bugün

adaşım olan üçüncü nesil yazar.benim entrylerimi kendi entryleri sanarak kısa sürede olsa şaşkınlık geçiren dalgın yazar arkadaşım.
iki gönülün bir olunca zamanın seyran olduğunu bana öğreten kişi. delicesine eğlendiğimiz, çocuklar gibi ağzımızı göğe doğu açıp "mahahah" diye güldüğümüz, beklentilerimizin altında bir yarınla karşılaşınca reiki ile uğraşan geçkin kadınlar gibi kabullenme yollarına gittiğimiz ama tüm bunları beraber yaptığımız kişi. tarih hep üç kişilik oluşumlara yürü ya kulum demiş olsa da (komedi dans üçlüsü, üç silahşörler, vizyon -misyon-strateji, MFÖ) iki başımıza mücadelemizi sürdürecek, beyle bey işçiyle işçi olacağız.

yirmiyedieylülikibinaltıçarşamba - kaptan - sigara yanığından delik delik olmuş masa örtüsü üzerindeki susam tanelerini ıslak parmak ucuna biriktirirken...
aynı soyadı taşıyan alayına gider ile kardeş olan yazar.
(bkz: REESKONT GiDERi)
bir kısım insanların şöyle, bir kısım insanların böyle olmasını istediği bir insanmış pelin. onun için üzülmüş kaptan, sonrasında bi yerlerden şiir araklamış kendinin yazma yetisi olmadığı için

ah bir bilsen duyduklarımı
bir dağ kalkacak üzerimden
ve nehirler boşalacak içerimden
sözün değeri varsa kulak verilsin; tapası çekilmiş bir kuvetin içindeki su gibi zaman. yukarıdan birisi çok önce çekmiş tapayı. konuya nerden müdahil olduğumla başlayalım. o, küvete bakarken ve biraz da sarhoşken ağlıyordu, çay istiyorum ben ya çaaay diye bağırıyordu bir yandan da. ilk defa görüyordum, yanına gidip alternatifleri sıraladım, çay yoktu çünkü. ona hayır buna hayır. offf zıkkım, grizu konseri var grizu, ona gidelim mi dedim, beni tanıyanlar bilirler ki ben çekingen bir insanımdır, tanışma fasılları, birbirini tanıyıncaya kadar geçen vakit bile beni kasar. o an kendime bile şaşmışken olur dedi, bira ve kahveyi çok severim ben. şaşıran yerlerim her zamankinden fazla mesai yaptı öyle demesiyle. konsere falan gidemedik tabii. ama şimdi aynı sözlükte yazacak, hak ve fiil ehliyetine sahip yetişkin ve reel yaşantımızı sanal ortamda da yalanlarıyla dolanlarıyla paylaşacak kadar yanyanayız.

maverick gözlüğü adını verdiğim gözlükleriyle saçlarını savurarak gelen şahsına münhasır bir bünyede şahsına münhasır düşünce topakçıkları üreten fena halde güzel bir kişidir peline gider ve elbette "mor bana gitmez peline gider"...
güncel Önemli Başlıklar