bugün

aklına gelen en yakın ilacı yazan doktor. dinleme alışkanlıkları pek yok. başından savar gibi davranıyorlar.
bu ülkede her eve lazım.
ruh sağlığı hekimi dersek ne kaybederiz diye sorgulatır.
görsel
bana da oğlum sen geri zekalı mısın? demişti. ahahaha yaşımı bilememiştim.
gerçekten işini hakkıyla yapanları da var, mal gibi yapanları da.
kadın mıdır küfürbaz haydo mudur belli değil.
deliliğin prim yaptığı şu günlerde işleri epey iyidir diye düşünüyorum.
Bir Wulf Dorn kitabı.
- Nasilsin abi?
+iyiyim ilaclara basladim.
- Hmm..

(Bir ay sonra)

- Nasilsin abi?
+iyiyim iyiyim. Toparliyom
- Hadi bakalim abi..

(3-5 ay sonra)

- Nasilsin abi?
+ iyisin, ben nasilim?
- Ne diyon abi? Nasilsin diyorum?
+ sen iyiyim, ben nasilsin ?
- Konus abi konus. Ilaclar yaramiss..

( bir ay sonra abi doktora gider )

(Psikiyatrist) - nasilsiniz?
+ helaa welaa vel velaa!
(Psikiyatrist) - sizi yatiralim
+ bahce bahce bahce !!
(Psikiyatrist) - evet evet her gun yarim saat bahceye cikacaksiniz..
+ sec ağa ver cantame, sıç abe bi endami !

( hemsire ) - napalim hocam buna?
(Psikiyatrist) - n.a.l'layin gitsin..
işinin ehli olan bir psikiyatrist ile birlikte çalışmak, yaşam kalitesini olumlu etkileyebilir. önlerine düşmeyelim ama yokluklarını da görmeyelim.
Sadece nöropsikiyatri ve psikopatoloji konusunda çözümü mevcut. Onun dışında yeni çıkmış tus geçmemiş işte aman iki antidepresan yazar geçerim gibi branş içinde sıkışanlardan uzak durun. Ha illa gidecem derseniz gelin aynısını ben yazayım.

Başlangıç, lustral, Prozac, esplus, concerta... Zaten bundan sonrası varsa kayış kopmuş demektir sizde. Leblebi yerine içersiniz.
Hastanin durumu kotuye gittikce veya ben artik cok iyiyim demeyene kadar ilac degistiren veya +ilaclar ekleyen. Aldigi egitimden oturu hastayi deney faresi gibi goren. ilac kullaniminda Artan veya agirlasan psikolojik sorunlari ilaca degil hastaligin yogunluguna baglayan. Anca tardif diskinezi gibi bir durum yasanirsa olayi ilaca baglayabilen ve noroleptigi kesilebilen. Psikiyatrist Peter breggin'in deyimiyle norokimyasal mevzusu ile muthis pazarlama yontemi kullanan ilac sektorune 70 'lerde tamamen satilmis bu meslegi icra eden sahislar..
ülkemizde özellikle devlet hastanelerinde ilaç ve rapor yazmaktan başka bir iş yapamayan meslek grubudur. yapamayan derken sistem buna izin vermediği için yapamıyorlar.

özel sektörde durum biraz daha iyi gibi. ama orada da işin kolayına kaçıldığında farmakoterapiden öteye gidilmiyor.
ya amk bipolar bozukluk geçici bir şey değil ki bir değişim bekliyorsun. o bozukluk sahibiysen hayatının sonuna kadar devam edecek. ayrıca hastalığı kabullenmeme duygudurum bozukluğu sahiplerinde sık yaşanan bir şeydir.
diğer ülkelerde nasıllar bilmiyorum ama türkiyede ilaç firmalarıyla anlaşma yapıp yıl boyunca belli bir ilaç kotasını geçmeye çalışıyorlar. hasta geri planda önemli olan hastaya bu ilacı satmak.

gitmeyin paranıza yazık. ayrıca hastalığınızı dahada kötüye götürebilirler.

psikoloji konusunda en iyi tedavi kendinizdir.
tavsiye etmem akıllıysanız bile delirtirler.
ciddi bir durum için mesaj kutumu aydınlatmalarını rica ettiğim mesleğe sahip insanlardır.

lütfen bekliyorum.

teşekkürler.
görsel
dünyada gördüğüm en boş en gereksiz meslek grubu. dünya üzerinde bir psikiyatristin tedavi ettiği bir insan yok o zaman bu meslek grubu neden var? kırmızı reçeteli ilaç yazmaktan başa bir halta yaramazlar.
(#43607908) söve söve güldüm affet kardeş..

demek isterdim ama yok, muhtelif yerlerinde bir şeyler hissetmen normal, paniğe kapılma.

psikologlarla aynı kefeye koyulamayacak kadar işinin ehli insanlardır. sen psikologla karıştırdın herhalde.

