bugün

Tokat, erbaa doğumlu. 18 yaşında bir gönül meselesinden dolayı istanbul'a gelmiş. Eğitimini köy mektebinde almış,ama çevresindekilere göre ilim öğrenmeye meraklı biri. 16 yıl boyunca Ağa camii'nin önünde durdu. Geçimini fotoğraf çektirdiği turistlerden aldığı bir kaç kuruşla sağlıyordu. ikameti her daim Beyoğlu'nda olsa da düzenli kaldığı bir mekanı yoktu. Madalya ve rozetleri en değerli varlığıydı. Şiir yazar, türkü söylerdi. Atatürk'ü çok severdi; en büyük dileği milletvekili olmaktı. HAyatının kadınını bulsa pala bıyıklarını kesecekti. Bir rivayete göre kartvizitinde "tarihlere sayfa açan üstün Türk düşünürü, dağların çocuğu, Pala Şair" yazıyordu. Beyoğlu'ndaki varlığını kültürel bir hizmet olarak görüyordu, fotoğrafçı Erhan Şermet'in bir tasarısında hayatının anlamının "kültürüne sahip çıkmak" olduğunu söylemişti. 5 Mayıs'ta kalp krizinden yaşama gözlerini yuman pala şair, şimdi silivri Yakuplu Mezarlığı'nda. 2008 Eylül'ünde istiklal Caddesi'nde Halil Altındere bir sergiye onun balmumu heykeli ile katıldı ve özel bir muhafaza içinde günde bir milyon kişinin geçtiği caddeye yerleştirildi. Ben onu ne yaşarken gördüm, ne de balmumu heykelini. Sadece hakkını vermek istedim.
gerçek adı mustafa yağcı olan ve istiklal'in renkli simalarından olan kişi(idi). kendisini mütemadiyen istiklalde görürdük fakat adını bilmezdik. adını öldüğünde öğrenmemiz ise kendisini yalnızlğını özetler nitelikte.

http://www.guncel.net/gun...0/beyoglu-artik-onsuz.htm
güncel Önemli Başlıklar