peygamberlerin kılıçla savaşmaya mecbur kalması

garip bir hadise. evreni yaratan kudreti sonsuz tanrı, mesajlarını ilet diye dünyaya seni göndermiş. yani arkanda sınırsız bir güç var. istese bir yıldırımla bütün kafirleri helak edebilir ama hayır. etmiyor. her şey senin metal kılıcına bağlı. bilek kuvvetiyle kafirleri kesmezsen kudreti sonsuz tanrının sözleri yayılamayacak. harbi garipmiş.

din kitaplarının saçmalık olduğunu anlamak için orta seviyede bir iq sahibi olmak yetiyor.

bir tanrı inanışına sahibim diyen insana kesinlikle son derece saygılı olurum.
fakat pamuk prenses gibi bir hikayeyi kendi hayatının en hakiki değeri yapan adamlara kesinlikle saygı duymam.
üstelik kuran-ı kerim gibi hikayeler pamuk prenses gibi masum değildir. öldürün, yanacaksınız, hepiniz pisliksiniz, domuzsunuz gibi şeyler der.

politikacıların kuklası olmak, ardından onların kölesi olmak ve ardından köleliğe alışmak ve köle olmaktan mutlu olmak, seni köle yapanı taparcasına sevmek.

muhammed bu politikacıdır.

sen koskoca ayı yar..

ondan sonra böyle iddialara maruz kal..

ne acı ya..

zamanında barutlu silahlar henüz icat edilmediğindendir.

bir allah kendisi için kendi yarattıklarının kanının dökülmesini ister mi, o da ayrı bir mevzu.

2/193: Fitne kalmayıp, yalnız Allah'ın dini ortada kalana kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse sataşmayın. Zulmedenlerden başkasına düşmanlık yoktur.

8/39: Fitne kalmayıp, yalnız Allah'ın dini kalana kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse bilsinler ki Allah onların işlediklerini şüphesiz görür.

48/16: Bedevilerden geri kalmış olanlara de ki: "güçlü kuvvetli bir millete karşı, onlar müslüman olana kadar savaşmaya çağrılacaksanız; eğer itaat ederseniz Allah size güzel ecir verir, ama daha önce döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi can yakan bir azaba uğratır."