bugün

Aşıdan Kaynaklanmaz. Aşılar otizm yapıyor diyen birini görürseniz hiç tereddüt etmeden gerizekalı olduğuna kanaat getirebilirsiniz.
Otizm Spektrum Bozuklukları yani dilimize kısaca otizm olarak yerleşen bu olgu aslında bir nöropsikiyatrik rahatsızlıklar kümesidir. içinde otizm ve asperger bozukluğunu barındırır. Erken yaşlarda başlayıp (bebeklikte de teşhis edilebilir) yaşam boyu süren, sosyal etkiletişim, iletişim ve hayal kurma becerilerindeki eksiklikle kolayca tanımlanabilirler. Süreklilik gösteren bedensel hareketler / ritüeller, dili anlama ve kullanmadaki zorluklar, planlama / organize etme zorluları, çevredeki değişimleri anlayamama / kabullenememe ve sınırlı ilgi alanı gibi temel problem alanlarında benzerlikler gösterirler.
her hastalık ve yetersizlik türünde olduğu gibi otizmin de görülme riskinde inanılmaz bir artış var. bunun nedeni büyük ihtimal beslenme (doğal bir cacık kalmadı piyasada) kimyasallar (bulaşık sabunu, çamaşır deterjanı vb.) etkili...

diğer hastalıkları ve onlardaki artış oranını da hesaba katarsak yakında sağlıklı bir bebeğe sahip olmak mucize olacak.
görsel
korkunç cahilsiniz vallaha tebrik ederim. hani bu kadar cahillikle 'bozuk insan' diyebilecek kadarda karaktersizsiniz.
cahillik tek başına tehlikelidir bir de karakter eksikliği eklenirse demekki canavar çıkıyor ortaya.
terbiyem buraya kadar izin veriyor.
Boş konuşma.
Bi otizm Bi şizofreni veletler ağzında sakız oldu amk.
Otizm bozukluğu, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılıktır. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu metinde otizm bozukluğu için kullanım kolaylığı nedeniyle zaman zaman otizm terimi kullanılmıştır.
Atypical diye bir dizi var netflix'te.
Eğer otizmli çocukların/bireylerin gündelik yaşamda hissettiklerini merak ediyorsanız izlemenizi tavsiye ederim.

Dizi, otizmli bir gencin günlük yaşamı, aile ve arkadaş ilişkileri çevresinde şekilleniyor.
asperger sendromuna sahibim ama artık o otizm içerisinde değerlendirildiği için sorunuzu bana sorun 1.elden kaynak olayım size * .
görsel
Otizm, otistik spektrum bozukluklarından biridir;genellikle ilk çocuklukta başlayan ve tedavi edilmezse şayet hayat boyu devam eden, kişinin etrafıyla sözel ve sözel olmayan şekilde uygun iletişim kuramaması şeklinde ifade edebileceğimiz nörogelişimsel bir farklılıktır.

Bir çocuğa otizm tanısı konulabilmesi için şu belirtilerden en az 6 tanesini taşıyor olması gereklidir:

+ Göz teması ya yoktur yada kısıtlıdır.
+ Adı ile seslenince tepki vermezler
+ Aşırı hareketli veya hareketsiz olabilirler.
+ Çevreleri ile ilgilenmezler
+ Sarılma ve öpme gibi fiziksel temastan hoşlanmazlar.
+ Konuşmada gecikme vardır.
+ insanlarla iletişim yerine cansız varlıklarla ilgilenirler.
+ Topluluk içinde yaşıtları ile diyalog kurmazlar, oyunlara katılmazlar, kendilerini izole ederler.
+ Konuşmayı öğrenseler bile hep aynı kelimeyi tekrar ederler.
+ Konuşmayı iletişim aracı olarak kullanmazlar
+ Uygun olmayan cümleler kurar kalıp gibi konuşurlar.
+ Konuşma şekilleri ve ses tonları tekdüzedir.
+ ilgisiz şekilde her şeye gülebilir ve kıkırdayabilirler.
+ Bir cismin bir parçasına takıntı yapabilirler.
+ Bazı objelere aşırı bağlanabilirler.
+ Düzen takıntıları vardır. Rutinleri bozulduğunda hırçınlaşabilirler.
+ Tekrarlayan bir hareketi örneğin el çırpma, zıplama, kendi etrafında dönme, sürekli öne arkaya sallanma, kanat çırpma gibi yaparlar.
+ Normal çocuklar gibi hayal kurarak oyun oynamazlar, arabaları dizer sürekli tekerini çevirirler.
+ Sürekli aynı oyunları oynarlar.
+ Bazıları çok inatçı ve hırçın olabilir.
+ Sosyal ortama girdiklerinde aşırı korkup tepki verebilirler.
+ Sıklıkla yemek yeme bozukluğu gösterirler.
+ Kendilerine ve etrafındaki eşyalara zarar verebilirler.
+ Tehlikeye karşı duyarsızdırlar.
+ Acıya karşı duyarsızdırlar.
+ Yapılan espriyi veya imayı anlamazlar.
+ Normal öğrenme metotlarına duyarsızdırlar.

Erken tanı ve uygun rehabilitasyon programı otistik bireylerin hayata kazandırılmasında büyük rol oynar, bu açıdan bilhassa ebeveynleri bilinçlendirerek bir farkındalık yaratılması da büyük önem taşır; otizm bir engel değil, farklılıktır.

görsel
birsen başar 21 yaşında otizmli olduğunu öğrendi. 4 dil biliyor, 2 üniversite mezunu. helal olsun valla.

