bugün

din ile en büyük çelişkilerden biridir, peygamber insanların gerekliliği.

islam a göre allah ile kul arasına herhangi bir aracı girmesi allah a ortak koşmak manasına geliyor.. fakat incilde

isa, gerçek ve yaşam Benim; dedi. Benim aracılığım olmadan Baba`ya kimse gelemez; (Yuhanna 14:6) diyordu.

mantıklı düşününce isa haklı. eğer gerçekten allah, peygamberleri göndersiyse, onların yardımı olmadan, kesinlikle allah adını verdiğiniz enerjiye ulaşmanız mümkün olmayacaktı.

ama kendinden önceki dinleri bozuldu diye bir nevi yalanlayan islam dini de, sanki kendi peygamberini reddeder gibi, allah ile kula arasına aracı giremez diyor.

öyleyse, islam a göre peygamberler ve melekler gereksiz varlıklar idi. eğer amacımız allah a ulaşmak ise tek aracımız mantığımız olmalıdır. peygamberlerin sözleri ve bizi yönlendirmeleri değil.
(bkz: deistlerin gereksizliği)
(bkz: kendini tanrı zanneden kafir)
(bkz: fener e opera) *
efendim necip fazılla ilgili fıkrayı bilir miyiz?

söyledir kısaca:

üstad vapurda gazete okumaktadır. yanına yaklaşan bir adam şöyle bir soru sorar: "üstadım peygamberlere ne gerek var, biz aklımızla da yolumuzu bulurduk."
necip fazıl başını gazeten kaldırmadan şu cevabı verir: "yüzme biliyorsun, o zaman vapura niye bindin, yüzerek de karşıya geçerdin."
ortaya atilan bu onermenin hicbir anlami yok.
gerekli ya da degil ulan!

peygamberler, kitleleri cekip cevirmis, ortalamanin oldukca uzerinde kisisel niteliklere sahip adamlardi(r).

tanrı da, "vay be, saglam is cikardilar.. kim ki ulan bu herifler" deyip merakla izlemistir olanlari..

(bkz: subjektif ifadeli basliklara hayir)
(bkz: din)
(bkz: okullarda öğretmenlerin gereksizliği)
her sürüye çoban gerek.