bugün

Ahmet Altan'ın taraf gazetesindeki bir yazısı:

O görüntüleri izlediniz mi?

Geniş bir kırlıkta, elli altmış çocuk 'gösteri' yapıyorlarmış, 'ağır teçhizatla' olay yerine gelen Özel Harekâtçı polislere taş atıyorlarmış.

Oraya hiç polis gitmese ne olacak?

Çocuklar biraz bağırıp dağılacaklar.

On üç on dört yaşında çocuklar bunlar, 'gösteri' yaptıkları yer koca bir kırlık.

Yok, olmaz, Kürt çocukları gösteri yapamaz, kırlarda bağıramaz.

Polisler tazyikli suyla, ellerinde tüfeklerle çocuklara saldırıyorlar.

Polislerden biri, on dört yaşındaki çelimsiz bir oğlanı yakalıyor, yere yıkıyor...

Ve başlıyor başına dipçikle vurmaya.

Öldüresiye vuruyor.

Hiçbir neden yok vurması için.

içindeki nefrete hâkim olamadığından vahşice dipçikliyor küçük oğlanı.

Sonra bir başka polis de çocuğu döveni tebrik ediyor.

Bunlar öyle bir polisin, iki polisin vahşeti değil.

Güneydoğu'da devlet böyle.

.

entry'nin bir kısmı sözlük yasal açıdan sıkıntı yaşayabileceği için silinmiştir.

tüm yazının olduğu kaynak: http://www.taraf.com.tr/makale/5214.htm
yine de bir tutulamaz ikisi aynı şey değil biri şerefsizce bi amaçla devleti bölmeye, pay almaya bakıyor diğeri de bunların oyununa gelerek, bu kişilerin bu amaçla kışkırtarak, baskı yaparak,tehdit ederek, devletin dourmadığı karınlarını doyurarak eyleme sürüklediği kişileri haynanlaşarak bastırabilceğini sanıyor ama bunu yaparken amacı bölmek, körü körüne katletmek, onca insanın kurduğu vatana hainlik yapmak değil her ne kadar amacını aşsa da, orantısız uygulanmış bir güç haline gelse de amaç bu değil.
http://www.ibneyiz.biz/pk...ler/2008/10/taraf_pkk.jpg
sözlükte uzun yazı görünce okumayanları bir bir ortaya çıkarmış bir ahmet altan yazısı. ulan azıcık okuyun da sonra kininizi kusun be. okumadan yazanlarda böyle bir buton çıkıyor default olarak entry döşüyor. "hiç akrabanız şehit oldu mu sizin? tabutta bayrağa sarılı götürüldü mü?" diyen binlerce entry gördüm bir sürü başlıkta. yeter artık hacı boku çıktı.
ahmet altan'ın bu ülkenin çocukları dediği 12-18 yaş arası çocukların o dağlarda, eylemlerde ne işi var onu sormayı unuttuğu yazısı. tamam anladık bir polis ve bir harekatçının yapmaması gereken olaydı ama bunu bu hale getiren, polis yada asker değil ki. eğer çocuksa bunlar ne işi var eylemlerde, polise-askere taş atmalarda.. ama çocuk ya atar tabi, yarın öbür gün eline silah alır kurşunda atar. neden? devlet ne onlar için birşey yapıyor nede onları koruyor dimi hatta devlet ahmet altan'a göre dışlıyor bile onları. ama ahmet altan'a göre.. ve ahmet altan'a göre haklılar da dağa çıkmakta. eğer bu kadar haklı varsa senin orda ne işin var? hadi sende yürü, çık dağa, bağır haykıra haykıra kürdistan diye. tabi iş fiile gelince yemez oturduğun yerden demogoloji yapmak çok kolay. demogolojiyi bırak icraat yap biraz icraat! o zaman görelim haklının yanında mısın?

birde diyor ki yüz yıllardan beri bilinen adını söylemekten korkmazmış... yüz yılları geç, bin yıllardır bilinen adını kullan sen! haa bilmiyorum dersen biraz tarih kitaplarını karıştır ama gerçek tarih kitaplarını, sana yutturulanı değil!

gerekli edit : yazdığım yazı polisi yada özel harekatçıyı haklı göstermek değildir. herhangi biri dahi olsa şiddete başvurmamalıdır. fakat yazı ahmet altan'ın şiddeti bahane ederek demogojiden başka bişey yapmamasıdır. eleştirilen nokta budur.
(bkz: Atakürt)
tanım : ahmet altan'in 25 nisan tarihli taraf gazetesinde yazdığı köşe yazsının adıdır.

