bugün

inançların yada kabullenmişliklerin tam aksine eylemde, yorumda veya hakarette bulunarak kışkırtma eylemidir. Amaç kalkışma yaratarak huzur içinde yaşayan grupları birbirinden ayırmak, aralarında nefret tohumları ekmektir.
Ortalığı karıştırmak için yapılan, sözlü veya hareketli davranış şekilleridir. Provokasyon yapan kişinin çoğu zaman genel amacı toplumda bir karmaşa yaratmaktır. Bu karmaşadan manevi anlamda bir haz almaktadır. Bu ona bir mutluluk hissi vermektedir. Ancak bu toplumun uygun göreceği bir mutluluk hissi değildir.

Provokasyon bundan başka bazı özel amaçlara hizmet etmektedir. Toplumda yaratılan bu bilinçli karmaşa sayesinde, özel amaca hizmet edenler istediklerini bu arada yapabilmektedir.
Arkadaslar isim isim yazin kim bunu yapiyorsa gerekeni yapalim sadece siber degil 155 hatti uzerindende yapilabiliyor.
mevcut dengeyi oluşturan ve sisteme içkin olan sabitliklerin (sabitlenmiş ilişkilerin) kırılmasına yol açması bağlamında öğretici sonuçlar çıkarması kaçınılmaz olan eylem tarzı ve bir sistemin (insan, insan topluluğu, eko sistem, semantik ve syntaktik sistemler) sınırlarını zorlayarak kimi zaman sonucu önceden kestirilen, kimi zamansa sadece sistemin tanınması amacını güden dokunuşlar ya da mevcut dengeyi bozacak bir unsurun sisteme dahil edilmesi olarak ifade edilebilir.
Bir nevi şerrefsizlik.

Yapmayın, yaptırmayın. Yapan ibnetorlara da kanmayın.
sözde barışçıl bir ayaklanma çıkarmak için neler gerekli?

1- park
2-#occupy hastag bul
3-çadır kur
4-polisi bekle

büyük bir kalabalık toplanırsa mutlaka suç işlenir. devlet bundan sonra yapılacak eylemlere izin vermemeli.
anayasal hakmış palavra hepsi. (bahsi geçen anayasa ise askeri darbeyle kanla yazılmış bir anayasa.)

bunlar yaptıkları eylemlerle benim yaşam alanımı kısıtlıyor neyin hakkından bahsediyoruz.

http://tv.dunyavegercekle...nma-nasil-cikartilir.html
gezi eylemlerinde sıkça olandır..
eylemi başlatan iyi niyetli yeşilciler.. devam ettiren provokatörlerdir..
yıldönümünde de kendileri alanlarda sıkça yer bulmuştur..
Bizzat devlet eliyle yapılan ve lanetlenen şey.
budur.

http://www.milliyet.com.t...aristiran-gundem-1892854/
Berkin elvan' ı kim öldürdü ? fakir gazeteciniz açıklıyor !

Merhabalar yurdumun seçkin insanları !

Bakın size halk demiyorum .Çünkü benim ülkemin insanlarına ne zaman halk ,vatandaş dense ,bu sözler insanlarımı ezmek ,sömürmek ve küçümsemek için kullanılıyor .

Yani basit siyasetçi ağızları okuyucu arkadaşlarım !

Okuldan geldim ,yurtta yemeğimi yedim sonra biraz kestireyim dedim .Sosyal medya çalkalanıyormuş ,insanlar Berkin Elvan için sokağa çıkmış, fethullah gülen Berkin Elvanı savunuyor gibi gözükürken ,eski bakanlar tweetleriyle ilgi çekmeye çalışmışlar !

Bunları bilmiyordum ,sonradan öğrendim ! öyle ki her yerde bunlar konuşuluyordu ,gittiğim her yerde fazla gerginleşmiş, politikleşmiş bir halk görüyordum.

Ama şu bir gerçekti ; Berkin'in yaşama umudu yokken fişi seçimlere sadece 20 gün kala çekilmişti .
anlayı
sahi niye böyle bir şey yapıldı ?

Birileri Berkin 'i zamanında öldürme peşindeydi, bu tip işler örgütlenme isterdi biliyordum .

