bugün

oy vermek katılmaktır, ve katıldığın her neyse onun meşru olduğunu ilan etmektir. bu sadece türkiye için geçerli bir kural değil, oy kullanılan bütün diğer ülke, dernek ve oluşumlar için de geçerlidir. oy verdiğin yapının senin katılımın sayesinde aynı kalması ya da düzelmesi doğrultusunda bir yön verilebileceğini varsaymaktır. inanmaktır yani.

hani son on yıldır hepsi traştı belki de, en azından son anayasa değişikliği referandumu itibari ile bu memleketin rejimi değişti artık, burası malum. o noktadan sonra kullanılan her oy bu yeni tek adam rejimine onay vermektir, bunun başka bir izahı yok. velev ki sözde muhalif partilere oy versen, hatta boş oy bile kullansan, o sandıkta boy gösterdiğin an "ben bu düzenin bir parçasıyım, mevcut düzeni onaylayarak tiyatrosunda rol alıyorum" demiş oluyorsun. unutma, sonuçta dünya ve tarih gözünde "seçimlere katılma oranı" meşruluğun ispatı için baz alınıyor, kimin seçildiği/seçilmediği ile değil. denebilir ki "ama bu rejim de bir seçimle gelmişti"; peki bak bakalım şimdi önündeki seçim yeni bir "rejim değişsin mi?" seçimi mi, yoksa yeni rejimin idari düzenleme kutlamaları mı? yine bir gün önüne bir rejim değişikliği seçimi getirilirse, ki hiç sanmıyorum, o zaman düşünürsün.

bir anayasa referandumu ile atatürk'ün kurduğu rejim tarih olmuştur, bundan sonra bu yeni rejim eliyle düzenlenen herhangi bir seçime dahil olmak bu değişimi hazmetmek anlamına gelir, bunu eğip bükmek veya "bir de şu açıdan bak"mak tarzı komiklikler bir işe yaramaz millet.

özetle seçime katılan, aday olan veya oy veren herkes rejimi tastiklemiş oluyor, desteklemiş olmasa dahi. haberiniz olsun ve kendinizi kandırmayın da, gerisi pek mühim değil...
Usta doğrudurda,senin burda yazman bile jejimi desteklediğinin kanıtıdır.cebindeki para,gittiğin okul askerlik,muhtardan evrak alman,su faturası ödemen,cebindeki nüfus cüzdanı taşıman,bu sistemi kabul ettiğinin işaretidir.ha bunların hiçbirini yapmadıysan dağda tek başına yaşıyorsan o başka..