bugün

ikisi de beterdir. ama bir seçim yapmak gerekirse psikolojik açı süreklilik ve tedavi açısından daha büyük acıdır.
kırmızı köşede; aşk acısı.
mavi köşede; ayak serçe parmağ... daha fazla devam edemedim.

galibi belli versustur.
aşkın yara bandı sevgiliyken fiziksel acının yara bandı yara bandıdır.

(bkz: tespitler spr hll dvm)
en önemli fark; biri kesin tedavi gereklidir. diğeri ise, kendi başına halledebileceğin bir iş sayılabilir.
birbirinden hiçbir farkı olmayan acı tipi.
fiziksel acı daha kötüdur.
duygusalların ve tatlı canların yapmaması gereken karşılaştırma. yok onsuz yaşayamazmış, yok toynağının serçe parmağı sehpaya çarpmışta çok acıyormuş. böyle insanları asla ciddiye almam. evlat acısı haricinde psikolojik acı, fiziksel acının yanında melek kalır. tabi saf şekil de ele aldığımızda, psikolojik acının doğurduğu fiziksel acıları ve fiziksel acının doğurduğu psikolojik acıları katmadığımızda.

kurtulma ihtimalinin çok olduğu halde, özel bir nedenden dolayı daha ağır kanser türlerinde kullanılan tedavi çeşitleri ile tedavi olan, gırtlak kanseri mağduru bir yakına* sahipseniz daha mantıklı karşılaştırma yapabilirsiniz. davul gibi şişmiş boğazda hissedilen acı, o illet yüzünden 2.5 ay sonra öleceğini bilmenin verdiği psikoloji*, boğazı düğümlendiğinde ağlayanlar için azaptır sanırım.

3 seneye yakın bir fiziksel acı çekiyorsanız, kurtulmak karşılığında değil ruh sağlığını, akıl sağlığını kaybetmeyi isteyebilirsiniz. ki bu durumda sizden daha kötü durumdakiler için üzülürsünüz, dua edersiniz, sabır dilersiniz.

tecrübe konuşuyor üslubunda bir yazı oldu ama, 2 taraftan az da olsa* tecrübeli biri konuşuyor.
fiziksel acının tamamen geçme şansı vardır ama psikolojik acının mutlaka izi kalır.
psikolojik acıdır efendim. Fiziksel acıya her türlü ilaç bulunur ama psikolojik acı farklıdır.
psikolojik acının ne zaman son bulacağını bilemezsin, bu sonsuzluk daha da batırır insanı. * *
kemik kisti ameliyatı olan biri olarak söylüyorum. (bkz: kemik kisti) acıdan dişlerini öyle bir sıkarsın ki, dişlerin kırılmasın diye ağzına bez koyar gariban anan. bence bu ikisi çok farklı kavramlar. Acı eşiği denilen bir olay var. Kiminin yüksek kiminin düşük..
fiziksel acı varsa otomatik olarak psikolojik acı da vardır.
Ruhsal acı cok uzun sureli ve de siddetlıyse, bir süre sonra mutlaka fiziksel acıya donusuyor. Sahsi fikrim kardes oldukları ve tercihin zor oldugu yonunde efenim.
Fiziksel acı geçer ama psikolojik anı her zaman kalır.
kısa vadede fiziksel acı ağır gelse de uzun vadede psikolojik acı daha çok çektirir. zihinde baskı ve stres yaratır. stresin de türlü türlü hastalıklara yol açtığı bilinen bir gerçek. sonuç olarak fiziksel bir acıya dönüşüyor zaten. üstüne psikolojik olarak da çökmüşsünüzdür.
psikolojik acı tayyibin arlığı ise fiziksel acı gaz bombası ve aldığın jop darbeleri olabilir.
her türlü fiziksel acı tercih edilir.
fiziksel acı geçicidir ve iz bırakır, psikolojik acı çok yönlü ve farklı açılardan bakıldığında çoğu zaman kalıcıdır, iz bırakır ve nüksedebilir.
bu bakımdan psikolojik acı daha tehlikelidir fakat sağlam bir karakteriniz varsa üstesinden gelirsiniz.
ne biçim versus lan bu!
psikolojik acı bir süre sonra fiziksel acıya dönüşerek çok kötü bir hal alır. yalnız acıdan acıya fark vardır. diş ağrısı da bir acıdır. çok bağlandığın birine hasret duguları beslemek de. ikisinde de ağlancak kıvama gelirsiniz.
psikolojik acı çok beter acıdır.
Uzun vadede psikolojik, anlık olarak fiziksel.
Fiziksel acı anlıktır. Bir süre sonra geçer. Ama psikolojik acı insanı derinden etkiler en kötü yanı ise ne zaman geçeceğini bilemezsin.
her ikisi de aynı anda gelirse "Allahım sana geliyorum" komutuyla direkt olarak ahirete register olabilirsiniz.
fiziksel acının şiddetine göre anlık dayanabilirsiniz veya dayanamazsınız. psikolojik acı nereye giderseniz gidin size onu hatırlatan etmenler oldukça sizin peşinizi bırakmayacaktır.
Fiziksel her türlü kendini tamamlar, ama psikolojik acı sonu ölüm bile olabilir.

O yüzden bizlere psikolojik acı yaşatan herkesin mına koyim. Size yaşatanların da koycam.
ikisininde yara izini saklamak istersin.