bugün

geç kalınmıştır...

ama belki de geç değildi, hayat onu erken almıştır. ona söyleyemediğiniz cümleler, şiirler beyninizde birden çoğalır. 3 yıl aynı sınıfta okuyupta hoşlandığınıza dair tek bir belirti göstermemek için çok uğraşmışsınızdır. ona sevgili olma teklifi edince aşkınızın biteceğini biliyorsunuzdur.

beklemişsinizdir...

geceleri uyku tutmamıştır onu düşündüğünüzden. o her gün daha da güzelleşiyordu düşündüğünüzden. yanaklarınız gözyaşlarınız ile abdest alır. en yakın arkadaşınıza bile söyleyememişsinizdir.

onun mutlu olması için herşeyi yapmışsınızdır...

ayrıldığı sevgilisi hakkında onu çok özlediğini size anlatırken siz ayrıldığı sevgilisi ile onun arasını yapmaya çalışırsınız. sırf o mutlu olsun, yüzü gülsün diye çünkü o mutlu oldukça siz daha çok mutlu olacaksınız.

birçok kez denemişsinizdir...

sevdiğinizi söylemek adına;

-ben sana birşey söyleyeceğim.
+ama ilk önce ben söylüyüm.
-tabi..(heyecanlanırsınız)
+ben hala erdem'i unutamadım, diye boynunuza atlar, ağlar...

birşey diyemezsiniz, iki damla gözyaşınız onun saçlarına düşer.. o bunu hissetmez çünkü kalbinde daha büyük bir acı vardır, sizin ona aşkınızı bilmezken.

zorla geçen 3 sene ardından onun ölüm haberini alırsınız. üzülmemiş gibi yapar, odanıza çekilir saatlerce ağlarsınız onun resimlerine bakarak. hayat artık eskisi gibi değildir sizin için, yaşamak anlamsız gelse de intiharı düşünmezsiniz, düşünemezsiniz... çünkü sizi sizden çok seven aileniz vardır. bütün bu olanları mesaj atarak söylersiniz ona, o okumasa da...