bugün

son zamanların hatta bu gecenin en çok dillendirilen cümlelerinden biri.
parti kapatmak neden demokrasi için ayıp olsun? bir parti siyaset sahnesine çıkarken, anayasaya bağlı kalmazsa silineceğini bilerek çıkar. sen anayasaya uyma, ülkenin düzenini bozmaya kalk, sonra da kapatılmaya kalkınca; yok efendim demokrasi ayıbı diye yakın dur. bu durum sadece AKP için geçerli değil her parti için geçerli. ve şu anki durumu göz önüne alırsak; iktidar oluşu bile kapanması için bir engel değil ve kapatılması da ayıp değil. işin aslı nedir ne değildir bilemeyiz ancak kapatılmasını zorunlu kılacak şeyler yaptığı kanıtlanırsa, iktidar oluşu yaptıklarını haklı çıkarmaz. ve demokrasi ayıbı diye yutturulmaya çalışılan bu durum; aslında, "kurallara uymayanın sistem dışına çıkarılması" kadar basit bir demokrasi gerçeğinin, acı şekilde, birilerinin canını yakarak, ortaya çıkmasını sağlar.
zira, demokrasi kurallar rejimidir. sınırsız özgürlük rejimi değil. ortada bir anayasa varken, demokrasinin gereği: anayasaya uymaktır. anayasaya aykırı olduğu halde demokrasi ayıbı diyerek bir partiyi hala savunmaya kalkmak değil.
not: potansiyel seovi kardeş sözüm meclisten dışarı. genel bak olaya. bakabilirsen tabi.
--spoiler--
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
--spoiler--
rejime karsi gelmek cumhuriyet turkiye'sinin ayibidir ! seklinde cevaplanasi onermedir
bunu, ancak ve ancak parti içi demokrasisi oturmuş partiler için söyleyebiliriz.

ve akp, bunlardan biri değil kesinlikle.

demokrasiyi sindirmeden üstümüze giymeye çalışırsak, kıçı başı açık çirkin kokonalardan ne farkımız kalır?

sonradan görmüş değil, demokrasiyi sindirmiş bireyler ve partiler lazım bu ülkeye.

bıyıklı bokyedi başları değil.
elindeki son kozu oynayan ellerin, çareler denizinde tutunduğu son dal gündeme düşen parti kapatma davası. şimdiye kadar neyi sağladı: halkın geneline hitap eden, bir günde komunist rejime geçilirken bile gündeme gelmeyen, ama sözkonusu tutucu olması haddi zatında antilaiklik teşkil ettiği kanısıyla devirilen diğer partiler gibi hiçbirşeyi. biz böyleyiz işte. aynı hatayı yapan iki elden birini sıkar diğerini iter bir balıkhafızalılığımız var. hayırlısı diyelim, erken seçime giderken yerine geçecek yeni sağın yüzde elli-altmışlara varacağının bilincinde. (bkz: tarih tekerrurden ibaret)
sadece, parti kapatmak isteyen anlayışı tarif eden, kendini tarif etmeyen ifade.

anlatılmaya çalışılan şudur: parti kapatmak demokratik ülkelerde olmaz. külliyen yalan: parti kapatmak kanunlara dayanarak yapılır. demokrasilerde kanunlar vardır, mahkemeler vardır, ve demokrasiler bir zorunluluk rejimidir. bu yüzden, parti kapatmak bir demokrasi ayıbı olamaz. kanunlara uyarak parti kapatmak bir ayıp değildir.

bu sözü ifade eden kişi kendini tarif etseydi ne diyor olabilirdi:

bir partinin kanunlara uymaması ayıptır. ne ayıbı olduğu bilinmez: akılsızlık ayıbı, erdemsizlik ayıbı, bildiğimi yaparım ayıbı, yaptım oldu ayıbı.
''partinin kapatılmasına sebep olan eylemler ve düşüncelerde tümden insanlık ayıbıdır.'' diye cevaplandırılacak cümledir.
öncelikle demokrasinin tanımı irdelemek gerekiyor. günümüzde farklı bir çok kesimin tanımında aynı düşünceye sahip olamazken, parti kapatmanın kime göre, neye göre, demokrasinin bir ayıbı mı yoksa demokrasinin bir gereğimi olduğunu kestirmenin imkansız olduğu bir durumdur. eğer ki ülkede demokrasinin varlığından söz ediyorsak, ki ülkemizde şimdilerde herkes demokrasiden bahsediyor, o zaman bırakalımda demokratik bir ülkede parti kapatma davaları olsun.
herşeyden öte parti kapatmak herzaman ki türk zekasının en parlak örneğidir. çözemiyorsan yasakla. demokrasi ile zıtmı düşüyor eee demokrasiyide yasakla.
dtp nin de aynen ifade ettiği cümledir.

(bkz: yargıtay dtp den bile büyük bir tehditmiş)
asıl ayıbı akp yapmıştır. bencil siyasetinin sonucuna katlanamayıp kendine dava açılınca bu demokrasi ayıbı diye veryansın etmektedir.
demokrasinin gerektiği gibi yerleşmediği hala birileri tarafından koyun gibi güdülmeyi arzulayan milletin yararlarını gözettiğinden ayıp falan değildir. asıl ayıp demokrasi diye bagırıp olayları tek taraflı degerlendiren coğunluğun getirdiği avantajı hep kendine yontanların yaptığıdır.

