bugün

adı üstünde ibne.

şimdi efendim bu ibneler ilk durakta binerler. otobüs henüz bos iken yayıla yayıla otururlar. otobüs dolmaya baslar ve bütün koltuklar dolmustur. ancak hala otobüs yolcu almaya devam eder. derken bir yaslı amca/teyze otobüse biner ve bu ibnenin basında dikilmeye baslar. bu arkadas hic istifini bozmaz ve salaga yatar. evet ildigin ibnelikten salaklığa gecis yapar. uyuyor numarası yapar. camdan dısarı bakıyormus gibi yapar telefonuyla oynamaya baslar. sanki yaslıyı hic görmemiş gibi davranır. o yaslmca/teyze de onuruna yediremez oyle dikilir durur yer istemez. ayakta direge tutunmus düsmemek için caba sarfeder. ama bizim ibnemiz hic oralı bile değildir.

bunu yapan yazarlarda var biliyorum. birisi de benim arkadasım maalesef. evet utanıyorum. neden böyle yapıyorsun dediğim de ; mactan gelmiştim 90 dakika günesin alnında beklemişim ölüyordum onun cin gibi abudikj gubidik bir savunma. utanıyorum utanıyorum. simdi isim verip rencide etmek istemiyorum ama okuyor bunları. topsun olm sen. *
"bu ipneler hamile ve çocuklu bagyanlara da yer vermez" kişileridir.
(bkz: oturmak isteyen taksi tutsun)*
cok yorgun olundugu vakit otobus koltuguna yayilinan zamanlarda genc yasli tanimama durumunu yapan kisidir.* *
işten dönüyordur , yorulmuştur!
kimse kimseye yer vermek zorunda değil , bu büyük bir gerçek!
bazen vicdan rahatsız eder kalkarsın ama bazen öyle bir yorulmuşsundur ki, gezmekten dönen teyze ve amcalar seni hiç bağlamaz o an!
siz erkekseniz, yanınızda oturan da erkekse, bekleyen de türbanlı yaşlı bir bayansa çok mantıksız ve yanlış olmayan şeydir. çünkü birincisi kadın sandığınız kadar yaşlı değildir, türbandan öyle gözükmektedir, ikincisi, türbanlı kadınlar otobüste genellikle erkeklerin yanına oturmadıklarından kalkarsanız kalktığınızla kalırsınız.
durumdan kaytarmanın en popüler olanı uyuyor taklidi yapmaktır. kişi cama kafayı yaslar adeta horlarcasına uyuyor taklidi yapar. ağzından salya akıtır. öyle durumlar olur ki teyze-amca başınızda dikilip "gençlerimiz kötüye gidiyor. nerde kaldı o saygılı insanlar. kalkmaya üşeniyorlar. dışa kapalılar. kulaklıkları takıp dünyaya sırtlarını dönüyorlar. nasıl düzelecek bu toplum?" tarzından vaazlar verirler. bunları duyduktan sonra kalkması ve yer vermesi de ayrıca koyar insana. çünkü kalkarsanız, bütün gözler sizin o umursamaz genç olduğunuzu haykıracaktır. büzüştükçe büzüşür. benliğinizi kaybedersiniz koltukta. hatta uyuyor taklidinde aşırıya kaçıp ölü taklidi yaparsınız. otobüsü bir panik sarar öldü mü diye. ama bütün sessizliği şoförün bağırtısı bozar. "olum kalksana teze otursun yayılmışın öle camış gibi!" öyle koyar ki kalkmak! hele perşembe günleri... günleri vardır teyzelerin. hepsi süslenmiş çıkmışlardır dışarı. ellerinde şişler. ayaklarında babetler. işte onlar otobüste hiç yer verilmeyesi teyzelerdir. "lan bana mı sordun dışarı çıkarken?! 5 saat derse girmişim sana mı kalkıcam pis kokana!" diye acımasızca söversiniz içinizden. kalkmazsınız da... *
bir gün kendisinin de yaslanıp, ayakta durmakta zorlanabileceğini, oturacak yer verenlere minnet duyacağını düşünemeyen kişidir.
yaşlıya bakarsınız, gençliğini düşünürsünüz, nasıl bir hayat geçirdiği hakkında yorumlar yaparsınız kendi kendinize ve aklınıza sevmediğiniz insanlar gelir, evet aynı çocuklarda olduğu gibi yaşlanmış insanın da yüzüne bir masumiyet gelir. çok zararsız durur ama geçmişinin ne kadar temiz olduğu konusunda emin olamazsınız. kendinizce küçük bir ceza vermeyi haketmesi aklınıza yatar mı bilmem; kendinizi ne kadar kandırabildiğinize, canınızın ne kadar ayakta gitmek istediğine, vereceğiniz cezayı ne kadar önemsediğinize bağlıdır. göründüğü gibi yaşlılara yer vermeyen kişi her zaman o kadar da düşüncesiz bir kişi olmayabilir hatta belki biraz fazla düşünüyordur.
Toplum tarafından dışlanan kişidir. Evet, gerçekten saygısızlıktır. O yaşlı insanların ayakta zor durduğunu göre göre oturabilenleri hiç anlamazdım. Ta ki sabahın altısında uyanıp akşama kadar canım çıkmış ,bir yandan baş ağrısı bir yandan deli açlıkla savaşır bir halde otobüse binene kadar. inanın mecalim yoktu ayağa kalkmaya. Affedin.
varşovada tramvayda yanlışlıkla en ön koltuklardan birine* oturan italyan arkadaşımın bir yaşlı tarafından şemsiyenin koluyla boğazından çekilmesiyle sonuçlanan durumu yaşayabilecek kişidir, ha bu türkiyede genelde sadece cık cık şeklinde tepkilere neden olur ve aslında daha büyük bi sosyal baskıdır ve hangisi iyidir bilinmez ama sonuçta abartmadan herkesin oturabilmesiyle sonuçlanabilir.
milyonlarca saat derse girmiş,
tonlarca kitap taşımış,
gözlerinin feri kaçmış,
evine gidip bir an önce dinlenmek isteyen insandır
bu kişi genelde dışarıyı seyre dalar,telefonla konuşur, uyuklar falan filan. ayaktakilerle göz göze gelmemek için bildiği tüm artistik numaraları konuşturur. karar vermiştirya bir kez oturarak gitmeye, otobüsün yaş ortalamasının kendinden küçük olduğuna inanır gibi yapar. zaten bu otobüse binip bi yere kadar gidebilecek mecali olan herkes gençtir canım. ne gereği var ben oturamıyorum amca/teyze gel sen otur demeye. ayıptır. çok ayıptır.
hastalıktan geberiyordur. doktora gitmiştir ve şehrin öbür ucunda bulunan evine ulaşmaya çalışıyordur. güç bela bir koltuk bulmuştur ve deyim yerindeyse çuval gibi bırakmıştır koltuğa kendini bu kişidir yaşlılara yer vermeyen. *
yaşlıdan yaşlıya fark olduğunun bilincindeyse sorun yoktur kendisinde, çünkü özellikle kokona karılar bu işin suyunu çıkarmaktalar son dönemlerde. topunun ağzına dolanmış bir "gençlik orospu çocuğu oldu iyice" lafı, kemiriyorlar da kemiriyorlar. gençlik aşağı gençlik yukarı, sanki insan gibi rica ettiler de kötü bir laf ettik. hatalılar, umumi kullanımda kimse hiçbir eşyayı tapulu malı gibi kullanamaz veya hak iddia edemez zira, oldu olacak umumi tuvalette sıçarken işi yarıda bırakalıp götümüzde bok sallana sallana donlar aşağıda çıkalım dışarı "buyur amca sen önce sıç" diye.

