia eden armutlar, referandumda da benzer bir yaklaşım sergileyecek anlaşılan...bu bdp kendini ne sanıyor anlamıyorum.... tüm kütler bdp yi dinleyecekmiş gibi nasıl da boşa kasılıyorlar.

hiç şaşılmayacak durumdur. ortada bir anlaşma varsa tabi hayır demezler.

kürt nüfusu ve bdp seçmeni dengeleri dikkate alındığında bütün korku ve endişeler altüst oluyor; ama bir kısım için nafile...

"kürtler" le başlayan her cümleye apocu-kürtçü bir kitle korkusu ile yaklaşıldıkça "kara propaganda"dan daha vahim bir halet-i siyasiye tablosu çıkıyor ortaya... işbu durumda biz evet' çi masum tarz-ı siyasetimize devam edelim. * *

hakkari'de %78, diyarbakır'da %65, siirt'de %50, ığdır'da %40, şırnak'ta %53, van'da %50 oy alan bir parti. yani bölgenin en az yarısı bu partinin seçmeni. ona rağmen biz kürtlerle başlayan her cümleye bir takım korkularla yaklaşmıyoruz. kürtlerle başlayan cümleler kuran ağızlara bakıyoruz. ahmet türk ise bu ağız, biz onalrın kafasındaki kürt tanımının ne olduğunu iyi biliyoruz. onun kafasındaki kürt tanımı tam olarak hakkari'de %78, diyarbakır'da %65, siirt'de %50, ığdır'da %40, şırnak'ta %53, van'da %50'yi oluşturan kısım.

kaldı ki bu tip "kara propoganda"yı mhp chp bdp tkp emep ödp dsp başlığıyla başlatan evet cephesi neferleri. karşıtlık üzerinden kimlik tanımlak gibi bir şark kurnazlığına defaatle başvuran evet cephesi temelde. masum siyaset olarak adlandırdığınız siyaset de başından beri takip ettiğiniz bu siyaset.

mukaddesat tanımadan günlük siyasete alet eden bu masum siyasetin son örneğini de verelim;

http://www.zaman.com.tr/h...ulere-hakkimi-helal-etmem

http://www.millethaber.co...al_Etmiyorum!_haberi.html

"kanlı propaganda" yerine kara propaganda' nın daha masum olduğunu düşünerek, kürtlerin evet demesinin hayırlı olacağı görünmekte.

kürt lafından iğreti duyuyoruz ve mesafeliyiz deyinde anlaşalım. "yerel seçimler"i kenara bırakırsak hala bölgenin en büyük partisi ak parti değil mi yavru muhalefet? o değilde bi diyarbakır il başkanlığınız vardı ona ne oldu? koca coğafyaya sırtını dönmüş, bölgede silahlı tedbir ve ohal dışında hiçbir projesi ve planı olmayan bir siyasi zihniyetle kürt sorununu tartışmak neye yarar bilmiyorum.

http://www.samanyoluhaber...-bk-gozaltina-alindi.html

bonuz bkz' lar:

(bkz: dörtyol olaylarını ülkücüler organize etti)
(bkz: dörtyol saldırısında kullanılan aracın sahibi)

mukaddesat anlayışı chp ile kol kola siyaset yapmak olan kadrolara az bile yapılıyor. *
görsel

konuyu her zaman olduğu gibi şirazesinden kaydırmakta epey mahir bir evet cephemiz var. siz ne kadar ısrar etseniz de kürt lafından iğreti duymuyoruz. pkk'ya sempati besleyen herkesden olduğu gibi pkk'ya sempati besleyen kürtlerden de nefret ediyoruz. bölgedeki dtp desteği azımsanamayacak boyutta olduğunu göz ardı etmeniz bir faydası yok. ha keza genel seçimde de bin umut adayları bölgede gösterildiği yerden çıktı.

esasen tartışma kürt sorunu değil, referandum tartışması. hocanın biri her sınavda kurtları sorarmış, öğrencilerde yine kurtları soracak diye sadece kurtlara çalışmış. hoca bu sınavda filleri sorunca talebeler fillerin hortumları vardır, bu hortumlar kurtlara benzer, kurtlar şöyle şöyledir diye devam etmişler. bizimki de o hesap, tartışmayı zemininden kaydırıp, "ya sizinle ne kürt sorununu tartışıcam" diye işin içinden çıkmak kolaycılığına başvuruyor evet cephesi.

ha unutmadan diyarbakır il başkanlığı nolmuş ona bakalım;

http://www.beyazgazete.co...nligi-torenle-acildi.html

hayır cephesi referandum maddeleri üzerinden söylem geliştirdi de, ona mı cevap vermedik... en basit anayasa tartışmalarında bile ethnocentric endişelere gark olan siyasi bir kadro ile hangi makul * çerçevede politik muvazeneye girilir ki? esasen sorun kürt sorunu değil anayasa tartışması ise burada işimiz ne?

buarada başlığı hatırlatmak hasıl oldu: (bkz: referandumda hiçbir kürt hayır demez)

konuyla alakalı açılan ilk başlık;

(bkz: mhp chp bdp tkp emep ödp dsp)

demek ki neymiş, en basit anayasa tartışmasını bile birbiriyle yanyana duran partilere bakarak eleştirmekle başlamış tartışma. kimin yanında kim olduğuyla ilgilenen de biz değiliz, bu tartışmayı başlatan da.