bugün
- yigitzsche17
- icardi190511
- psikoloğa gitmek mi içki almak mı14
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak22
- junkman13
- anın görüntüsü17
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı14
- erdoğan'dan sonraki başkan19
- başıboş köpek sorunu25
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız14
- çok fazla çirkin erkek olması13
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği24
- sexting haram mıdır24
- sophie dee'nin memeleri11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri11
- kurtlar vadisi pusu rezaleti11
- aleyna tilki nin annesi12
- cengiz ünder'in bıyığı12
- ölmeye karar vermek19
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması10
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi15
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı59
- assembly kodu11
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur20
- ali koç8
- fenerbahçe13
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu9
- yazarların en rum özelliği15
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sadece sennn9
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti11
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
Amcamin başına gelen olay.
2 gözü morardi elmacık kemiği kirildi burnu kirildi kaşı patladı haberlere bile çıktı. Babam da epey bir avukat tutup ugrasti ama polise hiçbir bok olmadı.
2 gözü morardi elmacık kemiği kirildi burnu kirildi kaşı patladı haberlere bile çıktı. Babam da epey bir avukat tutup ugrasti ama polise hiçbir bok olmadı.
1 yıldır başıma gelmeyen hadise artık büyüdüm mü yoksa artık siyasetmiş yok eşeğin zikiymiş umurumda olmamaya mı başladı bilmiyorum. Ama özledim sanki hayat fazla huzurlu gibi, şu saatte bilgisayar başındayım ne oldu ya la bana.
insana bu kadar dayaktan sonra keşke gözaltına alınsaydım dedirten olaydır.
kimi zaman güldürür kimi zaman düşündürür. en fenası polisin kafasının yarıldığı andır, çünkü o zaman polis de düşünmeye başlar. işte o an dayakla yırtılamayacak andır, kaç!
kimi zaman güldürür kimi zaman düşündürür. en fenası polisin kafasının yarıldığı andır, çünkü o zaman polis de düşünmeye başlar. işte o an dayakla yırtılamayacak andır, kaç!
mevcut yasalara göre imkansız olması gereken olaydır. ama oluyordur işte.
daha 14 yaşındasın, deprem olmuş, 1 hafta deprem tatilinden sonra okullar tekrar açılmış, çıkışta kız arkadaşına sürpriz olsun diye iki arkadaşınla beraber çıkmasını bekliyorsun. akşama da idmanın var elinizde çantalar, kız arkadaşını görüp biraz takılıp idmana gideceksin. okul dağılmaya başlıyor, sen heyecanla bekliyorsun, kaçırmıyayım diye de kasıyorsun çıkanları izliyorsun. derken ford transit marka minibüsleriyle o bize hep ürkütücü anlatılan polis amcalar geliyor, daha önce bir kaç kişi dayak yemiş diye onlar gelirken korkuyorsun, kaçmak kaçmamak arasında kalıyorsun ama suçsuzsun niye bir insan durup dururken birini döver ki diye düşünüyorsun. ve kız arkadaşını da görmen lazım niye kaçasın ki?
duruyor polis amcalar önümüzde. minibüste 3 kişi var. biri şöför, biri ön koltukta oturan polis amcamız, biri de sivil bir abimiz. kimlik soruyor ön koltuktaki amca. iki kişide çıkıyor, bir kişide çıkmıyor kimlik. yaşın daha 14 taşıma gibi bir mecburiyetin de yok. ama öyle demiyor polis amcalar, okulun önünde, kız arkadaşının önünde seni ite kaka o minibüse sokuyor, minibüste küfürler ediyor, arada bir de tokat atıyor. şaşkınlıktan ne olduğunu bile anlamıyorsun. ne yaptın ki? anlamsız anlamsız bakıyorsun, derken karakolun önüne geliyorsun. iniyor sivil abimiz, kahraman polis amcamız da ondan sopa istiyor. anlıyorsun dövecekler ama neden? çıkarıyor bir sopa sivil amcamız ince bir sopa. içinden bunla dövmezler diye düşünüyorsun, çocuksun ve karşındaki ne kadar acımasız olabilir ki? o sopa reddediliyor daha kalını var deniliyor ve işte kahraman polis amcanın kahraman silahı çıkıyor. yaklaşık 1 metre boyunda 4 5 cm çapında bir sopa.
