bugün

hayırlı bozulmalar arkadaşlar...

bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde yakaza kabilesinin veliahtı fekacin mahmud'un kafasını klozete sokarak ak takkeler ile bu yüksek nüfuslu cin kabilesi arasında çıkan savaşın fitilini ateşlemiştim. intikam amacıyla döneceklerinden emin olduğum için günlerce uyumadan tüm ak takkelere ve benimle alakası olan insanlara ele geçirilmeye karşı muska hazırladım ve takvamı en üst dereceye ulaştırabilmek amacıyla eye of the tiger eşliğinde zikir çekip; doksan dokuzluk tespihlerimle batan güneşin önünde nunçaku antrenmanı yaptım...

ziyaretime gelecekleri günü tam tesettürlü biçimde beklerken ''amaan durup durup ben duştayken mi gelecekler sanki" diyerek bulunduğum bir anlık gafletle banyoya girdim. suyun altında plastik ördeğimi mikrofon gibi tutarak neremi neremi şarkısını söylüyor, bir yandan meriç erkan dansları yaparak ara ara ''ahuuu'' diye bağırıyordum ki duş perdesinin ardında etrafa ısı yayan üç gölge gördüm. gölgeleri görür görmez oldukça kaslı vücuda sahip, takım elbiseleriyle rus ajanı görünümünde; ters ayaklarında kemal tanga'dan cilalı şık ayakkabılarıyla üç tane cin üstüme atladı ve beni kollarımdan tuttukları gibi evimin banyosundan bir incir ağacının altına ışınladılar. çırılçıplak olduğum için edep yerlerimi incir yapraklarıyla örttüm ve cinler tarafından beyaz bir toros'a bindirilip cinler alemine kaçırıldım...

cinler aleminde neredeyse her şey içinde bulunduğumuz alemle aynıydı. tek ve oldukça mühim bir fark dışında... cinlerin bulunduğu, gayb olarak adlandırılan alemde her şey tersti. evler ters, hayvanlar ters, ağaçlar ters yani aklınıza gelebilecek her şey tersti ve cinlerin ayaklarının da neden ters olduğunu işte o zaman anladım. onların aleminde görüntü retinaya düştükten sonra sarı lekede ters görünüşünde kalıyordu. bu sebepten dolayı bizim alemimize ayaklarının tozuyla geçtiklerinde ayaklarını ters görüyorduk. ulan koskoca alemde ayakları düz olan bi ben vardım. ayaklarım düz diye cin çocukları benimle alay ediyor, suratıma soğan kabukları fırlatıp etrafımda rober hatemo dansı yapıyorlardı. birazcık yürüdükten sonra darağacının önüne getirilince idam edileceğimi anladım...

kaçmak istiyordum ama cinler üstüme karabasan misali çökmüşlerdi, salih belki beni duyar da kurtarır diye bağırıyordum ama sesim tanınmamak için televizyona maskeyle çıkan ve sesi travesti sesine dönüştürülen insanlar gibi çıkıyordu. çaresizce boynuma ilmiği geçirmelerini izledim...

cin: ey ademoğlu, idam edilmeden önce son dileğin nedir söyle hele?

etuuu: ulan siz ne biçim cinsiniz? millete üç dilek hakkı sunulur, bana gelince anca bir. allah'ın hakkı üçtür, üç dilek hakkı isterim.

cin: neyse hadi üç olsun. zaten gebereceksin.

etuuu: öncelikle şunu bilmek isterim. baklava desenli çorabımın teki nerede?

cellat cin: salih top şekline getirip birazcık oynamış sonra da çamaşır makinesinin arkasına düşürmüş. ilk dilek hakkını kullandın.

etuuu: çırılçıplak soyunup yıldız tilbe dansı yapmanı diliyorum.

cin: manyak mısın nesin lan sen? bir de ademoğlunun bizden üstün olduğunu söylerler. neyse dilek dilektir.

etuuu: hahahhahaha. işte adamı böyle oynatırım.

cin: gülme lan. bi çarparım cin çarpmışa dönersin muhahahha.

etuuu: hahahahhaha. neyse lan güldürme, millet cesedimi görünce gülmekten ölmüş falan deyip dalga geçmesin.