altan'ın yazısına ana hatlarıyla katılıyorum. ancak altan'ın yazısında devletin yarattığı bu görece şiddet ortamının pkk'yı meşru kıldığı gibi bir anlam da çıkıyor. işin ilginç yanı ise bu meşruiyet olgusunun satır aralarında değil açık açık ifade ediliyor olması. bir tarafta devletin bu sert tavrının terörden kaynaklandığını savunup bir kürt realitesini hiçe sayan resmi görüş, bir tarafta da devletin kürt halkına dönük olan politikalarının terörün asıl kaynağı olduğunu savunup teröre payandalık yapan karşıt görüş. yok mudur üçüncü bir yol ya da farklı bir görüşe ses verecek olacak herhangi bir düzlem? yönlendirilmeye ve provake edilmeye müsait sıradan insanları geçtim, aydın titriyle görüşlerini ifade eden insanların bile böyle hassas bir konuda karşıt iki fikir yerine daha arada, terör sorununun ve devletin yarattığı bu algıların farklı saikleri olabileceği fikrini de önemseyen görüşleri dillendirmesinin hiç mi imkanı yok?

örneğin kürt halkının dış odaklar tarafından yönlendirilmeye fazlaca müsait olmasının terör olaylarının artmasında ya da teröre olan halk desteğinin artmasında hiç mi etkisi yoktur? ya da kürtlerin kendi feodal yapısını hala kıramamış olması ve kürt feodallerinin kendi halkına ihanet etmesi hiç mi etkili olmamıştır bu sorunun böyle dallanıp budaklanmasında? kürt aydınlarının şiddeti tek yol olarak görüp terörle beslenen pkk'yı eleştirmek bir yana dursun, bu terör örgütünün amigoluğunu yapması sizce çözümü sabote eden nedenlerden biri olmamış mıdır? devletin suçları zaten sabit, görseniz de görmeseniz de. asimilasyon, geri bırakma, orantısız şiddet.. hatta bu halkı neredeyse teröre mecbur bırakmak.

ancak bu iki karşıt görüşe de amigoluk yapanların dışında sorunu daha geniş bir perspektiften değerlendirmeye çalışanların muteber olabilmesinin hiç mi imkanı yok?
..............................
"O zaman da o toprakların yüzlerce yıldan bu yana bilinen adını bile söylemekten korkmaz, yürek rahatlığıyla Kürdistan der, oturur o çocuklarla bir şarkı söyler, Ahmet Ariften bir şiir okursun."

yazının buraya kadar olan kısmı -ki burası sonu- gayet aklı başında gibi gidiyor. güzel güzel anlatıyor falan. Lakin ahmedim altanım oralar yüzlerce yıldır kürdistan he mi? Bana yanlış öğretilmediyse eğer oralar yüzlerce hatta binlerce yıldır mezopotamya olarak bilinir "kürdistan" olarak değil.

bakın adana valisi ne güzel demiş;

"Vali Atış; Ama mesele işsizlik, yoksulluk değil. Mesele başka. iki-üç eş alırken yoksul değilsiniz, Kaleşnikof alırken yoksul değilsiniz, düğünlerde tabanca atarken yoksul değilsiniz. 15 çocuk yaparken yoksul değilsiniz ama polise ve jandarmaya taş atmaya gelince yoksulluktan dolayı atıyoruz diyeceksiniz ve destek göreceksiniz, ayıptır. dedi."

Bi çocuğun komaya sokulmasını desteklemiyorum. empati kurabiliyorum ben. ama empati kurunca vali beyin dediklerine hak vermemek elde değil. Kullandırtmayın kendinizi kardeşim. kullandırtmayın.
pkk terör örgütüdür. aa hakikaten kolaymış bu bir.

ikinci devlet terörünü anlattığı yazısıdır. kendisinden ama terörüne dair bir yazı beklemekteyiz.
ahmet altan'ı eleştirmek için öncelikle terör nedir, ne değildir bilmek gerekir. 'çocuk dövülmüş ama...' diyebilecek kadar gözü dönmüşlere bir şeyler anlatabilmek çok zordur. hani deve ve hendek olayı kadar.

terör nedir;

