bugün

inception'ın karşısında tırt kalan film.
" Neden herkes istediğini alırken bana hiçbir şey düşmüyor? "

görsel
inception ve prestige ayarında olmaya çalışıp vasat kalmış bir film. herkesin nolan olamayacağının kanıtı ayrıca. herif en az 1 yıl ön hazırlık yapıyor filmin detaylarına.

bu filmde ise daha başında insan mevzuyu çakıyor hocam.
bir kadın, bir adam, bir bebek... paradoksun derisini yüzüp hava kurumuna baışlayan bu filmde bazı izleyicilerin ''noluyo lan'' diye anlam veremediği bazılarınında midesi bulandığı olmuştur.

bu filmde kadın kendisiyle sevişiyor, kendisine aşık oluyor üstüne üstlük doğurduğu çocuk kendisi oluyor. filmde ethan hawke abimiz zamanda yolculuk yapıyor. hemde keman kutusuyla. neden gitar kılıfı değil, neden klarnet değil. ethan abimiz zamansal bir ajan.

biz film yapsak ve oyuncularımızdan biri dese ki ''ben zamansal ajanım'' götünle gülesin. elin gavuru söyleyince tepki göstermiyorsun. zamansal ajan ne amk ?
Kişinin kendiyle ilişkiyi girince yine kendisini doğuracanı öngeren saçma film. Ulan bir kişi de demez mi ne alaka mk niye kendisi olsun bambaşka bir insan doğra istersen bunu yüz nesil boyunca yap.
çok fazla abartıldığını düşündüğüm film.

öyle aman aman işlenen bir şey yok. paradoks işte o kadar.
ethan hawke'nin başrolünde oynadığı hermafroditlik ve zamanda yolculuk teorisinin bulunduğu zaman kırılmalarına bağlı oluşan paradoks içeren bir yapımdır. memento kadar kafa karıştırmaz.
Akşam akşam bir huzurumuz sağlam beynimiz vardı, onu da bırakmadılar.
Uykulu kafayla değil açık kafayla izlenmesi gereken film. Ortalarında konu anlaşılıyor. Sonrasında izlemesi daha keyifli hale geliyor.
Başrolün aslında herkesin rolünü oynadığı yapım.
insan kendini miker mi?
Evet gayette miker.
karışık bir filmdir ve ben zaten bunun için izlemiştim.

sevdiğim filmlenlerdendir.
all you zombies isimli kısa öyküden uyarlanmış 2014 yapımı film. bir filmi izlerken bu kadar çok yorulduğum nadirdir. son 30 35 dakikaya kadar herhangi bir film ayarındayken bir anda başkalaşım geçirmiş ve aman aman nerelere geldik dedirtmiştir izleyenlere.

kısa öykü 1958 yılında yazılmış. bu öykünün ilham kaynağı esrar filan olmalı, başka bir açıklaması yok. Abimiz feci otlanmış ve bu öyküyü kaleme almış diye varsayabiliriz.
sonunda, 3 çocukla ortada bırakılmış bir kadının hislerini yaşatan bir film. Olan biteni anlamaya çalışırken daha da kafanın karışması kaçınılmaz oluyor.
Yine de izlemesi sürükleyici ve keyifliydi.
----spoiler------

Kendi kendine seks yapıp kendini doğuran, kendini kaçırıp tekrar olayların bastan aynı olmasını sağlayan, kadın doğup adam devam eden enteresan bir zaman yolculuğu hikayesi.
Millet kendini sikip çoğaltıyo, biz yapsak adı 31 oluyo amk. Hangi mantıkla bunu düşünüp çektiniz, senaryoyu yazarken aynaya bakıp ulan ne seksi adamım keşke kendime versem diye mi düşünüyodunuz ya da kadın olsam önce kendime verirdim diye söz mü verdiniz anlamadım ki.

-------spoiler-----
Bi garip amk.
güncel Önemli Başlıklar