daha konuşturmadan vurmaya başlıyor polis amca küfrederek. 7 adet kahraman başka polislerin yanında. müdahale ederler diye bekliyorsun ama onlar gülerek çaylarını yudumluyorlar. üçer beşer vurduktan sonra ne arıyordunuz lan orda diye soruyor, cevaplamaya çalışırken yine dayak yiyorsun. zaten ondan sonra her yerin uyuşuyor vurduğunu bile hissetmiyorsun. çocuksun işte dayak yemenin derdine bile düşmüyorsun kaçırdığın idmanı düşünüyorsun abi yapma etme derken. bir güzel dayağını yiyorsun üstüne bir de küfürler yiyerek kovuluyorsun karakoldan. o bir kişide olmayan, o sorulan nüfus kağıtlarına bakılmıyor bile. ne isim soruluyor ne bir şey. siktir olup paşa paşa gidiyorsun idmana ama ne halde kollarını bile taşıyamıyorsun.
dönüp eve gidiyorsun, anlatamıyorsun, anne baba ön yargılı. sonra kendini mecbur hissediyorsun anlatıyorsun, anne baba sana değil de o polise inanıyorlar iyi olmuş diye bir de fırça kayıyorlar. zar zor ikna ediyorsun arkadaşlarının babaları geliyor, ikna olunuyor.
şikayetçi olacaksın rapor gerekiyor. döven devlet memuru, rapor veren devlet memuru. it iti ısırmıyor her zamanki gibi. kaç tane hastane gezdiysen hepsinden eli boş dönüyorsun, haber geliyor, bir arkadaş rapor alabilmiş. savcıya çıkıyorsun bir rapor yeterli diyor, izlere bakıyor, oğlum size nolmuş lan böyle diye o da şaşırıyor. sonra polis listesinden kişiyi tek tek buldurup, ifade alıyor. sonra da herkesi oda da toplayıp: "nabıcam ona biliyonuz mu? anasını sikecem onun anasını" diyor. eyvvallah diyorsun güveniyorsun, bekliyorsun haber. olan biten pek bir şey olmuyor. karakol çocuk karakoluna dönüştürülüyor, amcamızın tayini çıkıyor ama herhangi bir işlem yok.
aradan 8 sene geçiyor, hala bir sonuç bekliyorsun ama her dava aynı şekilde 5 dakika olanları hakim anlatıyor, doğru mudur diye soruyor onaylıyorsun. şikayetçi misin diye soruyor, 8 sene geçmiş bir şey olmayacağı belli. sen düşünürken dava ağır cezaya geçti diyor, siz gelmeseniz de devam edecek diyor. iyi diyorsun ama yine bir haber çıkmıyor. kanıt var, şahit var, her şey ortada. savcı bile anasını sikecem diyor, ama 8 senede bir ceza verilemiyor.
işte böyle bir şey polisten dayak yemek. suçluların, hırsızların, tecavüzcülerin, gaspçıların cirit attığı sokaklarda kahramanlığını gösteremeyen bazı polis abilerimiz 14 yaşındaki çocuklar üzerinde sanki bir terörist yakalamış edasıyla güç gösterisi yapıyor.
daha 14 yaşındasın, deprem olmuş, 1 hafta deprem tatilinden sonra okullar tekrar açılmış, çıkışta kız arkadaşına sürpriz olsun diye iki arkadaşınla beraber çıkmasını bekliyorsun. akşama da idmanın var elinizde çantalar, kız arkadaşını görüp biraz takılıp idmana gideceksin. okul dağılmaya başlıyor, sen heyecanla bekliyorsun, kaçırmıyayım diye de kasıyorsun çıkanları izliyorsun. derken ford transit marka minibüsleriyle o bize hep ürkütücü anlatılan polis amcalar geliyor, daha önce bir kaç kişi dayak yemiş diye onlar gelirken korkuyorsun, kaçmak kaçmamak arasında kalıyorsun ama suçsuzsun niye bir insan durup dururken birini döver ki diye düşünüyorsun. ve kız arkadaşını da görmen lazım niye kaçasın ki?