ama çocuklu kadın olur, sakat olan olur, onlara yer vermek gerekir eğer insan olduğumuzu düşünüyorsak.
kendisi yaşlandığında tüm yolu ayakta gitmesi zorunlu olan kişi.
işten ve/veya okuldan yeni çıkmış * ve o yorgunlukla tüm insanlığın eşit olduğu fikrini savunan ayrıca kimsenin oturmak için otobüse binmediğini düşünmeyi tercih sebebi haline getiren bazı durumlarda haklı bazı durumlarda acınası kişidir.
çok yorulmustur,tansiyonu dusuktur yada yaslilarin dinçligine göre seçicidir lakin kimi yaslilar gençlerden çok çok daha dinç olabilir.
marjinaldir. iki dakika adam olmasi gereken kisidir.
bunu yapmamasının üç ihtimali olan kişidir. birinci ihtimal, işinden ya da okulundan çıkıyordur belki de antremanı falan vardır ve yorgunluktan geberiyordur neredeyse, yer vermez ki haklıdır da bunun sevabını geçtim, kendine kötülük yapıyorsun. ikinci ihtimal, bazı yaşlılardan dolayı genelleme yapmalarındandır. şöyle ki öyle insanlar var ki neredeyse yer verdin diye seni dövecek. işte böyle insanlar yüzünden, s*kerim lan kalsın ayakta derler içinden ki belli yönlerden haklıdırlar. üçüncü ihtimal ise ilk iki ihtimal dışında olup, yaşlı, hamile ya da sağlık sorunu olmayıp gayet genç ve dinç olan insanların ibnemsi olmasıdır.