ülkem hala çok partili sistemi yaşayamamanın bedelini ödüyor. aynı durum cumhuriyetin ilk 15 senesinde de görülür. halka demokrasi tam yaşatılsın diye çok partili sisteme geçilir ama halka cumhuriyeti din düşmalığı gibi algılatıp din elden gidiyor nidalarıyla kurulan muhalefet partisi dincilerin adresi olur. aynı durum değil midir son 20 yıldır yaşadığımız.

müslüman değilmişiz gibi yok siz elitsiniz, dinsizsiniz. kardeşim benim senden farkım yok ne elitim cebim milyarla geziyorum ne dinsizim kendi çapımda allah'ıma ibadet ediyorum. kutuplaşma yaratıldı, gerilim en üst seviyeye cıkarıldı ve bunları yapan kapatılması istene n partinin başkanından başkası değildi.
(bkz: yargi nin turk milleti adina karar vermesi)
(bkz: henuz kadrolasilamayan kurumu yipratmaya calismak)
demokrasiyi çoğunluğun azınlığa diktatörlüğü zannedenlerin mottosudur. anam ne demokratikmişsiniz. adam bütün kurumlarınızı kapatmış siz hala ne ile uğraşıyorsunuz. siz mi safsınız milleti mi saf yerine koymaktasınız bilemedim ben.
bu halkla bu kadar kardeşim diye çıkıştığım söylemdir.

(bkz: böyle g te böyle y rrak)
henüz 6 ay öne halkın yarısının oyunu alarak iktidara gelmiş bir partinin kapatılması ayıbı aşmıştır düpedüz skandaldır ama demokrasiyi bilmeyen zihniyet ayıbı ne bilsin !

--spoiler--
cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Yargıtay'da yapılan seçimde 146 oy alan Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker yerine sadece 95 oy alan abdurrrahman Yalçınkaya'yı tercih etti.
--spoiler--
parti kapatma meselesi ampirik tanimiyla kabul edilen demokrasilerde istisnai durumlardan biridir. zaten bu ampirik tanimiyla demokrasi dedigimiz kavram bir yonuyle sistemin demokrasi olmasi icin gereken asgari sartlari tasimasi demektir. dolayisiyla bunun daha asagisi bizim 1876 kanun-i esasi'nin kabulu ile geldigimiz noktadir. iste bu ampirik demokrasilerin en onemli vasiflari, "siyasi makamlar secimle isbasina gelmelidir, secimlere birden fazla siyasi parti katilabilmelidir, secimler duzenli araliklarla yapilmali; serbest, adil ve genel oy ilkesi uygulanmalidir, muhalefetlerin iktidar olma sansi olmali ve son olarak ta kamu haklari guvence altina alinmalidir" seklindedir. buradan hareketle bakildiginda demokrasiyi demokrasi yapan en onemli etmen partiler ve secimler.

burada secimlerin sonuclari uzerine sistem bir sey soyleyemeyeceginden, asil denetim partiler uzerine yogunlasir ve kurulmasindan tuzugune kadar herseyinde sisteme uygunluk sarti aranir. diyelim ki bu sartlar uygun ama daha sonra bu "odak olma" mevzusu gundeme geldi. tipki bugun ak parti'nin ve daha once baska partilerin suclandigi hatta kapatildigi mesele. iste bu istisnai durumda en kolay yoldur parti kapatmak. sayet kirilgan bir yapisi varsa demokrasinin hemen kapatma yoluna gider. yani bunye meselesi bir yerde. fakat ulkemizde maalesef su ana kadar bu yontem hicbir ise ayramadi ve demokrasimiz bu utanci defalarca yasayip demokrasi meydaninda hep asagilarda kaldi.

oysa burada hastalik belli. su ana kadar kapatilan partilerin kapatma gerekcelerinde belirtilen odak olma mevzusunda iki tane akim var. siyasi islam ve etnik milliyetcilik. bu sebplerle kapatilan bir suru parti var ama sorun hala devam ediyor, baska yerlerden patlak veriyor. yani bu bas agrisini dindirmek icin bir kutu agri kesici hap alip mideyi delmek gibi bir sey. demek ki cozum bu degil. cozum olayin sosyolojik boyutunun iyi gormek ve duzeltme yoluna gitmek. dolayisiyla bu ayibi bu kadar emekle kurulan demokrasiye yasatmamak...
"bir partiyle ülkeyi, yasaları, gururu delik deşik etmek ne ayıbıdır?" sorusunu akla getirir.
eğer bir adam kalkıp ülkeyi padişah gibi yönetmeye kalkıyorsa, ona demokratik yaklaşılmaz.

tanım: yanlış söylem. bazı durumlarda zorlayıcı unsurlar oluyor.
eğer ülkeyi yöneteni halk seçmişse, memleketin reylerinin % 47 sini almış ve bunu ikinci seferde onaylamışsa, halk kendi kaderini ona emanet ediyorsa ve rejim cumhuriyetse kimse kusura bakmasın, parti kapatarak bu insanlardan kurtulamazsınız. ancak seçimle gelmiştir seçimle giderler...
demokratikleşme adına böle olmalıdır.
evet bir partiyi kapatmak demokrasi ayıbıdır.ama demokrasiye cumhuriyete uygun partiler için geçerlidir bu. demokrasiye ayıp yapan bir partiyi kapatmak ayıpmıdır düşünmek lazım.
ayıp mayıp değildir...eşşeği s...n ossuruğuna katlanır bence.
söz konusu partinin demokrasiye uygun olmadıgı düşünülürse, parti kapatmamak demokrasi ayıbıdır.
demokrasiyi kendisi gibi düşünmeyenlerin sadece yönetilebilir olduğu şeklinde algılayanların itiraz edeceği ifadedir. *
"demokrasi bizim icin amac degil aractir", diyen kisilerin kurmus oldugu partilerin kapatilmasi icin gecerli olmayan onermedir.