duruyor polis amcalar önümüzde. minibüste 3 kişi var. biri şöför, biri ön koltukta oturan polis amcamız, biri de sivil bir abimiz. kimlik soruyor ön koltuktaki amca. iki kişide çıkıyor, bir kişide çıkmıyor kimlik. yaşın daha 14 taşıma gibi bir mecburiyetin de yok. ama öyle demiyor polis amcalar, okulun önünde, kız arkadaşının önünde seni ite kaka o minibüse sokuyor, minibüste küfürler ediyor, arada bir de tokat atıyor. şaşkınlıktan ne olduğunu bile anlamıyorsun. ne yaptın ki? anlamsız anlamsız bakıyorsun, derken karakolun önüne geliyorsun. iniyor sivil abimiz, kahraman polis amcamız da ondan sopa istiyor. anlıyorsun dövecekler ama neden? çıkarıyor bir sopa sivil amcamız ince bir sopa. içinden bunla dövmezler diye düşünüyorsun, çocuksun ve karşındaki ne kadar acımasız olabilir ki? o sopa reddediliyor daha kalını var deniliyor ve işte kahraman polis amcanın kahraman silahı çıkıyor. yaklaşık 1 metre boyunda 4 5 cm çapında bir sopa.
daha konuşturmadan vurmaya başlıyor polis amca küfrederek. 7 adet kahraman başka polislerin yanında. müdahale ederler diye bekliyorsun ama onlar gülerek çaylarını yudumluyorlar. üçer beşer vurduktan sonra ne arıyordunuz lan orda diye soruyor, cevaplamaya çalışırken yine dayak yiyorsun. zaten ondan sonra her yerin uyuşuyor vurduğunu bile hissetmiyorsun. çocuksun işte dayak yemenin derdine bile düşmüyorsun kaçırdığın idmanı düşünüyorsun abi yapma etme derken. bir güzel dayağını yiyorsun üstüne bir de küfürler yiyerek kovuluyorsun karakoldan. o bir kişide olmayan, o sorulan nüfus kağıtlarına bakılmıyor bile. ne isim soruluyor ne bir şey. siktir olup paşa paşa gidiyorsun idmana ama ne halde kollarını bile taşıyamıyorsun.
dönüp eve gidiyorsun, anlatamıyorsun, anne baba ön yargılı. sonra kendini mecbur hissediyorsun anlatıyorsun, anne baba sana değil de o polise inanıyorlar iyi olmuş diye bir de fırça kayıyorlar. zar zor ikna ediyorsun arkadaşlarının babaları geliyor, ikna olunuyor.
şikayetçi olacaksın rapor gerekiyor. döven devlet memuru, rapor veren devlet memuru. it iti ısırmıyor her zamanki gibi. kaç tane hastane gezdiysen hepsinden eli boş dönüyorsun, haber geliyor, bir arkadaş rapor alabilmiş. savcıya çıkıyorsun bir rapor yeterli diyor, izlere bakıyor, oğlum size nolmuş lan böyle diye o da şaşırıyor. sonra polis listesinden kişiyi tek tek buldurup, ifade alıyor. sonra da herkesi oda da toplayıp: "nabıcam ona biliyonuz mu? anasını sikecem onun anasını" diyor. eyvvallah diyorsun güveniyorsun, bekliyorsun haber. olan biten pek bir şey olmuyor. karakol çocuk karakoluna dönüştürülüyor, amcamızın tayini çıkıyor ama herhangi bir işlem yok.
aradan 8 sene geçiyor, hala bir sonuç bekliyorsun ama her dava aynı şekilde 5 dakika olanları hakim anlatıyor, doğru mudur diye soruyor onaylıyorsun. şikayetçi misin diye soruyor, 8 sene geçmiş bir şey olmayacağı belli. sen düşünürken dava ağır cezaya geçti diyor, siz gelmeseniz de devam edecek diyor. iyi diyorsun ama yine bir haber çıkmıyor. kanıt var, şahit var, her şey ortada. savcı bile anasını sikecem diyor, ama 8 senede bir ceza verilemiyor.
işte böyle bir şey polisten dayak yemek. suçluların, hırsızların, tecavüzcülerin, gaspçıların cirit attığı sokaklarda kahramanlığını gösteremeyen bazı polis abilerimiz 14 yaşındaki çocuklar üzerinde sanki bir terörist yakalamış edasıyla güç gösterisi yapıyor.
güncel Önemli Başlıklar