Artık kemalistler iktidarı istiyordu farkındaydım ,islamcılar rüyalarında göremeyecekleri bir iktidarı sürdürüyorlardı, iktidara gelmek için bütün uluslararası kuruluşların Türkiye 'de ki projelerine destek verdiler.

Okmeydanında oturuyordu Berkin elvan ama ekmek almaya Taksime mi gitmişti yani ?

Babam oymacılık yaptığı dönemde işyeri okmeydanındaydı. Okmeydanına gittiğim zaman yoğun bir devrim ve marxist anlayıştan daha fazlasını görüyordum.

Atölyelerde konuşulanları bir bilseniz ,fakir gazetecinize hak verirdiniz !

Masum insanlara yapılan şantajlar , buraların solun projeleri için bir deneme tahtası olması beni şaşırtmıştı ama seçkin insanlar !

Size sesleniyorum inanın bana ; buralar beyin yıkama operasyonlarının merkezi gibidir. Aynı Fatih gibi yani !!!

Orada da küçük çocuklar baba ve dedelerinin ; "olum bak benim partiye oy verecen , onlar namussuz"diyerek eğitiliyor.

Gelenekselci anlayış Türkiye'nin her yerinde kendini gösteriyor okuyucu genç beyinler.

Berkin elvan da o çocuklardan biriydi ,ona dayatılan ideolojiye sahip olan büyükleri onu kullanmıştı....

Gelelim gülen cemaatine...

Çoğu radyoda yas ilan edilmişti ( radyo bağımlısıyım ondan biliyor bu kul ) bazı radyo programları iptal edilmişti ama gülenin radyolarında ilginç bir detay vardı ;

-Hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlardı ,hala gezi parkındaydı akılları ,muylu gibiydiler !

Fethullah gülen baş sağlığı mesajında ; AVM inadından bahsetmişti ve aynı mesajında alevi ailelere baş sağlığı diliyordu.

Yani farkındaydı öldürülen bütün gençlerin alevi olduğunun.

Alevileri sivas katliamında öldürenleri kaçıran başta Almanya olmak üzere bazı batı avrupa ülkeleri ,bugün alevileri Türkiye aleyhine kullanmaya çalışıyor arkadaşlarım !

Hatta alevilik vaat meselesine dönüştü yaaaa almanya da. Takvimlere filan girdi.

Neyse biz vasat yazımıza devam edelim ;

Türkiye son 6 ayda büyük hesaplaşmaları yaşadı ,Aydın doğan ve medya grubunun vergi cezalarıyla , mali kısıtlamalarla ders verilmeye çalışılıyordu .Bir anlamda ayağını denk al dendi yani.

Doğan medya grubu ,Berkin elvan konusunda hiç olmadığı kadar realistti ama en önemlisi de sahipleniciydi. Gezi parkından daha farklı ve bağımsız hareket etmişlerdi !

Anlamaya başlamıştım azıcık ....

Her şey planlanmıştı ! bu sefer küçük bir çocuk üzerinden oyun oynanmıştı, sonuçta her çatışma da taraflar öne çıkmaya çalışırlar ama bu sefer çatışma körpecik ,güzel bir insanın vefatına neden olmuştu ...

Türkiye'de seksenlerde oynanan oyun 2014 'te oynanmıştı !

9 aydır

bir soruşturma sonuçlanamamıştı ,olay yerinde olan bütün polisler gizlenmeye çalışıldı.

Neden ama ? neden endişelenildi ? AKP neden endişelendi ?

Şunu anlatayım bari kankalar ; medya acayip iyi çalıştı. Berkin 'in olayı medyada propaganda olarak kullanıldı. Berkin 'in soruşturmasıyla ilgilenilmesi bir propagandanın ürünü .

Yani bugünlerin hazırlığı medyada yapılıyordu dostlarım...

O fularlı entel danteller önemsemedi o körpecik bedeni....siyasi çatışmalar bir çocuğu bitirdi.

Haydi bende bu kadar ! duygusalken ayrılalım ...

Bu arada yapıştırmak isterseniz yorum yapmayın dostlar ,özele atın en azından ben göreyim dimi yani !

