otobus camlarini hortumla yikayan adami seyretmek

ne değişik bir ritüeldir o, şehirlerarası yolculuk esnasında mola yerine varılınca içi boşalan otobüsün tüm kapıları kapatılıp hortumla var gücüyle ve hızlı hareketlerle camları yıkayan adamı seyretmek, dikkat etmişimdir üstü başıda hep su içindedir bunların ve elde sigara mola bitsede gitsek diyen insanlar biraz sıkkın biraz boş gözlerle izler onları.

(bkz: küresel ısınma) (bkz: dünyadan bihaber) (bkz: cahil insan)

otobüste gösterilen filmi beğenmeyen yolcunun yeni eğlencesi.

içerden seyretmek ayrı bir güzel olduğu hadisedir zira suyun vermiş olduğu efektle farklı dünyalarda bulursunuz kendinizi hele bir de ipod unuzda so many roads çalıyorsa...

kolaylı dinlenme tesislerinde afyonun o korkunç soğuğuna rağmen, elbiseleri ıslanmış vaziyette otobüsleri temizleyen adama bakarken, hayatın aslında o kadar da zor olmadığını ya da insanın bazılarına göre çok şanslı olabileceği veya masa başı işinde çalışmanın o kadar kötü olmadığı gibi düşüncelere dalınmasına sebep olan eylemdir. tabi böyle derin düşüncelerin ortaya çıkmasına gecenin üçünde ayakta olmanın verdiği sersemlikten de kaynaklanması muhtemeldir

ya da şöyle olabilir (18+)

bakan: ne zor bir işi var adamın! eminim çok üşüyordur. oysa ben böyle miyim? sıcacık ofisimdeyim. saygı görüyorum. allahım şikayet etmeyecem artık bıdı bıdı dıgı dıgı...

otobüs camlarını hortumla yıkayan adam: hooop hemşerim! ne bakıyonn dik dik, götünü mü s.ktik!?!

otobüs camlarını hortumla yıkayan adamın tayfası: hohohahahoo hooo

bakan: ama... ama... ben felsefe! ühü ühü sizi müdürünüze şikayet edecem!!

otobüs camlarını hortumla yıkayan adam: al müdür burada buna şikayet et toparlak!

otobüs camlarını hortumla yıkayan adam tayfası: (yine) hohaahaahooa

hayır aklına one night at mccools filminde liv tyler'ın araba yıkadığı sahne gelmiştir diyeceğim abes olacak. liv tyler'ı tanır mı o da bilinmez ya. hoş izleyen kadınsa bilir belki. armageddon dersin, deniz akkaya dersin, hani onur erol'a almış onun resmini götürmüş, "beni bu kadına benzet" demiş. işte o resimdeki kadın liv taylor'muş. bilir mi ki dersin?
neyse zaten camları yıkayan adammış. ne diye seyredecek? araç dışındaysa dalmış gitmiştir, oracıkta bir yandan sigara içiyor bir yandan izliyordur. yok araç içindeyse, sıra kendi camına geldiğinde ister istemez farketmiştir camına vuran tazyikli suyu...gayri ihtiyari bakmıştır. yoksa ne diye seyretsin di mi ama?

her seferinde "aa ben ıslanmıyorum,ne kadar da garip "diye düşünmekten kendinizi alamadıgınızdır.

hortumdan su fışkırıp cama geldiğinde korkup bi yana çekilme refleksini göstermeye neden olan iş.

(bkz: hortum suleyman)

kis aylarinda bolu gerede tesislerinde ancak camın arkadasından gerçekleştirilebilecek eylem. zira soguk kıç dondurur.

yazın sıcağında otobüs terminalinde kendine eğlence bulmuştur sende eğlencesine ortak olursun.

aslinda kisacik molada sigara icmeye calisirken gozun bir yere odaklanmasi olayidir. cidden ciddi ciddi izleyenler varsa bilemem. belli ki gec kalmis, mola bitti bitecek, konu komsuya kestane kebap pismaniye sucuk falan almaya zaman kalmamis wc' ye gidilecek durum da yoksa eleman gecer bir koseye sanki zorunlulugu, mukavelesi varmiscasina sigarasini tellendirir bu adami izlerken.

Şehirler arası yolculuklarda verilmiş molada sigara içerken sigaraya eşlik edebilecek güzide görüntü. Hipnoz etkisi yaratır yarım saatlik molalarımın hemen hemen hepsi sigara içmek ve bu adamları seyretmekle geçmiştir.

O adamın fırçayı kovaya batırması, dertli dertli camlara şlap yapıştırması, ağzındaki sigaranın dumanı, çizmesi hepsi ekşın sinema heyecanıyla izlenir o sıkıcı molalarda.