bugün

Kuran’ın anlattığı dinden uzaklaşılmasında, dinin kutsallarının aşırı yüceltilmesi önemli bir yer tutar. Dinin övdüğü Peygamberler’i aşırı yüceltmek bunun en önemli örneğidir.

O, size melekleri ve Peygamberler’i Rabler edinmenizi emretmez. Siz Müslüman olduktan sonra, size kafir olmayı mı emredecek?
Ali imran Suresi 80

De ki: “Size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da (algılanamayanı da) bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben bana vahyedilenden başkasına uymam.”
6-Enam Suresi 5

O’nun elçileri arasında hiçbirini ayırt etmeyiz.
2- Bakara Suresi 285

burdada allah peygambere kızıyor

Seni sapmış bulup da doğru yola iletmedi mi?
93-Duha Suresi 7

Bu ayete göre Peygamberimiz vahiy gelmeden önce sapmış bir haldedir. Allah’ın gönderdiği vahiy ile düzelmiştir. Allah’ın açıkça söylediği bu gerçeğe Şura Suresi 52. ayette de rastlıyoruz:

işte böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin.
42-Şura Suresi 52

bence bu tabuların yıkılması gerekiyor. allah bile peygamberlere tapınmayın diyor.
biz müslümanlar evren ve tabiat hz. muhammedin yüzün suyu hürmetine yaratıldı diyoruz uyduruk hadislerle.
hristiyanlar ise kendi kitaplarında uydurulmuş bir ayetle her gök varolma sebebi hz.isa dır diyor.
kurandaki ayetlerle çelişerek biz müslümanların peygamberi birbirinden üstün tutmamamız gerektiğini anlamalıyız.
hristiyanların derdide kendine.
normal olan durumdur. halkın seçtiği liderler bu kadar değer görürken allah'ın gönderdiği elçi, lider bırakın da yüceltilsin. evet.
allah-u teala bir hadisi kudsî'de şöyle buyuruyor:

''ben insanın en büyük sırrıyım ve insan da benim en büyük sırrım!''

anlayabiliyor musunuz bu noktayı?

islam tasavvurunu anlamak lazım... imanın içini doldurmak lazım. bunun için yapılacak ilk şey, evrenin zıtlarla bir bütün olduğunu kavramak olmalıdır.

misal:

protonun karşısında antiproton vardır.

maddenin karşısında karşımadde veya antimadde olarak isimlendirilen bir çeşit 'enerji formu' vardır.

her canlının erkeği ve dişisi vardır. erkeği ve dişisi olmayanların da, iki cinsin üreme sistemini barındıran farklı üreme organları vardır.

allah'ın isimlerinde bile bu zıtlığı görebilirsiniz. bu zıtlık, bir çelişme ihtiva etmiyor; tam aksine, farklı vecihlerle evrenin zıtlıklarla bir bütün olduğunu haber veriyor bizlere. mesela,

allah'ın bir ismi ''el-muziz''dir. bu ismin sözlük anlamı: ''izzet ve şeref veren, aziz kılan''dır.

allah'ın bir başka ismi ''el-muzil''dir. bu ismin sözlük anlamı da: ''alçaltan, rezil eden, hor ve hakir düşüren''dir.

allah'ı bir bakımdan her yerde görebilirsiniz. yarattığı her mahlukta, o'ndan bir nur vardır. ama bir bakıma da, hiçbir yerde göremezsiniz, çünkü o gözlerden uzaktır.

işte; peygamberlerin durumu da böyledir. hz. peygamberimiz, diğer peygamberlerden üstündür. zira hz. peygamber'de beşeriyet vardır. hz. isa'da beşeriyet eksikti, o'nda melekiyyet galipti. işte bu nedenle hristiyanlar hz. isa'yı ilahlaştırdılar. o'nda beşeriyetten çok, melekiyyet üstündü; tüm telkinlerine rağmen hz. isa'nın ölümünden sonra, teslis sapıklığına düştü iseviler.

hz. peygamber'in övülmesinin sebebi de budur: beşeriyyet! zira melekler, adem aleyhisselam'ın önünde secde etmişlerdi, çünkü beşeriyyet, melekiyyetten üstündür!

hz. peygamber'le allahu teala arasında 'yalnızca kıl kadar' mesafe kaldığını ifade eder necip fazıl. sonra da sırat köprüsünü hatıra getirecek bir biçimde ''fakat bu kıl, yerlerle gökler kadar geniş, asla kat edilemeyecek kadar da uzundur'' der.

çaktınız mı? ince bir meseledir bu...

hz. peygamber, herkesten ve her şeyden üstün.

allahu teala hariç.

sahabeler de herkesten üstünler; nebiler, peygamberler hariç.

tabiiyun da tüm insanlardan daha hayırlıdır; sahabeler hariç...

anlıyor musunuz?

o ne kadar övülse azdır!
peygamberler sınırlı sayıda yaratılıp yer yüzüne allah tarafından
gönderiliyor. dünyaya gönderilen peygamberler haliyle aşırı ilgi ve yüceltmeyi hak eden insanlar.
mevzu bahis konunun sözlükte 5 6 satır yazı ile izah edilmesi çok sakıncalı.
peygamberle ilgili yanılgı ikiye ayrılıyor.
bir kısım insanlar peygamberi aşırı yücelterek ilahlaştırıyor ve insan kısvetinden uzaklaştırıyorlar. böylece pek çok müslüman "zaten onun gibi asla olmayız" diyerek hatalarına kılıf buluyorlar.
ikinci kısım ise, peygamberi aşırı indirgeyerek onu bir "ara kablosu" yani sadece Allahla kullar arasındaki bir varlık olarak görüyorlar. bu da doğru değil zira pek çok şerefe nail olmuş insanlardan bahsediyoruz.

yani velhasılı kelam bu konuyla ilgili yazacak çok şey var ama sözlük bunun için uygun bir platform değil.
bu konuyla ilgili en oturaklı ve güzel kitap, mustafa islamoğlu'nun üç muhammed adlı kitabı.
gerçekten peygamber hayatına yönelik çok güzel izahlar getirilmiş durumda.
bir kitap daha önermem gerekirse, adem apak'ın "ana hatlarıyla islam tarihi" kitabı. bu kitapta da peygamber hayatında bolca bahsedilmiş durumda.
godoşlukta sınır tanımayan bir söylem.
(Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik. bakara süresi 107. ayet.

allah ın övdüğünü, kulun övmemesi kabul edilemezdir.
(bkz: didn t read lol)

http://www.youtube.com/watch?v=Azm20l97V_A