FAKiR GAZETECiNiZ
bugünlerde sokaklarda kol gezendir. size hap gibi, sıkıştırılmış bir bilgi:

provokatörler yakalanıp ifşa edilmedikçe provokasyon devam eder.

berkin'in, burak'ın, ali ismail'in, ethem sarısülük'ün katilleri bulunmadıysa, sokakta yeni cinayetler de işlenecek demektir. ta ki istedikleri sonucu alıncaya kadar. sokaklardan çekilin.
doğumumuz ile birlikte hayatımızın bir parçası olan eylem.

geçmişe baktığımızda, yaşanan tüm olayların ana nedeni provakasyondur.

peki, bu provakatif eylemlerin en başı nedir?

inanışa göre;

önce bir din,
daha sonra başka bir din,
daha sonra da son din adı altında başka bir dini geçerli kılan bir tanrı,

olabilir mi?
paradoks lan bu nasıl mı?

- "provakasyona gelmeyin!" tamam gelmedik bu sefer de senin dediğini yaptık yine proveke olduk.
çağımızın yeni hastalığı.
türk medyasının gelişi güzel zikrettiği, kendi ideolojisi doğrultusunda manşete taşıdığı kelimedir.

bir toplantıda ayağa kalkıp yüksek sesle bir şey söyleyen de, bdp vekillerine laf atan da provokasyon yapmaktadır kimilerine göre. bunda elbette haklı da olunabilinir ancak;

bu manşetler güzide medyamızın, türk insanının kendi iradesi ile hareket edemeyeceği düşüncesine sahip oluşunun ayan beyan kanıtıdır. zira bir vatandaş birilerince kandırılmadan hakkını arayamaz ya da ille de kışkırtıcı olması lazımdır hak aramak için. esasında bu, böyle gelmiş böyle gider mantığının da bir tecellisidir. yani değişime direnen, koyun olmak istemeyen, hakkını sadece biraz abartarak arayan ya da itirazını normalden farklı gösteren herkesin provokatör olacağı gibi...

velhasıl itibar edilmemesi gereken bir kavramdır.
rte nin ağzından düşmeyen kelime..
#14943280
1) insanı insan yapan korteks tabakasıdır. id, ego, süper ego bu tabakalardan doğmuştur desem, anladınız siz korteksi.

2) "orgazma yaklaşıldıkça hareketlilik, beyincik ve ön korteks kısımlarına geçiş yapıyor. bunun sebebinin artan kas gerilimi olduğu belirtiliyor. orgazm sırasında ise hareketlilik hipotalamusta doruğa çıkıyor. hipotalamus, oksitosin adı verilen, mutluluk hissi yaratan ve uterusu daraltan bir hormon salgılanmasıyla sorumludur. " -Guardian

provokasyon, korteks orgazmıdır.
ajitasyon, manipulasyon, vb.. gibi değişik yöntemler ile hedef düşünceyi saptırma, kışkırtma ve yönlendirmeye çalışma metodudur.
provakatör tarafindan icra edilen olaydir.
an itibari ile sözlükte yazarımtıraklar tarafından yapılmaya çalışılan eylem.
bir sorumluluktan kaçış söyleminin anahtar kelimesi olarak kullanılabilmesi ve/veya bu şekilde algılanması ilginçtir. oysa ki kışkırtma/kışkırtılma süreci beraberinde bir yığın soru sorma ve değerlendirme ihtiyacı getirir.

resmi makamlar kışkırtma eyleminin, yani bir grup insanın toplumsal bağlantılarını kullanarak daha büyük bir grup insanı kendi amaçları doğrultusunda şiddet kullanmaya yöneltmelerinin gerçekleştiğini kabul ettikleri anda kışkırtanları bulma ve amaçlarını öğrenme sorumluluğunu üstlerine alıyorlar demektir. bir ölüm olayının 'intihar' değil de bir 'cinayet'in sonucu olduğunu, veya bir yangının elektrik kaçağının değil de kundaklamanın sonucu olduğunu kabul etmek nasıl o faili bulma sorumluluğunu beraberinde getirirse, kışkırtmanın farkındalığı bir 'kışkırtan' dosyası açar.