(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=FnEEoy_jxc8)
acınacak bir durum değildir aksine güzeldir. tek bir alanda yetenekleri gelişmiştir

(bkz:https://www.youtube.com/watch?v=FnEEoy_jxc8
ülkemizdeki insanların büyük bir çoğunluğunun, bir tv dizisinden haberdar olduğu bir çeşit beyinsel bozukluk.
Bende de hafif bir otizm var.bu yüzden bu konuda duyarlıyim.
Benim hastalığımın adıdır. Benimkisi atipik otizm.
1983
ABD'li çocuklara 10 aşı yapılıyor, otizm oranı 10.000'de 1

2008
ABD'li çocuklara 36 aşı yapılıyor, otizm oranı 150'de 1

2013
ABD'li çocuklara 46 aşı yapılıyor, otizm oranı 88'de 1

görsel
gerçeklerden kaçarak hayalî olaylara bağlılığı geliştirme ve düşünceleri, genellikle dileklerin yönetmesine bırakma durumu anlamına gelir.
Artış oranı çok yüksek olan NÖROGELiŞiMSEL bozukluk olan otizm spektrum bozukluğu günümüz ebeveynlerinin korkulu rüyası...

1980'lerde 5000'de 1 olan otizm oranı günümüz verilerine göre 44'te 1 'dir.

ilk akla gelen soru ise tedavisi var mı?

OTiZMLi olup iyileşen var mı sorusu?

Bu konuyla ilgili uzun yıllardır otizmlilere çalışan biri olarak şunu söyleyebilirim :

"OTiZMLi bir çocuk tanıyorsanız OTiZMLi bir çocuk tanıyorsunuzdur "

Yani özetle ;OTiZMLi tüm çocukların gelişimi ve düzeyleri birbirinden farklı.

Spektrum Bozukluğu denilmesinin sebebi de tam olarak budur.

2 buçuk yaşında destek eğitim almaya başlayan tek yumurta ikizi olan öğrencilerinden biri ilkokul 1.sınıfa başladığında normal bir çocuk düzeyindeydi diğer ise destek eğitim almaya devam ediyor. (10 seneden fazla bir süredir çalışmaya devam ediyoruz)
Otizm 1943 Kanner ın hatta aynı dönem Hans Asperger ın (Naziler dönemi çocuklar üzerine ötonaxi çalışmaları ile ilgili iddialar var) yaptığı çalışmalarından günümüze uzanan sürece bakıldığında psikiyatriden nöroliye uzanan bir serüven.
Kanner ilk zamanlar otizmi biyolojik kökenli buluyor olsa da sonraları çocukların ebeveynleriyle ilgili yaptığı gözlem sonuçlarına(özellikle annelerin entelektüel oluşu, soğuk ve katı duruşları) dayanarak bu tür annelerin anca tek çocuk yapabilecek kadar buzlarının çözündüğünü söylersek psikoanaliz yaklaşımı destekliyor. O dönem bu anlamda çok ciddi otorite olduğu için Kanner 'a ses çıkatılamıyır olunsa da... Sonraki yıllarda Otizmi kodlayan gen için azimli bilimsel çalışmalar iyi gidiyor.
Dr. James Watson - "çift sarmal'la aldığı Nobel ödülüyle ünlü New York Island Cold Spring Harbor Laboratuvar'ında otizmin  ve şizofrenin genetik temelleri üzerine çalışan bir ekip kurdu. Tüm dünyada genetik bilimciler de aynı şeyi yaptılar. Ve günümüzde bu kapsamlı çalışmalar bir araya getirildiğinde otizme ilgili olan 300 den fazla gen bulundu. Ancak bunlardan hiçbiri otizm geni olarak adlandırılacak kadar güçlü değil.
1965 sonrası yıllarda ise otizmin nörobiyolojik olduğu ile ilgili çalışmalar artıyor.
otizm nörolojik bir sorundur.

genetik yatkınlık annenin beslenme tarzı çevresel etmenler olasılığı yükseltir.
erkek çocuklarının yatkınlığı konusunda fikrim yok.
zamanında yapılan çalışmalar annenin amalgam diş dolguları fetüsü etkilediği ortaya atılmıştır.
annenin beslenme tarzı civa oranı yüksek deniz mahsülleri tüketmesi otizmi tetiklediği söylenmekte.
ilk tutulumun annne karnında başladığını düşünüyorum.
Bazı şeyleri kategorize etmeye yoğun bir şekilde odaklandığınızı; sosyal kavramları anlamakta zorlandığınızı; tekrarlayan rutinlere sahip olduğunuzu ve başkalarının ne hissettiğini çıkarmanın sizin için zor olduğunu fark edebilirsiniz. Klinik bağlamda, sizinki gibi vakalar muhtemelen psikoterapi şeklinde gerçekleşecek aktif tedaviyi gerektirecektir. Grup ve aile desteği de istenebilir. Bu sorulara içtenlikle yanıt verdiğinizi düşünüyorsanız, doktorunuz veya size gereğince tanı koymakta yardımcı olacak bir ruh sağlığı uzmanından randevu almanız önemlidir.
aşı ile yakından uzaktan alakası yoktur.
Otizm Nedir?
Otizm, konjenital ya da farklı bir deyişle doğuştan gelen, beyin ve sinir sisteminin yapısal ve / veya işlev farklılığından kaynaklandığı düşünülen nörobiyolojik bir rahatsızlıktır. Doğumdan sonraki ilk üç yılda belirtileri görülen otizm, yaşam boyu devam eder. Sözel beceri ve iletişim gibi sosyal etkileşimi olumsuz etkileyen rahatsızlık; tekrarlayıcı davranışlar, kısıtlı ilgi gibi gelişimsel problemlerle karakterizedir.
ama benim ilgim yine de bence kısıtlı değil. hem herkes her şeye de ilgi duyar mı ki.