bugün

çok mümin gazalimizin felsefeyi, bilimi, sorgulamayı bitiren en meşhur söylemi.

bir olguda, olayda Allah'tan başka sebep aramak batıldır, ısrar ederse kâfirdir. Allah izin vermese yanmazdı, izin veren oysa yakan da o'dur. bu yüzden matematik, felsefe gibi bilimlere gerek yoktur,

meşazı verilmiştir.
Ateşin, yakabilme yasasını koyan allahtır.
allah ın izni olmadıkça bir yaprak bile kıprdamaz. tabi bir ateist iseniz bunu kavramanız bayağı bir zor olacaktır.
bence oksijendir.
"diğer doğa kanunları gibi cisimlerin yanmasını sağlayan sebepler de insanlar için bir aldanmadır. hakikatte her şey allahın izniyle olur" fikri.
Bugün lys'de soru olarak gelen, salak saçma gazali'nin saçmalığı.
1 kilo pamuk mu daha ağırdır,1 kilo allah mı.
imam gazzalinin burada ifade ettiği işin iman itikad inanç yönüdür. Yani hayrihi ve şerrihi minallahi teala. Hayrı ve şerri bütün fiiliyatı yaratan allahtır. O izin vermeden elini bile kımıldatamazsın. Fakat bu durum kişinin sebeplere tevessül etmesine engel teşkil etmez. Bilakis islam matematik fizik kimya biyoloji astronomi tıp gibi ilimleri öğrenmeyi ve hayata tatbik etmeyi de teşvik eder. Pek çok müslüman ilim adamı yetiştiğinden bi haber olanlar, gazzalinin 80 çeşit ilmi şubeleriyle bildiğinden haberi olmayanlar da önümüze bunun gibi alıntıları sokup akılları sıra eleştirdiklerini filan zannederler. Muhtemelen aylaktırlar da ondan. Sorsan, gazzalinin yukarıda saydığım bir tane eserini okumamışlardır. imam gazzali;Avrupalılar dünyanın düz olduğu zannederken, O yuvarlak olduğunu söylüyordu.

--spoiler--

Allahü teâlâ dileseydi, her şeyi sebepsiz de yaratırdı. Ateşsiz yakardı. Yiyip içmeden doyururdu. Tayyaresiz uçururdu. Radyosuz, telefonsuz uzaktan duyururdu. Fakat lutfederek, kullarına iyilik ederek her şeyi yaratmasını bir sebebe bağladı. Belirli şeyleri, belli sebeplerle yaratmayı diledi. işlerini, sebeplerin altında gizledi. Kudretini sebepler altında sakladı.

Onun bir şeyi yaratmasını isteyen, o şeyin sebebine yapışırsa, o şeye kavuşur. Lambayı yakmak isteyen, kibrit kullanır. Zeytinyağı çıkarmak isteyen, baskı aleti kullanır. Başı ağrıyan, aspirin kullanır. Cennete gidip, sonsuz nimetlere kavuşmak isteyen, islamiyet’e uyar. Kendini tabanca ile vuran veya zehir içen ölür. Terli iken su içen hasta olur. Günah işleyen, imanını gideren de, Cehenneme gider.

Herkes, hangi sebebe başvurursa, o sebebin vasıta kılındığı şeye kavuşur. Müslüman kitaplarını okuyan, Müslümanlığı öğrenir, sever, müslüman olur. Dinsizlerin arasında yaşayan, onların sözlerini dinleyen, din cahili olur. Din cahillerinin çoğu kâfir olur. insan hangi yerin vasıtasına binerse oraya gider.

Allahü teâlâ, işlerini sebeplerle yaratmamış olsaydı, kimse kimseye muhtaç olmazdı. Herkes, her şeyi Allahü teâlâdan ister, hiçbir şeye başvurmazdı. Böyle olunca, insanlar arasında, âmir, memur, işçi, sanatkâr, talebe, hoca ve nice insanlık bağları kalmaz, dünya ve ahiretin nizamı bozulurdu. Güzel ile çirkin, iyi ile fena ve muti ile asi arasında fark kalmazdı.

Allahü teâlâ dilerse yoktan çocuk yaratır. Hazret-i Âdem’i yoktan yarattı. Dilerse babasız çocuk yaratır. Hazret-i isa’yı yarattı. Ancak, Allahü teâlâ çocuğu yaratmak için ana babayı sebep, vesile, vasıta kılmıştır. Ana baba olsa da çocuk vermeyebilir.

Sebeplere yapışmak dinimizin emridir. Peygamberin mucizesi, evliyanın kerameti haktır. Yaratıcı Allah’tır. Hepsi Onun izni, yetki ve imkan vermesi, yaratması ile olmaktadır.

http://m.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=1718

--spoiler--
Gazzaliyi tanımıyorsunuz bile. Sözlük köşelerinden eleştirmekle olmaz bu işler. Açın da okuyun biraz.

--spoiler--

Din adına bu gibi ilimlere karşı çıkmak, dine zarar verir. (Gazzalî, el-Munkız'u-mine'd-Dalâl, çev. Hilmi Güngör, istanbul 1948 s. 18).

--spoiler--

Buna göre, ilimler önce;

a-Şer'î (dinî) ilimler: Usûl, yani Tevhid ilmi ve furu' amelî ilimler.

b-Aklî ilimler: Rîyazî ve mantıkla ilgili olanlar; Tabiî ilimler, metafizik (varlık ilmi) diye ana bölümlere ayrılır. Daha sonra, ilâhiyât, Siyâset ve Ahlâk da ayn ilimler olarak yer alır (Gazzâlî, Makasıdu'l Felâsife Nşr. Süleyman Dünya, Kahire,1960, s. 134 vd).

Gazzâlî'nin ilimleri değerlendirişi, din-ilim ve din-felsefe ilişkileri gibi, günümüz insanını yakından ilgilendiren hususlara ışık tutacak mahiyettedir. Ona göre, matematik, Geometri ve Astronomi gibi ilimlerin olumlu veya olumsuz denebilecek şekilde din ile ilgili bir yönü bulunmamaktadır. Bu ilimlerin meseleleri, aklî delillerle ispat edilen konular olup, öğrenildikten sonra inkâra mahal bulunmayan hususlardır. Din adına bu gibi ilimlere karşı çıkmak, dine zarar verir. (Gazzalî, el-Munkız'u-mine'd-Dalâl, çev. Hilmi Güngör, istanbul 1948 s. 18). Mantık ilmi de dinin esaslarıyla ilgili bulanmadığından, onun reddedilmesi doğru değildir. Şayet, yukardaki bu söz konusu ilimler din adına reddedilecek olursa, reddedenin aklında hatta dininde bir kusur olduğu şüphesi uyanabilir (Gazzâlî, a.g.e., s. 20-21).

Tabiatı kendine konu edinen ilimlere gelince, bunlar, âlemdeki cisimlerden yani, gökler, yıldızlar, yerdeki su, hava, toprak, ateş gibi basit cisimlerden, hayvanlar, bitkiler, madenler gibi bileşik cisimlerin değişme ve gelişmelerinden bahseder. Din, tıp ilmini olduğu gibi, bu çeşit tabiata dair ilimleri de inkâr etmez. Ancak, felsefeciler (felâsife) ilâhiyata dair ve metafizikle ilgili konularda yanılmışlardır der (Gazzâlî a.g.e., s. 22-25).

https://sorularlaislamiyet.com/kaynak/gazzali-gazali

--spoiler--
deveye hendek atlatmak ateiste bir şey inandırmaktan kolaydır.
çakmak üreticilerini kahreden tespittir.