not: kimse kusura bakmasın; ama ben ikinci ihtimale giriyorum. şöyle ki yine kalabalık otobüste yer bulmuştum, sonra yaşlı bir teyze bindi. kimse yer vermedi, vicdanım sızladı lan işte. teyzecim gel buyur buraya otur dedim ve kalktım. teyze kalabalığı yararak geldi. ulan sanki boş yer varmış da yeri kapayım hesabı. ulan yine dedim herhalde kulağı ağır işitiyor beni duymadı. kadın telefonunu çıkartıp konuşmaya başladı. gayet de net duyuyordu. telefonda kendisini arayanın sesini, hemen yanında ayakta dikilmeme rağmen duyamadım anladım ki gayet de net duyuyor. tamam bir şeyi beklemiyoruz ama insan yani insan olan teşekkür eder di mi. sonra da bana az uzaklaşır mısınız ya rahatsız oluyorum demez mi. ulan içimden etmediğim küfür kalmadı. ama olsun dedim. yarın, aynı otobüste yine bindi, yine otuyordum ve yine yer verdim, insanlığımı yapayım dedim ve yine aynı tavırlar. artık kafam attı, erkek olsa dalacağım diyorum içimden. ertesi gün, geldi, yine bindi, bu sefer ben yer veririm diye yanıma doğru geldi. kalkmadım *mk. yer verir misin evladım dedi. yorgunum dedim kusura bakmayın. başkalarından istedi aynı bahaneler ona geri döndü. yanıma tekrar geldi ve yol 1 saat 35 dakika sürdü. kadın ayakta kalınca içim acıdı. yer vereyim dedim, gurur yaptı oturmadı. ahaha * oturursan ekime kadar oturmazsan s*kime kadar.

yani bunda sonra yaşlılara yer yok arkadaş.
kişinin inisiyatifine kalmış bir durumdur. yer verip vermemesi onu ilgilendirir. kimse kimseye zorla nezaket öğretemez.
bir rahatsızlığı ya da sakatlığı olan biri olma ihtimali yüksek kişidir. zira yaşadığım bir örneği size anlatmak isterim;

--spoiler--
bir gün ankara batıkentte gimsa önünden kalkan 299 nolu otobüste yolculuk yapmaktaydım. otobüs çok doluydu ve bende zar zor tutunak yolculuğuma devam etmekteydim. bir durakta otobüse yaşlı bir amca bindi. gözüne kestirdiği genç bir bayanın yanında durdu. aklı sıra bayanın kendisine yer vermesini bekliyordu. bir süre öyle devam ettikten sonra. ak pak hoca görünümlü amcamız birden yüksek sesle bağırmaya başladı. " bu gençlerde de hiç utanma kalmamış yahu! iki saattir belki yol verir diye gözlerine bakıyorum hiç utanmadan oturmaya devam ediyor bizim zamanımızda böyle miydi?" dedi. tabi haliyle tüm insanlar kınar gözle kıza baktı. kızcağızımız kıpkırmızı kesildi. utandı! tutunarak yerinden kalktı ve topallaya topallaya amcamıza yer verdi. tabi amcamız haliyle çok pişman oldu. öryargılarının kurbanı olmuştu. ama yine de utanmadan koca kıçını yerleştirdi. görünüşe göre bir bacağı kısa olan genç kızımız ise ayakta kaldı. neyse ki bir ablamız kendisine yer verdi. ama bu sefer de bütün yol boyunca kınayan gözler hacı amcaya baktı.
--spoiler--
--spoiler--
uyuyor numarası yapar. camdan dısarı bakıyormus gibi yapar telefonuyla oynamaya baslar.
--spoiler--

eğer o yaslı amca/teyze otubuse binmeseydi, bu ipne kardeşimiz ne yapacaktı bilemiyoruz. yatıp kalkıp şükretmeli. yoksa bel fıtığı falan geçirebilirdi..
ne mutluyum ki derse giderken otobüse ilk duraktan biniyorum. bir otobüse bindiğimde düşündüğüm ilk şey nereye otursamda sonra kalkıp yer vermeyimdir. bu yüzden direk arka beşlinin en sağ ya da soluna otururum. böylelikle yerimi sağlama alırım.
ilerleyen duraklarda otobüs dolar ve yolcular ayakta kalmaya başlar ve beklenen gerçekleşir bir yaşlı otobüse biner. bu andan itabaren acaba nereye oturacak sorusu herkeste belirir. en makulu hemen ilk öndeki koltukta oturan bir gencin yaşlı teyzem ya da amcamın beklemesine izin vermeden kalkıp yer vermesidir. bu olay onceden gerçekleşmiş ve ön koltuklar yaşlılarla dolmuş ise yaşlı ilerler ve bir yere tutunup oturan şahsın gözünün içine bakmaya başlar. herkes gözlerini onlar dikmiştir. otobüs içi gerilimin, negatif enerjinin, kinin, nefretin hat safhaya vardıgı an o andır. herkes kalksın artıkta otursun der bi yandan acaba ben kalkıp yer mi versem arasında gidip gelmeye başlar. en kötü ihtimalle en arkanın bir önündeki genç kalkar ve teyze ya da amcaya ya dokunarak ya seslenerek bir temas kurur ve yerinin verir. artık tüm o strese neden olan kişi damgayı yemiştir. herkes otobüs yolculugunda yaşlılara yer vermeyen kişiye bir kez daha bakıp başını çevirirken ayaga kalkan cocuga ise 'oh beni kurtadın bu dertten' edası ile oluru verir. tüm bunları en arka beşlinin sağı ya da solundan izlerken kendimi otobüs yolculugunda yaşlılara yer vermeyen kişi olma ihtimali en düşük yolcu sıfatıyla yolculuguma devam ederim.
güncel Önemli Başlıklar