1. (bkz: yıldırı)

2.Yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş.

yani ne demektir bu?

terör diye tabir edilen şeyi, doğumdan ölüme kadar geçen sürede beyne 'terör örgütü' diye kazınan örgütler yapmaz sadece. devlet terörü denilen bir terörü gördük biz televizyonlarda. bunun aması yoktur. güvenlik ve hizmet görevi olan güvenlik güçlerinin, şiddete şiddetle cevap vermesi haricinde, güç kullanma gibi bir lüksü yoktur.

ve orada iyiki kamera vardı. ahmet altan'ın dediği gibi. ya olmasaydı? o çocuk hastaneye kaldırılamayacaktı, en nihayetinde ölecekti. peki tüm bu vahşetten haberimiz olacak mıydı? lig şampiyonu kim olacak sorularımızı evlerimizde birbirimize sorarken hangimiz bu kadar şiddete maruz kaldık hayatımızda?

empati yapıyoruz deniyor, olmuyor olamıyor. olaya tarafsız bakma niyetinde olunmadıkça tarafsız da bakılamıyor mantıklı da bakılamıyor. ve ne yazık ki, 'özel güvenlik çocuğu dövmüş, ama...' işte o amada kalıyor her şey.
bu veletlerin aynı yaş grupları da istanbulda belediye otobüslerini yakıyor, esnafın camlarını kırıp etrafa taş yağdırıyorlar. ha pardon ahmet efendinin mahallesinde böyle şeyler olmadığı için pek duyamıyo bu olayları. ya da gözlüklerinin numarası yetmiyo bunları görmesine. kardeş bi kere de kalemini bu olaylar için kullan da bizde bu adam harbi adammış diyelim.
terör örgütü demek hafif kalacağından doğru tespittir. zira biz harf israfından kaçmayarak orospu çocukları demeyi tercih ediyoruz.
ahmet altan´in internet´de rastgeldigimiz bir yazisinin basligidir. kesinlikle katilmadigimi yazarin büyk medya gruplarinda benimse sadece burada yazdigimdan dolayi, kagit üzerinde benim haksiz-cünkü kücügüm- onunda hakli- cünkü o büyük- aldirmadan kendisine protestolarimi buradan gönderiyorum. ben o bölgeleri tanirim, yazdigi " güvenlik gücleri isgal kuvvetleri gibi davraniyorlar." cümlesi kesinlikle fevkalade yanlis bir cümledir. millet binlerce verilen sehitten bikmistir, bu olaylari provoke etmenin degil, bitirmenin pesindedir, kimse kürtlere haksizlik etmemektedir.

söyledigi "kimbilir kameralarin olmadigi yerlerde ne yapiyorlar?" lafi tamamen spekülatiftir, ne demek istiyor yani, güvenlik gücleri kameralarin önünde cocuk dövüyorsa, kamera olmayan yerde de mutlaka s.k.yor diye mi düsünüyor?...bunlar son derece yanlis düsüncelerdir, ve isin en önemli tarafi- tamamen haksiz yaklasimlardir, durum onun yansittigi gibi degildir. devletin ordusu, yakaladigi yarali pkk´li teröristi bile önce tedavi etmekle "yükümlüdür". o adam yarali olmasa kendisini tedavi ettiren adami öldürmeye calisacakti. bunlari böyle sensasyonel yazilar yazmak pesinde kosan yazarlarin olaylari bu sekilde yorumlamasina akil sir erdiremiyorum, o adam o yaziyi buraya yazsa, kimbilir kac kere "eksilenir"di ?

ahmet altan kardesim, duygularina hakim olmayi ögren, unutma ki 10 dakika sonra duygularin seklini degisterecektir, ancak "yazdigin" sey "yüzyillarca" kalir. yazar olan adamin ögrenmesi gereken ilk seyi bilmiyor gibisin, ben -burasi ve ben kücügüz ya- haddim olmayarak sana bunu bu satirlardan hatirlatmis olayim. yazdigin seye "bir örnekten tüme varim yapmaya calismak " denir. bunu naziler de yapmislardi. dogru mu yapmislardi?
filistinli çocuklara yapılan israilli asker zulmünü anımsatan ama türkiye'de gerçekleşmiş bilinen ve bilinmeyen binlerce olaydan sadece birisi hakkında yazılmış bir ahmet altan yazısıdır.
ortadaki durumu gayet açık şekilde ortaya koyan ahmet altan yazısı.
bu yazılanlar belki de yüzlerce kez yazıldı değişik ortamlarda, yazanların hepsi kürt milliyetçisi, terör yanlısı olarak adlandırıldı.

