bugün

kapitalist sistemde herandir.
tam sevgilini arayacakken telsiz kullanım bedeli kesintisinin yapıldığını bildiren mesajın geldiği andır.
başkasına torpil yapılıp sizin kaybettiğiniz an.
kız arkadaşa mahcup olmamak adına, hesabı ödedikten sonra taksiye binilir, kız evine bırakılır. dönüşte farkedilir ki cepte para kalmamış, en yakın köşede taksiden inerek gecenin üçünde tabana kuvvet 15 km. yürüyerek eve gelirsin. tam eve adım attığın an kullanırsın bu cümleyi. *
paraya ihtiyaç duyulduğu anda söylenen söz.
bugatti veyron gibi bir arabaya binilemediğinde..
çok kelepir evler varken yurtta tıkılıp kaldığınızı anladığınız andır.
uzak şehirden çağrılan arkadaşın zaman ayarlayıp geleceğini söylediği an sende hiç para olmaması.

bu bende hiç olmayan paranın gözü kör olsun, ayağı topal olsun, kulakları kopsun, burnu düşsün o burnun üstüne bassınlar, dili lal olsun, tecavüze uğrasın zevk de alamasın...
Net. görsel

(tercümesi: ne zaman oğlunuz size "neden çalışmalıyım" diye sorarsa, ona bu fotoğrafı gösterin...)
göz görmeyince gönül katlanacağı için borsa misali ekstradan mangır kazanmaya yarar ehehe.
(bkz: bedelli askerlik)
küçük çocukların istediği şeyleri parasızlıktan alamayan anne ve babaları gördüğümüz anlar.
küçük çocuğunuz sizden bir şey ister. Cebinizde paranız az veya hiç yoktur. Sonra alırız ( oğlum/ kızım her neyse) dediğinizde onun durumu anlayıp tamam demesi içinizi burkar. Işte o an ağzınızdan dökülür bu sözcükler. ( not: baba falan değilim ama halkız sonuçta yaşıyor, görüyoruz bu anları. )
edit: lan ben bu satırları yazarken ne içmişim. Keşke param olsaydı da adamakıllı bişey içip adam gibi entry girseydim. Paranın gözü... Neyse durup dururken beddua etmiyeyim.