bugün

crimson'un ilk albümü hala daha aşılamadığından kanımca çok zorlu bir kıyas olur bu. ama sanki yüzde 51 king crimson. ya da bana öyle geliyor.
ikisini aynı başlıkta görmek (hele burada) çok güzel ama karşılaştırmalı olarak görmek ise üzücü.. king crimson belki de türü açısından başka örneği olmayan müzik grubudur ama aynı şeyi pink floyd için söylemek doğru değil, benzer tarafları var.. birbiriyle alakasız dönemlerinin olması gibi ama pink floyd evrimleşmiştir sürekli ama king crimson değişim üzerine kurulu bir gruptur(grup elemanlarının sürekli değişmesi bile böyledir bir döneme kadar) tabi bir üçüncü grup vardır ki o daha da ayrı benim için; camel.. bu üçü hayatıma ilham veren 3 gruptur.. hele ki müziğe hayatını adayıp bir şeyler üretebilme adına nefes aldırır ve belki de bu yüzden karşılaştıramam..
insan egosu/ doyumsuzluğu ve karşılaştırılmaması gereken grupların karşılaştırıldığını görmek bu tip kıyaslara yelken açmaya vesile oluyor. crimson deneyselliği fazlasıyla ilke edindiğinden, floyd'un kendine özgü sonsuz yaratıcılık tandansıyla dünyanın en baba müzikal oluşumlarından birisi olması bu tarz bi versusu acımasız kılıyor aslında.
progressive rock başlı başına zaten ufuk açıcıdır. bu gruplarla beraber yes, rush, genesis, camel, elp, jethro tull, eloy ve daha nicesi saygıyı hak etmektedir.
yalnız bir üstat diyordu ki şu malum ilk crimson albümü aşılamaz, onun için progressive rock yüzde 51 crimson'dur. hani başka birisi de başka bir şey iddia edebilir önemli olan bu grupların güzelliklerinden yararlanmayı bilmek elbet.
onun için fazla kafa yormamalı, camel'ın debutunu dinlemeli an itibariyle.