ama bu bir gerçek. kimse görmek istemese de bu durum böyle. bakın dtp'nin oy artışıyla bu yazıyı bir kıyaslayın. paralellikleri görünce epey şaşıracaksınız. ne diyor ahmet altan;

"Bir halka karşı böyle bir nefret, böyle bir kin, öfke duyan bir devlet orayı nasıl yönetecek?"

yönetemiyor da zahir.

deep not: evet pkk terör örgütüdür. bunu demek görüldüğü üzere kolaydır. zor kısmını ise yazıyı iyi analiz edip bulmanız gerekiyor.
nobel ödülü almak için yapmadığı kalmayan köşe yazarımızın son bombasıdır.

yakında 1milyon pkk'lı öldürdük der nobel ödülünü alır.

ahmetcim gel sana evdeki nobel koleksiyonumu göstereyim.

edit: eksileyen arkadaşlarım üzülmesin onlara da gösterecem. *
(bkz: ahmet altan gazeteci demek kolay)
ahmet altan kişisinin bir yazısı.

aynı zamanda bugün varolan hükümete var gücümle küfür ettiğim yazıdır. bu cüreti, bu hakkı bu insan müsveddelerine veren herkesin allah belasını versin.

benim şehidimin kemiklerini kopenhag kriterlerine göre sızlatan sözde yöneticilerimizin, şehid analarının göz yaşlarını yumruk şeklinde boğazında takılı bırakan ve bundan sorumlu olan herkesin; istisnasız; cemil cümlesinin allah belasını versin.

adam diyor ki; köylerini yaktınız, kuyularda öldürdünüz diyor, devlet yapmış bunları. gelinen noktaya bak. adamın birisi çıkıp gazete de göz göre göre pkk propagandası yapabiliyor. ben öyle basın özgürlüğüne ta göbekten sokarım arkadaş! böyle manyaklık var mı?!

kundaktaki bebeklere kurşun sıkılırken nerdeydiniz? diyarbakırda bomba patlattı pkk; 7 tane çocuk öldü. düzmece şekilde tit üzerine yıkılmaya çalışıldı; adi şerefsiz iş birlikçi medya manşet manşet geldi, "tit yaptı" diye. sonra gerçek meydana çıktı.

yalan, dolan, şerefsizlikle mi vatan kuracaksınız? kundaktaki bebeğin, 20 yaşındaki çocuğun, öğretmenin, doktorun kanıyla mı kuracaksınız vatan?!

hepiniz; istisnasız hepiniz, oradaki ağaların satılmışlarısınız. hepiniz oradaki ağaların ürüme köpeğisiniz. sen kürt toplumunun özgürlüğünü düşünsen; çıkar ağalık sistemi hakkında iki laf ederdin. senin bütün derdin, ordaki insanın mümkün mertebe cahil kalması.

acıtasyon yapmaktan beyniniz çalışmaz olmuş. benim vatanımın bölünmez bütünlüğüne karşı laf söyleyenin kafasına vurmuşlar. vurulan çocukmuş!! bak sen?

nerde o çocuğun annesi?! nerde o çocuğun babası! ben böyle bi şey yapsam babam benim ağzımı yüzümü dağıtır. salmaz zaten! ben mahallemde o sloganlarla yürüyemem arkadaş! delerler adamı!

e hani? kardeşlik!? hani kardeştik biz be soysuz köpekler!? hani barıştı bilmem neydi?!

kendi babasında, sülalesinde, soyunda, sopunda yeteri kudrette g*t yok; kendi çocuğunu salıyor demek meydana. bu mu erkeklik? bu mu insanlık? hani evlat sevgisi?! nerde?

sen o çocukla aynı fikirleri paylaşıyorsan neden meydanlarda değilsin, neden dağda değilsin ahmet efendi? benim dilimle bana roman yazmakla meşgulsün? düşüncelerini savunduğun insanlara kurşun sıkan devlete vergi vermekle meşgulsün? senin yazdığın kitapların gelirinin nereye gittiğini bilemem ama senin vergilerinle o çocuğun kafasına dipçik vuran polisin maaşı ödeniyor.

madem karşısın? ne işin var?!