cin: hadi artık son dilek hakkını kullan da evde çoluk çocuk aç bekliyor, bütün günü senin idamınla geçiremeyiz.

etuuu: herkes arkasını dönsün ve pantolonunu indirip hafiften öne eğilsin.

cin: oha s.kseydin bari .s .s... hadi beyler yapalım da şu salağın dediğini asalım artık şunu akoyim ya.

etuuu: hahahahhaha espri anlayışın var sevdim ama harbi gezizekalısın. ulan alemde her şey ters, ilmiği boynuma geçirip sandalyeyi devirdiğinizde havaya doğru durucam yani boğularak ölmem imkansız. neyse ben gidiyorum, salih merak etmiştir akoyim kimbilir kaç saaatir burdayım. yeppa arriba ribba andorre andorre!

diye bağırıp var hızımla kaçmaya başladım. cinler de peşime takılıp kovalamaya çalışsalar da pantolonlarını indirttiğim için düşe kalka bir hal oldular ve onlar pantolonlarını çekene kadar çoktaan kaçmış oldum. hemen kamufle olabilmek için evlerin birinin önünden ayakkabı çalıp tersine giydim ve sora sora çıkışı buldum...

cinler aleminden kaçmayı başardıktan sonra yol kenarında ayağımda kundura çırılçıplak otostop çekmeye başladım. haklı olarak jipli türbanlı bacılarımın hiçbiri durmuyor, hacı dedeler yüzüme bile bakmayıp beddualar savuruyor, sadece kamyoncular bin diyor ama kamyoncular tarafından tecavüze uğrayıp üstümde gelinlikle yol kenarına atılmamak için binmiyordum.

yol kenarında umutsuzca ayağında kundura diye türküler çağırırken, üstü açık bir arabada son ses sarı saçlı mavi gözlü şarkısı eşliğinde çıplaklık hususunda neredeyse benle yarışacak biçimde dört bayanı görünce çaresizce geceleyin aç ülkücülere yem olmaktan iyidir diyerek önlerine atladım. terminatör'ü izlemiş olacaklar ki beni öyle çırılçıplak, namaz kılmaya borçlu olduğum kaslarımla görünce cyborg sanıp arabaya aldılar. yol boyunca elle tacizlerine ve rujlu dudaklarına maruz kalsam da ''astala vista bebek'', ''elime konuş'' falan deyip hiç çaktırmadım...

binbir güçlükle evime geldikten sonra salih'e sürpriz yapmak için hiç zile basmadan üç kere ''açıl türban açıl'' diyerek kapıyı açtım. içeriye girdiğimde salonun ortasında üstü ak parti bayrağıyla örtülmüş, Yuşâ peygamberin mezarı gibi koca bir tabutun etrafında; anladığım kadarıyla rahmetlinin feyz ve bereketinden istifade etmek için çok sayıda insan cüzdanını, anahtarlığını, Prezervatifini ve memelerini tabuta sürtüyor; bir yandan da minik dualar grubu tabutun başında ilahi konseri veriyordu.

ulan kim öldü bu evde kimin tabutu bu yoksa salih mi öldü diye çıldırmanın eşiğine gelmişken tabutun arkasına asılan levhada ''etu baba türbesi'' yazdığını görünce işte o an cinler alemine gidip gelenin bedenim değil ruhum olduğunu anladım... Metafizik şovlar yaparak evliyalık iddiamı kanıtlamama yarayacak tarihi bir fırsat elime geçmişti. öncelikle vitrinleri sallayarak ve camları kırarak evdekilerin dikkatini çektim. ardından hemen masanın üstündeki doksan dokuzluk tespihleri alıp, tamamına ispirto döktükten sonra ateşe vererek alevli nunçaku şovuna başladım. millet havada yanarak uçuşan tespihleri görünce alkış tufanı koptu ve öldüğümü sandığı için kendisini odaya kitleyip günler boyunca yorganın altında ilahi dinleyerek ağlayan salih sesi duyup salona geldi.

