otogar esnaflarının şerefsiz olduğu gerçeği

neden pahalı olduğunu sorunca da "biz bilmem ne kadar kira veriyoruz e haliyle olacak o kadar" diye ukalaca cevap veren esnafın şerefsizliğidir.
şerefsizliktir.

1,5 liralık vivident sakız 2,5
50 kurşluk kremalı bisküvü 1 tl
1 liralık benimo 2 tldir, bir de gözünüzün önünde kazık yediğinizi anlarsınız işte o anlar şöyle olabilir;
simit+ çay istersiniz simiti verir*, çay yapmaz gider yandaki çaycıdan 50 kuruşa çayı alır ve bir liraya size sokar. sonrada afiyet olsun.

en iyisi alacaksanız sudur, maliyeti oldukça düşük olsada her yerde 50 kuruştur.

bilet alabilmek için para bozdurmaya girdiğinizde bozuk yok diyerek kovalamaya çalışan, ama parayı bozdurmaya ihtiyacı olan kişinin ee herhangi bir şey alsam bozmayacak mısın demesiyle sinirlenen ve bu sebeple 1 liralık kutu sakızdan 3,5 lira alan şerefsizdir.

günaydın.

herhangi biriyle münakaşaya girmek, oradaki diğer esnafların da münakaşaya dahil olmasıyla dayaktan hastanelik olmanıza neden olabilir. 1-2 kişi değil ki şerefsizler. 50-60 kişi giriyorlar. bir bunlar, bir de dolmuş şoförleri.

yolcu yolunmak gerek.

bursa terminalinde çay + sigara yapabilmek için çaya 1.5 lira ödediğimde ' kaçak çay yada adamlar gider ayak dürtüklüyor.' diye düşünmüşdüm. oysa sallama çay içiyordum.

doğru olan önerme. bursa terminalinde geçen sene 20 liralık kontör, sigara+çakmağa 40 lira verdim.. o an farketmedim çünkü otobüsü kaçırıyordum.. otobüs hareket ettikten sonra anladım ki artık çok geçti.

eskişehir otogarında bir çaya 2 lira verince anladığım gerçek. sonra da başım ağrıdı çaydan mı kazıktan mı anlayamadım.

müşterilerin sürekli farklılık arzetmesi ile açıklanabilecek durumdur. hergün aynı müşteriler gelse fiyatlar tabii ki aşağı yönde seyreder.
tanımdan sonra gerçek dilde anlatmaya çalışalım efem. bunlar varya bunlar ya neyse...

götü kollamak gereken yerlerdendir.

kalitesiz, bozuk malları pahalı satan insanların haliyle doğası.

istanbul bayrampaşa * otogarında, açlıktan ölmek üzere olduğum bir durumda dayanamayıp bir dürüm alıp, ısırdıktan sonra, eşek eti yediğimi anladığım ve bir daha da otogar esnaflarından alışveriş yapmamak gerek ilkesini edindiğim bir gerçektir.

sadece izmir otogarına mal edilemeyecek olan şerefsizliktir.

sadece fiyat mı? menfaatleri olmadan adama su vermezler.

havaalanı esnafından on kat daha namuslu esnaftır.
annem hayatında ilk defa uçağa binecek ve onu havaalanına bırakırken uyardık. bak içerde bir şey alma çok pahalıdır diye.
neyse kadın susamış ve alan içindeki büfeye benzeyen yerlerin birinden bir küçük şişe su almış.
10 lira vermiş, para üstü olarak kendisine 2 lira vermişler. bizimki saf tabi bir yandan içinden " gerçekten de pahalıymış dışarda 50 kuruş olan su burda 3 lira" diye geçirirken bir yandan da satıcı çocuğa evladım 5 lira daha vereceksin ben sana on verdim demiş. çocuk da su 8 lira abla deyince pahalılık kavramında yeni bir boyuta ulaşmış halde geri dönmüş tabi.