bugün

pkk'nın işlediği eylemlerin bütün sorumluluğunu akp üzerine atmaktır.

pkk 1970 yılından beri terör eylemlerine faal olarak devam etmektedir. hre hükümet 1970 yılından beri bu sorunu bitirmek için çeşitli çözüm önerileri ile olaya yaklaşmıştır, ancak buna rağmen bu eylemler bitmemiştir ve 40 bin genç ebladımızı en güzl çağlarında toprağa verdik.

ak parti hükümeti de bu sorunun bitmesi için çeşitli çözüm önerileri sunmuştur. kürt açılımı olarak bilinen demokratik açılımda bu kapsamda alınan bir karardır.

kararın özünde yatan hadise; pkk'nın kürt vatandaşları türkiye cumhuriyeti hükümetlerinin kendilerine ikinci sınıf vatandaş muamelesi yaptığı gerekçesiyle kandırmalarını engellemektir. bunun anlamı, pkk kürt halkını etnik ayrımcılık etiketi ile kandırıyor ve milli bütünlüğe zarar veriyor.

ak parti de bu durumu engellemek için yani kürt vatandaşların özgürlüğüne müsaade edildiğini göstermek amacı ile bir proje gerçekleştirmiştir.

bu proje ile amaçlanan kürt halkının da varlığını türkiye cumhuriyeti içinde kabul etmek ve onlara pozitif bir ayrımcılık yapılmayacağını kanıtlamak içindi. dolayısı ile pkk yıllarca beslendiği kürt halkının desteğini yitirecekti. çünkü özgürlükleri ve yaşam standartları artan kürt halkı pkk'ya inanmayacaktı.

teoride dinlemesi çok güzel olan bu proje tutmadı ne yazıkki. çeşitli suistimallere uğradı. siyaset sahnesinde koltuk sevdası için bulunan bir takım muhalif parti üyelerinden de çözüm için adımlar atılmayınca projeden olumlu sonuç alınamadı.

ancak bu projenin varlığı ve günün birinde tutma ihtimali pkk'yı endişelendirdi. çünkü varlığını kürt halkına dayandıran bu örgüt, kürtlerin kendisinden desteğini çekmesiyle bitme noktasına gelebilirdi. ( varlığının kaynağı olan dış güçlerde mevcuttur elbette pkk'nın) dolayısı ile projeyi baltalamak için türlü türlü hadiseler çıkarttılar. pkk'lıların davullu zurnalı karşılanması bunun bir örneğidir.

biz siyaset yapmak için meclise gidiyoruz diyen pkk'nın bir kolu, çözüm önerileri üreteceğiz vaadi ile halkını kandırmıştır. hala da kandırmaya devam etmektedir. çünkü onlar da bu etnisite ayrımından yararlanan insanlar. ve sorun olmazsa bizede ihtiyaç duymazlar diyerek her türlü çözümün önünü tıkamaktadırlar.

ak partinin varlığından en fazla rahatsızlık duyan kesimin başında pkk gelmektedir. çünkü onların sağladığı standartlar kürt halkını bazı şeyler hakkında yeniden düşünmeye sevk ediyor. bunun sonunda pkk varlığı da tehlikeye girebilir tabi. ve bunun sonucunda olay kopuyor.

seçilen vekiller bir şekilde alavere dalavere ile meclise girmiyorlar ve bunun suçunu ak partinin üzerine atıyorlar. kürtlerin kafasında soru işaretleri oluşuyor. acaba bunlar kürtlere hala ayrımcılık mı yapıyorlar diye.

ardından pkk bir eylem daha yapıyor ve daha gençliğinin baharında 13 canımıza kıyıyor. bunun ardından da biz türklerin kafasında soru işaretleri oluşuyor. acaba bu terörün sorumlusu ak parti mi diye.

bunu fırsat bilen bazı siyasiler, insan olmaktan önce biz siyasetçiyiz, siyaset yaparız mantığı ile vuruyorlar ak partiye.

