paint it black

şu versiyonunu çok sevdiğim şarkı;

http://www.youtube.com/watch?v=o9HZF1GW0ec

mükemmel sözler, mükemmel müzik ama konumuz bu değil. bu şarkı ''öyle bir geçer zaman ki'' adlı dizide çalmıştı. çok şaşırmıştım. bu da böyle bir anım işte.

"vanity, definitely my favorite sin" repliğini akla getiren şarkı.

Kardeş o donemde o sarki yeni cikmis donemin zengin ve avrupai gençleri de o şarkıyı dinliyor.basit olay amk. Koskoca Rolling Stones bu tv de caliyor diye neyine sasiriyon bu kadar. Sanki dj 02 bela.

mafia 3 adlı oyunda kahramanımızın kafasına sıkıldığı esnada çalan the rolling stones eseri.

çok çok çok güzel olan the rolling stones parçası. ben aşağıdaki gibi çevirdim. çok da güzel oldu, iyi oldu.

kırmızı bir kapı gördüm ve,
onu siyaha boyadım.
artık renk falan yok,
hepsinin siyah olmasını istedim.
yazlık elbiseleri ile dolaşan kızlar gördüm,
kafamı çevirdim hemen,
karanlık kabusum gidene kadar.

sıra sıra arabalar gördüm ve,
hepsi siyaha boyandı.
çiçekler ve aşkım,
ikisi de geri dönmeyecek.
geri dönüp bakan ve,
hemen öteki tarafa bakan insanlar gördüm.
yeni doğmuş bir bebek gibi,
her gün olan şeyler..

kendi içime baktım ve,
kararmış kalbimi gördüm.
kendi kırmızı kapımı gördüm ve,
mutlaka siyah olmak zorunda.
belki solup gidecek ve,
gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalmayacak.
tüm hayatın simsiyahken,
bununla yüzleşmek hiç kolay değil.

artık yeşil denizim maviye dönmeyecek.
tüm bunları sizin yaşayacağınızı sanmıyorum.
eğer yeterince dayanıklı bir şekilde doğan güneşe bakarsam,
sabah olmadan sevgilim benimle gülecek.

(yüzünüzün bir gece gibi, bir kömür gibi,
siyaha boyandığını görmek isterim.
gökyüzünden kaybolan güneşe bak..)

sizin kırmızı kapınızı gördüm ve,
siyaha boyanmasını istedim.
artık renk falan yok,
hepsinin siyah olmasını istedim.
yazlık elbiseleri ile dolaşan kızlar gördüm,
kafamı çevirdim hemen,
karanlık kabusum gidene kadar.

normalde bir sarkiyi en fazla 3 defa dinleyip, sonra sıkılan birisiyim.
iki gündür zaman buldukca dinliyorum, zaman bulamayinca da kafamin icinde caliyor.
sarkinin ortalarinda baslayip sonuna dogru baterinin "trararap trararap" yapisi yok mu hani? hah iste o kisim beynimde habire replay durumunda. rüyamda bile dinliyorum sebepsizce.

rolling stone beynime bu sarkiyi yontmus durumda, kurtulamiyorum.

baslik altinda orjinali paylasilmamis:
https://www.youtube.com/watch?v=O4irXQhgMqg

westworld ün ilk bölümünde ki enstrümantal coverı müthişin ötesinde olan, güzide the rolling stones şarkısı. çok güzel şarkı çok.

link bırakalım da ayıp olmasın:
https://youtu.be/3iZ9JRVmJ5o

https://youtu.be/0OnPPtapMkI

dünyada en fazla cover'ı yapılan ilk 10 şarkıdan biri olabilir.

kaynağı direk olarak erkin koray'ın 1962 kayıtlı ilk 45'liği bir eylül akşamı olan eser.

paint it black'in mazisine dair itiraf da mick jagger'dan 1995 tarihli röportajda şöyle geliyor;

"paint it black was kind of turkish song , we didn't really feel we were doing justice ,to be perfectly honest , particularly because we didn't have the maturity. plus, everyone was doing it.

https://www.rollingstone....k-jagger-remembers-92946/

(bkz: bir eylül akşamı)
her zaman
(bkz: büyüksün erkin baba)

full metal jackettada çalan mükemmel bir parça.

52 yıl olucak çıkalı hala kendini dinletiyor, mükemmel.

insanda garip bir hareketlilik oluşturan the rolling stones şarkısı. Beni çeken o davul ritmi.

efsane bir şarkıdır, erkin korayın bir eylül akşamı şarkısı ise bu efsane şarkının esin kaynağıdır. büyüksün erkin baba.

68 kuşağı bir başkaldırıdır dünyada. bu da onların icra ettiği eserlerden.

Ne zaman bu sarkinin adini duysam yada bir yerde okusam kulagimda yavas yavas sesi yükselerek melodisini duymaya basladigim sarki. Hele solo kismini “dririritip diriritip hmmmm hmmm himmmm hmmm...“ iple cekiyorum.

Sıkılmadan sabahtan aksama kadar dinleyebildigim tek sarki.
Hipnoz etkisi yaratiyor.

herkesçe sevilen bir rolling stones parçası.

(bkz: mothers little helper)

(bkz: sympathy for the devil)

(bkz: wild horses)

ayda bir kez dinlemiyeyim elim ayagim titriyor. bagimlilik yapan nadir sarkilardan. bir kez dinleyince; orta kulaga yerlesip bütün beyni ele gecirme potansiyeline sahip bir melodiye sahip. bu kadar monoton, bu kadar basit bir melodiye sahip olup; dinlerken haz veren ve sürekli tekrarlandiginda da sarkinin yeniden basladigini farkettirmeyen büyüleyici bir özellige sahip.

Buna benzer bir de shadow on the wall var. Bu sarki da ayni etkiyi yaratiyor.

az önce ögle molasinda yemege giderken istemsizce islik calmaya basladim. millet tuhaf tuhaf bakinca farkettim.
psikolojik ve fizyolojik agir hasarlar görürsem hem erkin koray´a hem de rolling stones´a dava acacagim.

her kafaya hitap eden parça özellikle poserlar dinliyor.

rus versiyonu da pek güzel olan şarkıdır. bütün şarkılar güzel. değerlerimiz...

daha da orjinali erkin koray'dadır.

Haftada en az üç doz almaya gayret ettiğim her şeye siktir çeken gıda maddesi.

https://www.youtube.com/w...34dtz7CXRhiM&index=71

idalyanca versiyonu varmış.