ramazan da açık açık yemek yiyen türbanlı

türbanın bir siyasi simge olduğunun kanıtıdır.

sürekli ağzını açıp kapaması erkeklerde bir şehvet kabarmasına yol açacağı için zımni zinadır. (doç dr o.ç.)

40 yaşındadır.. gezerken eve bir şeyler götürürken öyle yorulmuştur ki adettir acıkmıştır düşen kan şekeri sebebiyle eli ayağı boşalmıştır mecburen bir şeyler yemek zorunda kalmıştır bence niye biliyor musunuz insan olduğundan olabilir. evet başında da türban vardır.

ramazan da açık açık yemek yiyen türbanlıdır.

kimseyi ilgilendirmeyendir. ilgilenenlerde ise beyin yoktur. çok net.

sanane sanane

allah olsaydım beni ilgilendirirdi. ama değilim.

onlar bizi çok yargılar, eleştirir ve hatta bize cısss derler ama biz yapmayalım sonra bize kötü davranıyor diyorlar, ağlıyorlar.

oruç tutmadığı için dövülenleri ben biliyorum ama.

Allah kadinlara muayyen günlerinde (bkz: regl) oruç yeme izni vermis, bize noluyor abiler?

muhtemelen mazereti olan türbanlıdır. suizanda bulunmamak gerek.

Kâfirun Sûresi anlamı

De ki: Ey kafirler, ben sizin tapmakta olduğunuz putlara tapmam. Siz de benim mâ'buduma tapanlardan değilsiniz. Ve ben sizin taptıklarınıza asla tapıcı olmadım. Siz de benim mâ'buduma tapıcılardan değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim bana.

son cümle her şeyi özetliyor..

Herkesin sevabi kendine günahi kendine ayrica dinimizde başka kişilerin inancini eleştirmek büyük günahtir kendiniz günaha giriyorsunuz farkinda değilsiniz.

saçı açık olup da ramazanda ulu orta yemek yiyen kadın: "pis kemalist, laikçi,darbeci"
türbanlı olup da ramazanda ulu orta yemek yiyen kadın: "muayyen günündedir canım bize ne, allah muayyen günlerde farz kılmamıştır orucu"
e be güzel kardeşim, bu mübarek kırmızı sıvı bir tek türbanlılardan mı geliyor?*

bugün hiç bir önemi olmayan olayın aktörüdür.

eskiden gayrimüslim vatandaşlar bile ramazan ayında gizli saklı bir şeyler yeyip içerlemiş ki; müslüman arkadaşlarına,komşularına saygı duydukları anlaşılsın. müslümanlar da gayri müslimlerin inançlarına her daim saygı gösterirlermiş.

bugün geldiğimiz noktada; müslümanım diyen dahi ulu orta sevişmenin, ramazanda meyhanelerde gecelemenin, cuma saati bangır bangır müzikle cami önlerinde beklemenin adını özgürlük, özgür yaşayabilmek koymuş. ben müslümanım ama yapmıyorum sen bana karışamazsına getirip dayatmış.

gönül ister ki ibadetini yapan dinini yaşamaya çalışan insanlar bunlara uymasın, onun iyiliği için uyaracak dahi olsa güzellikle hoşgörüyle yapsın. ama artık zemberek kırılmış. o yüzden bugün hiç bir önemi yoktur.

Herkesin yediği yerde yiyorsa kimseyi ilgilendirmeyen türbanlıdır.

Regl olabilir.

insanlar türbanlı da olsa çarşaflı da olsa mühim değildir. çünkü kılık kıyafet ile kişilik- inanç kesin olarak tahmin edilemez. zaten tahmine de gerek yoktur, kimin ne olduğu kime ne?

şimdiki türbanlılar çok fena zaten. tabi kimsenin ameli bizi ilgilendirmez ama olan budur.

Başını açsa laikçi ya da izmirli kefaşe olarak adlandırılacak, kapalı olduğu için kimseyi ilgilendirmemesi gereken namuslu kişi. (!)
O değil de sosisli yiyorsa sokakta, işte bak o zaman acaip bişey olur.