bugün

Haftanın en keyifsiz gecesidir.
Ne tatil gecesidir, ne de iş günü gecesidir, arafta kalmıştır garibim.
Pazartesi hazretleri için hazırlanılan gecedir.
Ne giyineceğim, evraklar hazır mı, sunum tamam mı derdi, duş, ütü derdi... Pöffff!
pazartesi gününden daha kötü bir gündür. pazartesi bir şekilde başlamış oluyorsun mesaiye, pazar akşamı ise bir türlü konsantrasyonsuzluk silsilesi.
Ders calisarak gecirmeyi planlidigim bir aksam muhtemelen calismam.
pazarı pazartesiye bağlayan gecenin akşamı.
Ertesi gün hepimizin köle gibi çalışacağı son tatil günü.

Kıskandığımız finlandiya olamadık.
eskiden şahane pazar programı akşamıydı. ertesi gün okul vardı. ütü kokusu ve show tv'de lig özetleri vardı. bizimkiler dizisi vardı. şimdi tvde pek bir şey yok. ertesi gün okulda yok. ama iş var.
Çocukken en güzel banyoların akşamıdır.
Yarın için güç depolama vaktidir.
ertesi günün pazartesi olduğu göz ardı edilirse hoş vakit geçirilecek bir zamandır. ( çocukken çok daha güzeldi o ayrı. ) .
aklıma eski ilkokul günlerimi getiren akşamdır. ütü kokusu, her yere dağılmış kitaplar defterler, yapılmamış ödevlerin verdiği karın ağrısı, şahane pazar izlemek ve zorla da olsa gülmek. yine de çok güzeldi be.
mesaiye saatler kalmasıdır.
hacı şakir kokusu eşliğinde pazartesi sendromuna hazırlanılır.
genellikle haftanın ilk gününe hatta haftaya hazırlıkların yapıldıgı zaman dilimi.

çocuklar içinse özellikle 90lı yıllarda harika filmlerin yarım bırakılmasıydı.

diğerleri için;
(bkz: parliament sinema kulübü)

(bkz: parliament pazar gecesi sineması)

(bkz: pazar sineması)
(bkz: pazar banyosu)
Eskiden maraton isimli program olurdu, Erman Toroğlu ve Şansal Büyüka'nın sesleri birçok evde 'al geri Uğur, çok gittin Uğur...' şeklinde yankılanıyor olduğu vakitlerdi. Şimdi ise sadece başka diziler başka tatlar ve erken yatma zorunluluğunu çağrıştırıyor.
yürekte küçük çaplı bir burukluk uyandıran bir zaman dilimi olma özelliği yüksek ihtimaldir.
behzat ç nin akşamıdır, sevilir.
(bkz: pazartesi sendromu)
manasız bir akşam, hafta içi gibi desem değil, hafta sonu hiç değil. nedensiz iç sıkıntısı gibi.
enerji yiyip bitiren, pazartesinin gerçekliğinden bile daha acı ve ızdırap ile geçen, mutlaka elin ütüye çamaşır makinesine değidiği akşamdır.
insanı yarın iş olduğu için üzülse mi, yoksa bir işi olduğu için sevinse mi, karmakarışık yapan akşam. haftasonu içildiyse, bu akşam içmemenin sıkıntı verdiği akşamdır aynı zamanda.
maçların olmadığı yaz aylarında ise çok sıkıcı geçen akşamlardır.
Ne memurlar ne ogrencıler sever. Hakkında sarap markası olan cumartesı haftasonu olarak daha cok sevılmektedır.
90'lı yıllarda; bizimkiler akşamı
ertesi sabah iş, okul, vs. ile geçecek koskoca beş günün ağırlığının çöktüğü, yapılan hiç bir aktivitenin tad vermediği pis, nalet ve huysuz zaman dilimi... zaman zaman tek ilacının beyni fazla acıtmayan acun programları olması da cabası.

kısaca, allah belanı versin pazar akşamı !!!