salih'i görünce karmaşık duygu patlamalarıyla metafizik bir trans haline girip tabutta yatan bedenime doğru çekildiğimi hissettim ve birden ilahi bir ışık hüzmesi haline gelip birkaç saniye içinde bedenime döndüm... bedenime döner dönmez önce pipimin yerinde olup olmadığı kontrol ettim ve tabutta olduğumu unuttuğumdan kalkayım derken kafamı takkk diye tabuta vurdum. kafamı vurmamın etkisiyle ''ananı avradını sikeyim'' diye tabutun kapağını kaldırınca millet anın şokuyla ''Anam avradım sana feda olsun ya etu baba'' dedi ve hepsi elimi, yüzümü, çok afedersiniz şeyimi falan öpmeye kalkıştı.

kalabalık: yaa etuuu anlat bize nasıldır ölüm, nasıl döndün geri?

etuuu: Ee o kadar evliyayız akoyim olsun bu kadarcık torpilimiz. hepinizin derdine bir çare bulup, sorusuna cevap vereceğim biiznillah...

türbanlı nine: evliyaullah bey oğlum, torunum çok hasta bi okuyup üflesen hayrına...

etuuu: getir bakalım teyze. hüfffff.

türbanlı küçük kız: ohhh. üfleyenlerin çok olsun etu bey amcacım.

başı açık kadın: ay şekerim defalarca denememize rağmen çocuğumuz olmuyor. kocişkomun pipisi çok küçük ondan herhalde. ne yapmam gerek var mı bir tavsiyen?

etuuu: siz şu arka odaya geçip soyunun, ben birazdan gelirim.

Saatlerce basurum var üfler misin kısırım var yer misin sınavım var yerime sen girer misin gibi sual ve talepleri yerine getirdikten sonra Dananın kuyruğunu kopartan o mülevves soru soruldu;

gezi parkı gazisi liseli eylemci kız: etu hocam 7 haziran'da oyumu ak parti'ye vermedim acaba bekaretim bozulmuş mudur?

etuuu: ...

eyyy süs köpeklerini yaratan rabbim bu nasıl bir soruydu?! Kafir cinlerim takkemde resmen rakı sofrası kurmuştu. Bir bayan, henüz hayatının baharındaki bir genç kız bunu diyeceğine "hocam sabaha kadar ntv'de zenci nba yıldızlarının maçını izledim bekaretim bozulmuş mudur" diye sorsa daha evlaydı... Zira böyle bir durumda bile yüce Allah belki bir mucize yaratıp bekareti koruyabilirdi lakin ak parti'ye oy vermeyecek kadar namus, iffet gibi kavramlardan nasibini almamış bir havva kızı nasil bakire olabilirdi? O hışımla salih hariç evde kim varsa herkesi takke tokat dövüp siktirin gidin lan burası babafingonun ahırı mı diyerek def ettim ve Ve salih'le yalnız kalınca işaret parmağımla oldukça şehvetli bir hareketle yatak odasına doğru ''gel gel'' yaptım. büyük bir hasretle birbirimize sarılarak semazen misali derin bir huşuyla saatlerce yatak odasında döndük. takkemizde yaş, tesbihimizde sızı, unutamamıştık birbirimizi...
izmirli beyanı.
Akp'den alacagi cevap "oyunu vermezsen bozarız." Olan sorudur.
(bkz: durumumuz var ama okumadım kardeş) olum etuuu sana yukardan mı iniyor yazdıkların bırak yazmaya üşenmeyi insan düşünmeye üşenir lan.*
(bkz: okunmayan klasikler)
(bkz: benim türbanlı bacılarımı bozdular)
başlığı sıçan kişinin ak trol olduğunu başlığı okur okumaz anladım bir de entrylerini kontrol ettim evet tam tahmin ettiğim gibi o izmirli diyen or.spu çocuğuna ithafen yazıyorum.
(bkz: yeni troll olmuş ergen)
şu herifi bi kere okumadım ya lan. kendimden mi utansam napsam bilemedim ki. bu ne olum siktir boktan trol konusuna bu kadar yazi mi yazilir?
Eşofmanlı şevket hocaya sorulması uygun bir sualdir.
güncel Önemli Başlıklar