vitrin mi yapıyorsun? sözde kendince popüler mi oluyorsun?

bunun adı midesizliktir, bunun; bu yazının, şerefle haysiyetle de bir bağlantısı yoktur.

yazının başına dönücem; bu adamları konuşturan hükümetin bu millete verilecek hesabı vardır. bu adamları bu kadar rahat ettiren hükümetin; bu millete verecek hesabı vardır! bu adam(!)ları bu kadar yüreklendirenlerin bu millete hesabı vardır!

türk'e kefen biçenin ölümü korkunç olur! olsun. bizim vicdanımız sayesinde, bizim yüce sevgimiz sayesinde bu kadar cesarete sahip olanlar bilmelidir ki; madalyonun bir de ters yüzü vardır. biz de sabırtaşı değiliz; gün gelir taşarsa, siz üzülürsünüz biz değil.
kapak gibi değil, tokat gibi yazıdır. ha bu yazıdan pkk'nın aklanıp paklanmaya çalışıldığını anlayan varsa beri gelsin, ilkokul masraflarını ben cebimden karşılayacağım. en azından okumak fazilettir diye düşünürdük, meğer asıl fazilet anlamakmış, düşünebilmekmiş...

"O topraklar senin olsa ne olur, senin olmasa ne olur.

O topraklar senin olabilir ama o halk senin değil.

Çocuğunu dipçiklediğin halk ne senin olur, ne seninle olur."

geçin şimdi şehit, mehmetcik, vatan, millet geyiklerini... en yakın dostum şehit oldu, en sevdiğim kuzenim gazi. bu benim aklımı yerinden mi almalı? bu devlet, bu tsk sürmedi mi dostumu, kuzenimi oralara? üniversite okumuş, daha kimseye tokat vurmamış o efendi çocukları sürdünüz ya dağlara, sonra da terörist dediklerinize verdiniz ya g3'leri, o makinalarla vuruldu o kibar bedenler!

önce okuduğumuzu anlayıp ona göre konuşalım efendiler! oradaki terörü bu devlet hortlattı, yaşattı, dibini suladı, büyütüp olgunlaştırdı. bu devletin içindeki devlet! orada katliam yapan harekatçılar, korucular senelerce pişpişlendi, kim pişpişledi? oradaki eli silahlı harekatçılar gidip milletin anasına bacısına tecavüz etmedi mi? çoluk çocuğu dövmedi mi, koluna kafasını kırmadı mı? aha işte ilk defa yansıdı kameralara. 20 senedir her dakika olmuyor mu ki? senin anası sikseler, kardeşine tecavüz edip abini öldüresiye dövseler ne ederdin?

kim beslendi senelerce terörden? nato'nun en ihtişamlı ordusu bir avuç teröristi bastıramadı öyle mi? şimdi de çıkıp pkk terörü diye anlatın, biz bilmiyoruz sanki pkk'nın terör örgütü olduğunu! ahmet altan da biliyor, hem de çok iyi. "pkk terör örgütü değildir" demiyor ahmet altan...

orada pkk'yı jandarmaya ihbar eden, teröristleri köyden koyan insanlar var, kürtler var, türkler var. devlet onlara teşekkür amaçlı dayak attırıyor, evlerinden kovduruyor, tecavüz ettiriyor. kime güvensin o adamlar? hani devlet?
ahmet altan ... demek de hakikaten çok kolay peki onu bu hale getiren onu yazarmış gibi piyasaya sunan faktörlere bakmadan bunu ... diye nitelendirmek haksızlık olur.

şimdi kimse bunu okumasa, adam yerine koymasa o orada ağzından köpükler saça saça konuştuğuyla kalacak.
e o kadar parayı başkasına verselerdi daha iyisini yapardı yahu.
sanki oradaki çocuklara yapılanları kınıyormuş gibi yapıp asıl bombayı sona saklamış olan yazı yazan kişidir. *
pkk' ya terör örgütü demek kolaysa, şu cümleyi kurmak daha da kolay.

" O zaman da o toprakların yüzlerce yıldan bu yana bilinen adını bile söylemekten korkmaz, yürek rahatlığıyla Kürdistan der, oturur o çocuklarla bir şarkı söyler, Ahmet Arif’ten bir şiir okursun. "

sivrilmek için kullanılan yöntem yine basit yine ucuz...
güncel Önemli Başlıklar