bugün

"ikisi de çakır keyifti. bir arkadaşlarının evinden çıkmışlar, hafif yalpalarla yürüyor, gülüşüp, şakalaşıyorlardı. st. petersburg sokakları karla örtülüydü, dondurucu bir rüzgar üzerindeki kalın kürklere karşın her ikisini de üşütuyordu. kalpaklarla kalkık yakaları arasında görünen yüzleri soğuktan kızarmış, sakal ve bıyıkları küçük buz parçalarıyla örülmüştü. yaşlarını kestirmek olanaksızdı ama yürüyüşleri, davranışları ve seslerinden kırk yaşlarında oldukları sanılabilirdi. ikisi de eski bir halk türküsü tutturdular bir ara.. sokağı aydınlatan hava gazı fenerinin altında durdular, daha kısa boylusu duvara dayandı, bir süre derin nefes aldı, elleriyle yakasını açmaya calıştı. gözleri büyümüş, yüzü ter içerisinde kalmıştı. birkaç saniye sonra yere yıkıldı, öylece kala kaldı. uzun boylusu beklemediği bu durum karşısında önce şaşırdı, sonra düşenin üzerine eğilerek "viktor! viktor!" diye seslendi; eliyle göz kapaklarını açmaya çalıştı, nabzını tuttu ve "aman tanrım" diye mırıldandı, "ölmüş ölmüş,viktor ölmüş..." sonra deli gibi bağırrmaya koyuldu: "imdat! bir doktor,doktor yok mu burada?" hayır, herkes uyumuş, petersburg'da el ayak çekilmişti. adam yanıt alamayacağını anlayınca koşarak biraz ötedeki karakola yöneldi. bu arada kar tekrar başlamış, yavaaş yavaş örtmeye koyulmuştu öleni..."

1873 yılının bir kış gecesi sokak ortasında ölen kişi tanınmış mimar ve ressam viktor hartman, diğeri yakın arkadaşı besteci modest mussorgsky idi. 39 yaşındaydı hartman öldüğü yıl. besteci ise 38 yaşındaydı.. olay modest için acı bir darbe olmuş, o sıralarda almanya'nın wiesbaen kentinde bulunan bir diğer yakın arkadaşı yazar stasov'a gönderdiği: "neden bir köpek, bir at, bir fare yaşamını sürdürür de hartman gibileri ölür?.." cümlesiyle başlayan mektupta doğayı suçlamış, ona başkaldırmıştır.hiçbir şeyi değiştiremeyecek olduktan sonra neden kızıp durmalı? en iyisi susmak..." diyerek bitirmişti.

işte "bir sergiden tablolar" adlı piyano dizisi bu hikayeyle çıkmıştı ortaya..