peşinden duygusal olarak çöküntü yaşayan bizler de bu 13 (bugün için 13, tabi geçmişide hesaba katarsak yüzlerce oluyor) canın hesabını da ak partiden soruyoruz. ve pkk'ya duyulan kinin neredeyse %90'ı ak partiye de duyuluyor.

ancak bu yalnıştır. pkk ak parti ile var olmadı. öncesinde de şerefsizliklerini yapıyorlardı şimdi de. ancak şimdi yapmalarının bir nedeni var. ak partinin izlediği politikadan çok rahatsızlar. varlığını borçlu olduğu kürt halkı ak partiden dolayı fikir değiştirirse yok olma noktasına gelecekler çünkü. bundan mütevellit eylemlerini sıklaştırarak ak partinin yıpratılmasına vesile olmak istiyorlar.

duydukları korkunun bir örneğini de şuradan algılayabiliriz. şehit haberlerinin olduğu gün bilmem ne'nin bilmem ne'si olan bir kurul özerkliklerini ilan ettiler. ve sonunda eklediler 'kürt halkı artık kendini özgür, özerk kürdistanlıyım diyerek tanıtabilir' deidler. bunun maksadı şu:

biz sizin özgürlüğünüz için varız. bakın sizin özgürlüğünüzüde sağladık. siz artık özerk olarak kurulmuş kürdistanın vatandşısınız diyerek onları kandırmak.

allah aşkına onlara kim böyle bir hakkı verdi, ya da o toplandıkları kurul nedir? hangi bir resmiyeti var? türk devleti aptal mı ki onların bi kağıttan kafalarına göre okuduğu metni kabul etsinler?

ancak ülkede kaos çıkarmaktan büyük zevk alan kişiler bunu yine büyük bir zevkle yapıyor ve bizler burdan bunların suçunu ak partiye atıyoruz.

evet. onun orda bu kelimeleri söyleybiliyor olması ona ak partinin sağladığı bir özgürlük. eskiden olsa yapamazdı onu. ancak onlar kendilerine verilen özgürlükleri en güzel şekilde suistimal ederek amaçlarına ulaşıyorlar.

amaç şu: türk halkının nefretini tekrar geri kazanmak. çünkü artık türklerin çoğunluğu kürtlere nefretle bakmıyor. sonucunda da uzlaşma olması muhtemel bir süreci baltalamayı bunlar boyunlarının borcu biliyorlar.

dağda pkk, şehirde kck, mecliste de bdp yolu ile. bizlerde bunların bütün faturasını sanki bunları ak parti icat etmiş gibi iktidar partisinin üstüne atıyoruz. hatta bazıları o kadar ileri gidiyorki akp= pkk diyor. yahu bunu hangi akıl keser. böyle bir yargı nasıl yapılabilir?

böyle bir eşitlik olsa niye yırtınsınlar böyle? pkk'nın eylemlerinin artması ak partinin onların aleyhinde şeyler yapıyor olmasından mütevellittir.

ak parti yaptığı birçok hadiseden ve izlediği bazı politikalardan ötürü eleştirilebilir, ancak asla, en azından benim nezdimde, terörün suçu üzerine atılamaz. bu kadar kin duyulacak bir şey yapmadı çünkü. ne yazıkki bu şekilde düşünen insanları gördükçe, pkk'nın ve bdp'nin türk halkı üzerinde oynadığı oyunun tuttuğunu görüyorum. çünkü bu vesile ile ak partiye zarar vermeyi ve nefret tohumlarını tekrardan ekmeyi amaçlıyorlar. görünen o ki amaçlarına da ulaşıyorlar.

