bugün

Hiçbir zaman konuşulmayacağı bilinse bile, küçük kacamak bakıslarla zaman zaman sizi mutlu edebilen aktivite. *
tam bir psikolojik mücadeledir. taraflar, birbirlerinden etkilendiklerini sakladıkları gibi, birbirleri karşısında üstünlük sağlamaya çalışırlar bu yolla. işin püf noktası, direk gözlerinin içine bakmaktır.
Bir kere baktıktan sonra bir daha bakmamak en güzel taktiktir. Kız hep sizi kollar ''acaba bakıyor mu'' diye. Halbuki siz bakmıyorsunuzdur. Ama onun içi gider acaba bakıyor mu diye. Bu arada siz değere binen taraf olursunuz.
genelde kızın bakma nedenine göre değişiklik gösteren hadise, nedicede kız "kim bu yakışıklı" yerine "kim lan bu öküz" diye de bakabilir, cesaretlenmeden önce olayı iyi edüt etmek gerekir.
bir erkek icin o gun trafigin hic acilmamasini diletebilen hadise iken bir kiz icin otobusteki obur kizla bakismaktan baska bir sey degildir genellikle.
%90 olasılıkla, sen kızın cilvesine karşılık verene kadar, kızın otobüsten inmesiyle hayal kırıklığına dönüşecek eylem.
çoğunlukla yanlış anlaşılandır.. (+=hayatında hiç insan görmemiş yaratık. b=ben)

- heh heh kız yine baktı
b öff hala bakıyo bu öküz yaa
- lan bi kere daha baksın tamamdır bu iş
b allah belası versin hala bakıyo ya bıktım yaa bıktıım
- hehehehe oldu bu iş, hele bi insin konuşuruz artık ahaha

sonuç mu, inilir tabii ve hep aynı son.. benim "defol git yaa" repliğimden sonra dumura uğraması.. tabii üste çıkanda var.. "adım defol değil.." *
özgüven eksikliği sebebi ile uzaktan bakmak ve kız bakmasa da ağabey baksana bana bakıyor diye gereksiz yere havaya girmek.
biletin üstünde yazan saat ile, otobüsün perona yaklaşmasıyla son bulan, dolu dolu yaşanan ve kahramanlarının esas kız, esas oğlan ve kötü adam şoför' ün olduğu sevda masalıdır.
(bkz: otobusun camından dıger otobustekı kızla bakısmak)
genelde yaşamadığım, yaşasam bile istenilen manada olmayan kısa bakışmalardır. her seferinde insanın içinde bir sıcaklık belirir; fakat seninle değil de arkandakiyle ya da camın öbür tarafında olan şeylerle ilgilendiğini anladığın an senin için daha bir gün önce kurulan dünya tekrar yıkılmıştır. daha sonra sen de acı gerçeği kabullenip yoluna gidersin, tabii kendinin dünyadaki en kısa, en çirkin, en aptal ve en iğrenç şey olduğunu düşünerek...
nadiren başarıyla tamamlanan, genellikle yolun çabuk bitmesini sağlayan kız tavlama biçimidir.
(bkz: otobusteki kizla Takismak)
insanın ne kadar yanlız hisettiğini, bir o kadar da bunu cümle aleme gösterdiği durumdur.

ayrıca otobüste kızın sevgilisi, nişanlısı vb. pozisyonunda herhangi bir erkek varsa da sağlam bir dayak yiyeceğinizin göstergesidir.
(bkz: mastürbasyon)
(bkz: düğünlerdeki kızlarla bakışmak)
yol uzunsa vakit geçirmek için güzel bir yöntemdir.
otobüste kızın da babası ayakta bir yerde duruyorsa, kızla bakışmaktan babayla takışmaya dönüşecek olay.
Otobüs şöförünün taktıgı müzikten meydana gelebilecek aşk durumu.
son durakta ayrılık vakti gelir zaten.

ya da öncesinde iner peşinden gidip de telefonunu isteyemezsiniz.

yani boş bir eylemdir. *
anlık ego tatminidir. çünkü bakışılan kızla hiç bir şekilde ilerisi olmaz, ilerisi düşünülemez. sadece "hmm kesiyo lan baya baya" denilir, "kesiyor, demek ki hoş görünüyorum" denilir ego bir güzel tatmin edilir.
bütün yol kızı kesmişsindir artık son noktayı koyacağın anda şöför durakta dudur ve asıl savaş ondan sonra başlar otobüse yeni binen genç senin manitaya asılmaktadır (o kız artık senin namusundur) yok kız yüz vermez derken hafif bi gülümseme görürsün ve iyice yıkılırsın ve hazin son kızın haberi olmadan başlayan ilişki yine haberi olmadan biter artık orda durmak anlamsızdır ve herşeyi özetleyen şu söz dökülür dudaklardan.

(bkz: şu düğmeye basarmısın birader)
ineceği durağa kadar uçaktaki hosteslerin yapmacık gülüşleri gibi yapmacık olan kalp çarpıntısı.
benim de bakıştığım oldu üstelik türktü. ardından babasıyla bakıştık. babasının baharatı fazla kaçmıştı galiba lezzeti yerinde değildi.
Ben de bakıştım. Yanında ki de abisiymiş. Bakışlarım yeni yeni düzelmeye başladı. Artık hayal meyal de olsa görmeye başladım.