bugün

zamaninda çikan bir futbol oyunu..içinden bir cuha saha, iki tane sapli kaleci, 2-3 top, korner bayraklari, 22 futbolcu ve iki kale çikan* , reklaminin insani hemen gidip almaya iten güzide oyun.
efenim cuha önce ütülenir bi güzel, sonra babamiza söylenir ve eve tam onun* boyutlarinda sunta getirtilir, cuha tahtanin üstüne dümdüz bir sekilde konur ve saglam bir sekilde raptiyelenir..bunlar olmazsa saha düz olmaz ve oyundan hiç bisey anlamazsiniz.

oyuna gelince, top futbolcunun altindaki silindir seklinde alt ve üst kisimlarinda çikinti olan, iç kisminde miknatis olan bölüme gelir ve miknatisa yapisir..futbolcunun gafasina vurdugunuz vakit o silindir seklindeki kisim sikisir ve top ordan çikar..fakat futbolculara biraz dikkatli vurmak gerekir..zira bizim gibi küçük, heyecanli oyuncular kafasina bi vurur efenim sonra futbolcu kafasindan, bacagindan veya belinden kopardi..tabi biraz zor bir oyundur..tek basiniza hayatta oynayamazsiniz..çünkü oyun çok yavas olur, 1 saatte 1 gol anca olur.iki kisi oynaninca bile yavastir..söyle ki; tek elle oynadigimiz için ( iki elle oynaninca sahanin üstü elden geçilmez, hepsi birbirine çarpar.)pasi attiktan sonra topu alan futbolcu bizi bekler tabii ki..sen gidicen de diger elinle onu tutacan da, düsünücen de, ayarlican da, pas atcan..ohooo ölme essegim ölme..

sonuç olarak reklamindaki gibi heyecan kasirgasi bir oyun degildir..ama yine de küçük yasimiz nedeniyle çok eglendirmistir bizi..etrafa firlayan toplar, futbolcular, kafalar, bacaklar.. * *
reklamında görülen fileli kale ve heyecan verici maçın ardından oyunu almak için insanı gaza getiren oyundur.reklamlardan özenip oyunu alan çocuk öncelikle zamanın parasıyla kazığın önde gidenini yiyen insandır.bu kazığa başka bir neden olarak reklamlarda önemli yer tutan fakat kutunun içinde bulunmayan fileli kale gösterilebilir.zaten kale de küçüktür.oynaması kasış olduğu gibi reklamlarda olduğu gibi istenilen vuruşlar da yapılamaz.her şeyden önce oyunu oynamak için düz bir yüzeye ihtiyaç vardır büyük bir yer kaplar.annenin zart zurt gelip triplere girmesiyle çoğu kez maçlar yarıda kesilir.pratikte tempo diye bir şey ise yoktur.topu attığın yere oyuncuları koşturmak bile belli bir süre sonra sağlam bir parmak kondisyonu ister.sahanın her oyundan önce ütülenmesi sorunuysa başlı başına bir olaydır.alan bünye acısıyla tatlısıyla bir kazığı daha geride bırakmıştır afiyet olsundur.
mantık olarak tam bir fiyasko olan, bilgisayar ortamında futbol oynayabilmek gibi imkanların olmadığı yılların sonlarına doğru çıkmış bir oyundur. ama o senelerde bile reklam sektörünün ne denli başarılı olduğu belli olmuştur, zira öyle bir göstermişlerdir ki reklamda, sanki sahaya çıkıp kendimi maç yapacakmışız gibi gerçekçilik barındırıyor oyun. alınca gördük tabii neresi gerçekçi neresi değil. halen sahası, ahşap üzerine kaplanmış şekilde durmaktadır, isteyene devredilebilir.
DEVAMI NIYE CIKMADI BUNU COK MERAK EDERIM.