recep tayyip erdoğan'ın konuşma tarzı ve hitabeti

genelde kelime sonlarındaki heceleri uzatıp vurgulayarak söyler. muhalefete yüklenirkenki tavırları biraz iticidir. bazen kızdığında ara vermeden adeta bombalarcasına, iğneleyerek konuşur. konuşma sırasında bolca geçmişe vurgu yapar, kaç km yol yaptığını söylemek için istatistiklerden yararlanır, bazen konuşmayı etkili kılmak için necip fazıldan, mehmet akiften şiirler okur. cümle aralarına bolca inşallah maşallah eklemeyi unutmaz. arada sırada sesini yükseltip alçaltarak vurgu yapmak istediği şeyi öne çıkarır.

örnekli anlatım yapmak gerekirse;

şimdi kalkmış kılıçdaroğlu diyor kiii!!! ben iktidara gelirsem kdv'yi % 1'e indireceğim diyor.. ben bir lafa bakarım laf mı diye bir söyleyene bakarım adam mı diye.. eyyyy cehapeee biz burdayken sana iktidar koltuğu harammmm!!!! biz burdayken sana zırnık bile koklatmayız!!!, zırnıkkkk!!!!

peki ya öteki ne diyor. biz iktidara gelirsek terör sorununu çözeriz diyor. ey bahçeliii!!! bekara karı boşamak kolay!! kolaysa sen yap bakalım, sennn!!!!!! hem idam cezasını sen kaldıracaksın hem de şimdi gelip bize laf atacaksın!! bakın çok açık konuşuyorum, bunları dile getirenler alçaktır, müfteridir.

biz burda değilken bakın tuvalete bile 1milyonluklarla giriliyordu be! ama biz ne yaptık 6 sıfır attık, şimsi 50 kuruşla tuvalete gidiliyor... bunu kim yaptı??? işte ak parti yaptı, işte farkımız bu!!

ama şimdi birileri kalkmış diyor ki akp hiçbir şey yapmadı. bak yalan, vallahi de yalan.. sırf otoyollara bakalım, 11 yılda döşediğimiz duble yol bakın sevgili partililer tam!! bakın sevgili partililer tam 163 bin 249 kilometre!! işte burası önemlidir. inşaallahhhh bu sayıyı daha da arttırmanın gayretindeyiz. ve diyoruz ki bizde bu hizmet sevdası varken inşaallahhh 2023'e kadar iktidardayız, ve allahın izniyle de bu millet, mutlak münhasır seviyesinin üstüne çıkacak, çıkmalıdır da, bunun için de en az üç diyoruz üççç!!!!! lafı da daha fazla uzatmadan tesisimizin açılışını yapmak üzere sahneye bakanlarımızı davet ediyorum, hep birlikte kırmızı kurdelemizi keselim, açılışımızı da yapalım, hayırlı olsun!!!! ya allahhhhh bismillahhh!!!

erbakan'dan daha erkekçedir.

arada "cevap ver cevap" da geçer.

(bkz: sayın Cehapee)

gözlerin içine baka baka dalga geçerektir.

(bkz: mahalle kabadayısı)

Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli'den daha iyi konuşur.Şiir okuması güzel ama ülkenin ağzına sıçtı mk!

konuşma tarzına bir, hitabetine iki.

gördük prompteri bozulunca konuşma tarzını, hıkhıkkk!

(bkz: gideyim ben ingilizcem bitti)

bitkisel hayattaki hasta gibi makineye bağlı.

he-ce-le-ye-rek anlama özürlü koyunları hedef alır, bu da böyle bilineeee notuyla da biter. onlar zamiri yoğunlukla tüketilir. onlar şöyle böyle olmayı bil-mez-leeeer(orta heceler yükselerek), sev-sinler böyle muhalefeti derken de sırıtır. sayın kılıçdaroğlu meydan okumasıyla da amacına ulaşır. ne anlattığı önemli değildir pek nasılsa çarpıtımış şeylerle doludur monitördeki metin.

''bekara karı boşamak kolayyyyyyyyy'' gibi örnekleri vardır.

mikrofonu sol eline alıp, omzunu geriye atarak sağ eliyle leziz işaretimi sadece baş ve işaret parmaklarıyla yapmaktır.

kadayıf tadında bu işi yapanların yanında leblebi tozu tadında olan tarz.

hayranlık uyandırır.

sevenin de sevmeyenin de kabul ettigi muhtesem hitabettir. davutoglunda olmayan bu sebeple kaybettiren hitabettir.

bi-le-mezz-si-ni-zzzzz. ali to-pu att, biii-lal ziiil çaldı. sen kimsin yaaaaaa, terbiyesiz gazete müsvetesi, haddini bil şeklindedir.

Kendisini sevmeme ragmen iyi hatiptir kabul edelim.

yavaş konuşur ve sade cümleler kurar.

tane tane hece hece söyler ve son hecede sanki çok büyük bir şey söylemiş gibi sesini patlatır ve uzatarak bitirir...

yavaş ve sade konuşmasının nedeni tabanıdır. biliyorsunuz kaç kere adam alkış beklerken yuhalandı (daha önce yuhaladıkları için otomatiğe almışlar) ve kaç kere yuhalama beklerken alkışlandı. ( yine daha önce seri alkışladıkları için)

ne yapsın yavaş dedeye konuşur gibi konuşması gerek.

bir devlet adamına yakışır tarzda ve içerikte olmayan konuşma tarzı ve hitabettir.

bu sebeple, habire konuştuğu halde, ölüp gittiğinde "one minute" veya "ulan hepiniz oradaydınız be!" veya "ananı da al git" gibi amiyane lafları dışında hatırlanacak tek bir vecizesi olmayacaktır.

karşılaştırmak bile hata ama bir buna bakın, bir de atama, inönü'ye, demirel'e, erbakan'a bakın... arada dağlar kadar fark var.. zira saydıklarım alim, sucukçu muhasebecisi cahildir...

fakat söz konusu konuşma tarzını ve hitabeti, demagoji ve cahil kitleleri kafakola alma yeterliliği açılarından değerlendirirsek, üst düzeyde olduğunu itiraf etmemiz icap eder...

bir de kendisine "dilci" rumuzunu layık gördüğü halde, malum şahsın konuşmasının erbakan'ınkinden daha erkekçe olduğunu iddia edenler var... erkeklik öyle boynunda yahudi nişanıyla kaba saba konuşmakla oluyorsa olmaz olsun öyle erkeklik... kahvehaneler magandalara yakışır lafları ağzından düşürmeyen "erkeklerle" dolu... madem erkeklik için, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı için böyle konuşmak bir yeterlilik kriteridir, neden seçim yapıyoruz ki? kahvehane ahalisinden birini kurayla başa geçirelim olsun bitsin...

diplomasızları veya ilkokul düzeyini büyüleyen iğrenç konuşma tarzıdır. dedikodularla, iftira, yalanlarla bezenmiştir.