6 yıl tıp, 4 yıl da organik bakımdan psikoloji alanında doktora yapıp psikiyatrist ol, gel de bir hastayı tedavi edeme? güldürme beni cahil.

kim olduğunu söylemeyeyim, bir aile büyüğümün şizofreni hastası olduğu ortaya çıktı 2005 yılında. tabi salak akraba tayfası abuk subuk hocalara hacılara götürdüler bunu. baktılar iyileşmiyor, en sonunda tipi haydar dümeni andıran, neredeyse 70 yaşında bir psikiyatra götürdüler. adam önce tedavi etti, sonra ilacı verdi. seanslarda ne yaptığını da halen çılgınlar gibi merak ederim.

sonra ne oldu peki? hastamız ilacı bıraktı 2012 yılında, ben artık iyileştim yeaa kafasına girdi. 2 ay geçmeden hastalığı nüksetti. bu sefer devlet kurumu olan ruh ve sinir hastalıklarına götürdük. fakat bu aptal hastane terapi seansları ile tedavi etmek yerine ilaçla hastalığı maskelemişler. eh 1 aylık tedavinin sonunda hasta iyileşti sanılsa da eskisi gibi normal zihinsel becerileri yoktu artık.

hülasa boktan bir üniversiteye 4 yıl gidip gelip de bu 4 yılın kanıtı olarak diploma denilen o kağıt parçasına sahip olan psikoloji mezunları ile 10 yıl okumuş alanında uzman psikiyatrları karıştırmayın.
Beklentileriniz "bana bir şey versin hop iyileşeyim" mantığında olduğu sürece gereksiz göreceğiniz kurum. Böyle de görüyorsanız zaten çok da şey yapmayın size bir şey olmaz.
Kamyoncuğumu da seviyorum ama bu iki alanı yarıştırmak inanılmaz saçma olmuş kusura bakmasın.

Psikoloji ve psikiyatri birbirinden ayrılamaz ve birlikte çalışmaları oldukça etkili sonuçlar verir; birlikte çalışmaları da çoğunlukla gereklidir. Gelgelelim bu ikisinin birbirinin önüne geçmesi neredeyse imkansızdır. Zira temelde aynı şeye hizmet etseler de vaka ve tedavi planı açısından bambaşka şekilde ilerler her ikisi de.. seçim yapmak da biraz danışanın inisiyatifinde olan bir durum.

Kendimden örnek vermem gerekirse, aralarındaki farka vakıf olmadığım için lisede bir psikiyatriste gitmeyi tercih etmiştim. Gelgelelim benim sorunuma psikiyatristin yapabileceği bir şey yoktu ki yapamadı da, ilaç yazdı ve ben de "hı hı geçti" deyip ayrıldım, olması gereken de buydu.

Zira benim ihtiyacım işlevsiz düşüncelerimin değiştirilmesi, çarpıtmalarımın yerine işlevsel düşüncelerin yerleştirilmesiydi, antidepresan gülümsemesi değil. O bir travma olarak kaldı, şimdi psikoloğa gitmem gerektiğini biliyorum misal. Aynı şekilde bir şizofreni hastası da direkt psikoloğa götürülmemelidir. Zira ilaçla tedavi edilmelidir.

Bu noktaya dek oldukça sakin ilerledim, sözün özü hödükçe birbirinden kopamayacak alanları yarıştırmayın. ikisi birbirinden bağımsız olamaz; olmamalıdır. Ekseriyetle de birlikte çalışırlar, bunu bilmemek de sizin cahilliğiniz olarak burada dursun.
Saygı duyduğum mesleklerden biridir. Çamur atmaya gerek yok. Bir bilim dalı var ve bunun üzerine yıllarca çalışmış bu konuda uzman kişiler var onların kitapları öğretileri teorileri var ve bu meslek grubu tüm bu kitapları yalayıp yutan insanlar. Sen de gelmiş bunlara bok atıyosun öyle mi. Ayıp.
En gereksiz meslek grubu mu? Bunu öncelikle bir psikiyatriste söylemeye cesaret edin isterseniz. Sonrasında bir gözünüz Hatay’da bir gözünüz Sinop’ta ne halta yaradıklarını çözersiniz. Çözdürürler yani. *
güncel Önemli Başlıklar