kışkırtılan ise "provokatör gören masum köylü" değildir. dünya görüşü ve kendisine ait hassasiyetleri nedeniyle oradadır. eylemden önce bu dünya görüşünü diğer toplumsal rolleri ve yalnızlığı nedeniyle dengelemek zorunda hissederken, kalabalığa karıştığında açığa çıkarmakta sakınca görmemiştir. kalabalığın parçası oldukları andan itibaren bir çocuk kadar masum ve sorumsuz olarak değerlendirilme lüksüne geçen haftaya kadar çocuklar bile sahip değildi.

kışkırtma eyleminin kendisi ise o toplumdaki soruna işaret eder. eylemden önce görünmez olan bu sorun veya gerginlik kışkırtanlar tarafından bilinmektedir. bu potansiyelin bilgisiyle o toplum seçilmiştir. olay gerçekleştikten sonra ise artık gerginlik kamunun bilgisi dahilindedir. madımak oteli'nin yakılmasının o bölgedeki inanç temelli şiddet potansiyelini kanıtlaması gibi, hatay/dörtyol'daki olaylarda oradaki etnik köken temelli ırkçılığı gözümüze sokmuştur. "halk arasında sorun yoktur" demek inandırıcı olmayacaktır, çünkü ırkçılık provokasyon yoluyla açığa çıkan havadaki bir gaz değildir, halk gerektirir.

ırkçılık doğuştan gelen bir özellik de değildir. kışkırtılan insanlar ekonomik ve siyasi maddesel şartların içinde bu günlere gelmişlerdir. o toplumda belli bir ırkçı propaganda bombardımanından ve toplumsal ilişkiler ağından en çok etkilenenlerin onlar oldukları, olaylarda aldıkları rolle ortaya çıkmıştır.

ama eğer ırkçılık veya diğer ayrımcılıklar doğal değil, öğrenme ve toplumsal olarak edinilen özellikler ise, demek ki ortadan kalkabilirler de. provokasyon eyleminin gerçekleştiği şartlar sorunu çözmek isteyenler için bir toplumsal laboratuvar ortamıdır artık. hastalığın nerede gözlemlenebileceği konusunda provokatörler yetkililere ipucu verirler.
ajitasyonun emmoğludur ve her ikisi de çok politik çocuklardır. sahiplerine baksanız yüzünüz kızarır, ama kafanıza yattığında hah işte güzel düşünmüş bana benzeyen bu tuhaf mahlukat çocuklar dersiniz.

hala, günümüzde bile kusmadan önce bize denetilir bu provakasyon. hatta ingilizce denilen global ötesi dilde pro şeklinde bir kısaltması var. profesyonel provakasyoncular için kullanılır. -kime göre bak altta yazanlara göre- lütfen provoke olma ve oku ya da okuma.

bu kelimeyle temasa geçenin politik duruşu önemsizdir. esas olan insanları kızdırmak veya onların yağlarını eriterek gaza getirmektir. sağcı-solcu-ateist-dindar arasındaki yegane ortak nokta olabilir yeri geldiğinde, bu kadar iddaaalı olabilir insan bunları aynı potada eritebilir provakasyon mevzuunda.

insanlık tarihi şiddetten ibarettir. inanmayan hitler'e değil, antik yunan'a, büyük iskender'e, mısır uygarlığına, milattan önceki binyıllara ve günümüze bakabilir. bütün majör dinlerin geçmişi, tüm büyük fetihler ve insanlık tarihine vurulduğunda milyarlarca kişinin cesedi altında provokasyon vardır. çünkü, demin dediğim üzre; insanlık tarihi şiddet temellidir. duygu değil, insanın en dipte yatan dürtüsü her daim şiddettir.

insanoğlunu ilerleten, gerileten, duraklatan en derin duygu da şiddettir, maalesef.
bu başlık altında da mevcut vahim durum.
(bkz: ebu yersen)
hobi olarak kurt sütü içen, ırkçılığı damardan almış boş beleş ve genellikle 'vatan elden gidiyor ühühü' diye zırlayan ölkücü ve foşüstlerin bağımlılığıdır.