panislamizm

Diğer adı islamcılık olan, Osmanlı Devleti son döneminde cihad çağrısı yaptığı halde Arapların para ve bağımsızlık için Osmanlı Devletini sattığı için sona eren siyasi bir düşüncedir.

olma ihtimali turandan düşük olandır.
(bkz: 1 dünya savaşında arkadan vuran araplar)

Yeryuzundeki tum muslumanlari teokratik bir devletin egemenligi altinda toplama dusuncesidir Osmanli devleti uzun bir sure bu dusu buyuk oranda gerceklestirmistir.

bütün müslümanları aynı yönetim altında toplamayı hedefleyen politik akım.

eğer hazreti isa nın yeryüzüne geleceği kesinse, kuranda kesin hükümler verilmişse, bu işi başaracak tek kişi var; isa peygamber.

Son darbeyi Gazze olaylarında yemiş bir akım.Günümüzde,Bırakın tüm müslümanları aynı ülkedeki El-Fetih ve HAMAS birbiri arasında anlaşamıyorken Türkiye'nin uygar islam anlayışı ile Suudi Arabistan'ın iğrenç vahabi anlayışı nasıl bir uyum içinde yaşayabilir? Etek giyen kadına işkence eden zihniyetle , Türk'ün gelenekleriyle yoğurulmuş ve modernleşmiş islamın nasıl bir araya gelmesai beklenebilir?işin din boyutunu geçtim,koskoca Türk milletiyle,tarihi onu arkasından vurmakla geçmiş Araplar ve iranlılar nasıl aynı topraklarda yaşayabilir? PKK'lılarla yan yana çatışan ve yakalanan iran subaylarını bu halk nasıl unutabilir? Kutsal toprakları koruma görevindeyken ihanete uğrayan askerimizi kim unutabilir .( Unutanlar var aslında ya neyse.Hem de çok)
Komik ötesi bir inanıştır.Akıl fikir dilerim peşinde koşanlara.

çıktığı zaman da şimdiki zamanda hayallerin hayali Yeşil komunist zırvası, yeryüzünün gördüğü komunizmden bile daha saçma ideolojisi.

Aynı devlet çatısı altında Birbirleriyle selamun aleyküm demekten başka hiçbir yakınlığı olmayan ortak çıkarı olmayan ve çoğunluğu ilkel olan kabilelerin birleşimiyle Türklüğü yanyana koyabilecek kadar saçma ve salak ideoloji.

Tanzimat Devrinden sonra ortaya çıkan fikir akımlarından biridir. Memlekette islamiyete ve dünyanın her tarafındaki müslümanlara önem veren ve bütün müslümanlar arasında bir birliğin gerçekleşmesini mümkün kılmaya çalışan ve devletin sosyal bağlarını din birliğinde arayan bir akımdır.

2.abdülhamid döneminde değil, yavuz sultan selim döneminde temelleri atılan fakat günümüzü hesaba katarsak dahi teoride kalmış bir fikirdir. avrupa'daki hristiyan birliğine karşı bir birlik kurmak ve yayılımcı islam politikasının hızını arttırmak ilk amaç olarak görülmüştür. sonuçta halifeliği elinde bulunduran bir osmanlı ve o halifenin yani yavuz sultan selim'in ağzından çıkacak her sözü fetva olarak kabul edebilecek milyonlarca kişi vardı topraklar üzrinde. neden başarılamadığının cevabı mantık üzerinden gidildiğinde askida kalan bir sorun olarak karşımıza çıkar hep. el kadar avrupada 1300'lü yıllardan beri var olan ve temizliği bizden öğrenen milletin bunu başarması da ayrı bir konu ya neyse..

günümüz islamcılarının paravan amacıdır. sadece rant etmek amacında olan müslüman kardeşler ve türevi örgütlerin ağızlarına pelesenk ettikleri, ancak ellerine fırsat geçse bile uygulamak istemeyecekleri durumdur. zira, birleşik islam cumhuriyetlerinin bir arada olduğu bir dünya' da* o evrenin diyalektiği de işleyecek ve bizden daha gelişmiş durumda olan düşman hristiyan birlikler* bizi ezip geçecektir.
yani olay madem warcraft tarzında bir saçmalık, fantastik boyutunun en metodist montesi budur heralde diye düşünüyorum.

yayılımcı islamcılık kendileri. 2.abdülhamid döneminde ortaya çıkar. jargonda ümmetcilik diye geçer. pantürkizm [turancılık] bunun upgradelisidir.

fatihalar yasinler
bitmez karadenizde

dünya müslümanlarını tek çatı altında birleştirme fikridir. bu birliğin sosyal, ekonomik, siyasal yapılanmanın dinsel kurallara göre düzenlenmesini ileri sürer. osmanlı devletinde 2. abdülhamit döneminde egemen kılınmaya çalışılan bu fikir, 1. dünya savaşı'nda müslüman arapların ingilizlerle birlik olması neticesinde geçerliliğini yitirmiştir.

panislamizm politikasının Osmanlı imparatorluğunda yaygın hale gelmesi, bir seçimden ziyade zorunluluktan kaynaklanmıştır. bu politika ile özellikle avrupa sömürgelerindeki müslümanlar üzerinde etki yapabilme ihtimali, avrupa ülkelerine karşı sürekli bir denge politikası izlemek zorunda olan Osmanlının elini güçlendiren bir koz olmuştur. dönemde Osmanlı ile ilişkileri hızla gelişen almanyada, bu politikayı teşvik etmiştir.