bunlara fırsat vermemek lazım. devir birlik ve beraberlik zamanıdır. ilk adım mecliste imzalanan ortak deklarasyondur. burda siyaset yapmaya gerek yok. terör üzerinden siyaset yapan her kimse, ya şerefsizdir, ya da fırsatçıdır ki aslında o da şerefsizdir. tek bir ortak akıl ile hareket edilmeli. iktidarı ile muhalefeti ile. gereken yapılmalı. hesap pkk'dan sorulmalı.
(bkz: çamur at izi kalsın)
kasım 2002'den bu yana memlekette olan her iyi hadiseden kendine pay çıkarmayı bilen akparti'den biraz sorumluluk beklemektir.
(bkz: bop eşbaşkanı)
(bkz: 2011 kan yılı)
(bkz: fas tan pakistan a 22ülkenin sınırı değişecek))
aşağıdaki entry herşeyi açıklıyor zaten... iyi bişey olsun ''biz yaptık'', kötü birşey olsun ''biz yapmadık, kınıyoruz''. ver kömürü yesin koyunlar.
kasım 2002'den bu yana memlekette olan her iyi hadiseden kendine pay çıkarmayı bilen akparti'den biraz sorumluluk beklemektir.
terörle mücadele değil müzakere eden de chp ve mhp ydi zaten...
yapılacak en doğru şeydir. terörle müzakere bik bik bik diye gezene yüklenir tabi bana mı yükleselerdi?

(bkz: ne diyem mahmut mu diyem)
kolaya kaçma girişimidir. şehit olan 13 vatan evladını kim eğitti daha doğrusu eğitemedi. kimin karısı başörtülü, kimin evinde stv izleniyor diye takip eden istihbarat ne yaptı. terfi derdindeki paşalar askerini ne kadar düşündü. suçlu lazım tabi. şehit cenazelerinde kurt işareti yapınca tüm günahlardan arınılıyor zaten. bir ikide bakan-milletvekili yuhaladın mı tastamam oldu işte.
(bkz: şehit haberleri ardından hükümetin zam dayaması)
ülkenin öncelikli ve en büyük sıkıntısı olarak kök salmış terör eylemlerine paralel haklı olarak suçu, pkk ile kışın ve köşeye sıkıştığı dönemlerde "ne yapalım, kan mı dökülsün" ağlaklıkları eşliğinde "ateşkes" ilan eden ve her bahar-yaz döneminde verilen ağır kayıplar karşısında basiretsizliğini muhafaza eden akp'sine yüklemektir.

akp hükümeti dönemine kadar ne habur sınır kapısında mahkeme kurulmuş, ne de örgüt militanları bir kaç dakika içinde özgürlüklerine kavuşmuştur.

veya ne bileyim sigara ve benzine zam üstüne zam yapılarak(benzin için acımasız olmamalı, gene zam geliyordu ama bu kadar da değildi) kaçakçıların eli güçlensin diye böyle bir çaba verilmemişti öteden beri.

nedenini de diyeyim tam olsun, said babaları kırmançi olduğundan ve süreç için başlangıç noktası alındığından elleşmiyor akp'si adamlara.

cemaatin kalemşörlüğünü üstlenmiş olan timaş yayın grubunun, kitaplarına bakmanız dahi çok şeyi açıklayacaktır. lâkin görmek için göz, tek başına yetmiyor ki abisi.
pkk'nın solcu ideolojiye sahip olduğunu bilmeyen cahilin sanısı.
+ dostum sen şimdi onlarda neden buluyorsun ki suçu?
- yok ben oy verenlerde buluyorum suçu kardeşim.
(bkz: şehit babası eşbaşkan ın çelenkteki adını indirtti)
Türkiye Cumhuriyetinde yapılan her güzel şeyi akp ye yakıştırıp oy verme gereği olarak göründüğü bu dönemde, olan kötü olayları neden bir başka kurum veya kuruluşa yükleyelim ki ? diyelim ki 2002 - 2011 dönemlerinde pkk eylemleri hiç olmamış olsa bunun başarısını bu dönemin hükümeti üslenecektir. ancak tam tersi olarak bugün yaşadıklarımız sonrasında başarısız olarak gösterilen kurum TSK dir. oysa ki çözümü bulacak olan hükümettir.