bugün

yüzyıllarca bu toprakların insanlarını sömüren bir sülalenin, zevk ve sefahat içinde yaşamasından kaynaklanan borçları ödemiş olan ülkeye açmayı düşündüğü dava. bu ne kadar yüzsüzlüktür, bu ne kendini bilmezliktir. bu ülkede devrim oldu, bizim dedelerden kimse asılmadı ve türkiye cumhuriyeti vatandaşlığı verildi bize diye şükredeceklerine bir de utanmadan dedelerinin gayrimenkullerini istiyorlarmış.
hak arayışıdır.
zalimliklerin nasıl olup da hukuka bağlandığını ortaya çıkaracak davadır. bu ülkede hukuk bir kez daha sınavdan geçecektir bu davayla.

bursa'nın nilüfer semtine yolu düşenler bilir, gözün alabildiği araziler birilerinden alınıp birilerine peşkeş çekilmiştir ve üzerine sosyete villalar kondurmuş. bu ülkeden sürgün edilen gayri müslimlerin arazilerine ne oldu? elbette hukuka uyduruldu ve birileri buralara bilerek ya da bilmeyerek çöreklendi. şahsen benim korkum yok bir vatandaş olarak, gerçeklerden kaça kaça acayip bir yere geldik, kimse geçmişte ne olmuş bilmiyor, sadece anlatılan uyduruk tezlere göre konuşuluyor.
atalarından kalma hazineye el koyanlardan hakkını almaya girişmektir aslında. böyle birşey yaparsa haklı çıkabilir yani, ben olsam çoktan hakkımı aramıştım aq para lan para yerde yetişmiyor götüne koduğumun.
bu ülkede altına imza attıkları,pardon tuğra çektikleri şerefsizlikler yetmezmiş gibi yine başka bir şerefsizliğin altına imza atmalarıdır.pardon,tuğra çekmeleridir.
hala daha atalarının zevk ve sefahat için aldıkları borçlarını ödemekte olduğumuz göz önüne alacak olursak nankördürler.bu ülkenin cumhuriyet olduğunu ve onlara 86 yıl önce siktiri çektiğimizi hala anlamamışlardır.bu ülkede hiç bir şeye hakları yoktur en fazla babasının ta.aklarını alırlar.

(bkz: hala daha bir siktir olup gidemediler)
bazı salakların sarayın bütün devlet topraklarına sahip olduğunu zannettiğini gösteren olay. hanedan derebey ya da ağa değil, onların da kendine ait gayrimenkulleri olabilir. osmanoğulları -eğer varsa- bunları adalet çerçevesinde isteyebilir. mahkemeye başvurabilir.

sarayın kendi parasıyla gayrimenkul almasını dert eden embesiller, başkalarının devlet arazisini birilerine peşkeş çekmesinde işi belaltı muhabbete çekip gülmektedir.

en önemlisi osmanlının bütün borçlarını türkiye ödememiş, ödediği kısmın da osmanlı'dan kalan paradan daha az olduğunu bir zahmet araştırın. madem yeni devlettik, niye elalemin borçlarını ödüyoruz diye sorun. ak partiyi her konuya sokup korktuğunuzu belli etmeyin.
osmanlı düşmanlarının içlerindeki nefreti kusmasına vesile olmuş olaydır.

versinler efendim, varsın versinler, hukuk devleti burası, isteyen istediği şekilde mahkemeye başvurur, mahkeme de kararını verir, neden gocunuyorsunuz?

bu çemkirmek niye!
o zaman yıllar boyu onlar için ödediğimniz dış borçların parasını versinler.

bu gerizekalıların bilmediği şey krallıktan padişahlıktan düştükleri an hiçbirşeyleri kalmıyor. adamlar yıllar yıllı devletin parasıyla aldılar o garimenkulları benim salak arkadaşım. kendi paralarıyla almadılar gayrimenkuleri.

yani bu adamlar kralken padişahken ülkenin sahibiydiler. o zaman tüm ülkeyide isteyebillirler. ama o ünvanı kaybetikten sonra koskoca bir zavalılardır. aynı onları destekleyenler gibi.
(bkz: türkiye nin osmanoğulları na cevabı)
(bkz: hadi len dahili bedhahların torunları)
ataturk ve yakın arkadaşlarının servetlerini sorgulayıp bu servetleri devlete verdikleri gördükten sonra.

osmanlı osmanlı diye cemkiren dincilerin ne kadar gerekesiz yere çaba sarf etiğini gördüğüm hededir.

ulan devletin parasıyla aldıgı gayrı menkuleri tekrar nasıl istersin. hadi 1000 yıl sefa içinde yaşadın koskoca devletin servetini yedin tekrardan para istemeye utanmıyor musun?
bunu yapan bunuda yaptı.
(bkz: hititlerin türkiye yi mahkemeye vermesi)
(bkz: türk kültüründen haberi olmayan kemalistler)
osmanoğullarının bu ülkenin hala kendi ataları tarafından yönetildiğini sanmaları yüzünden çıkmış durumdur.

merak edilen şudur bu osmanoğulları acaba yunanistan'a, bulgaristan'a da dava açacaklar mıdır?

sonuçta yunanistan'da da bulgaristan'da da osmanlı devletinin malları vardı ve devlet hanedanın ortak malıydı. o zaman o devletlerden de hak talep etme cürretini gösterebilcekler mi sorgulanması gereken soru bu.

ya da atatürk olmasaydı ve kurtuluş savaşı yapılmasaydı bu ülkenin her bir karış toprağını elinde tutan batılı devletlere ''dava'' açabilecek yetkileri olabilecek miydi?
sorulması gereken bu.

hanedandan bazı kimselerin kendi adlarına tapulu olan malları devletin parası ile mi yoksa çalışarak ve kazanarak mı aldıkları sorulmalı. asıl sorgulanması gereken soru bu.

tüm bu sorgulanması gereken sorulardan sonra unutulmaması gereken şey de şudur:

''egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.''
son zamanlarda yazılı ve görsel basında pohpohlanan, amiyane tabirle gaza getirilen osmanlı hanedanı üyelerinin bu dolduruşa geldiğini kanıtlayan durumdur.

cumhuriyet'e saygılıyız, atatürk'ü seviyoruz vs. diyen bizzat geçen günlerde vefat eden ertuğrul osman osmanoğlu değil miydi? neler değişti de bir anda türkiye cumhuriyeti'ne dava açacak kadar gözü karardı bu insanların. hatta Bülent Osman ile Orhan Osmanoğlu adı ile iki varis yurt dışındaki gayrımenkuller için de yabancı ülkelere dava açacakmış.

saltanat hayranlarına gün doğmuştur görünüşe göre.

kurtuluş savaşı sonrası osmanlı savaş borçlarını türkiye cumhuriyeti'nin ödediği ne de çabuk unutulmuş. dava açmak ve yıkılmış bir devletin hanedanının; yeni kurulan türkiye cumhuriyeti'nin toprakları üzerinde hak iddia etmesi türkiye cumhuriyeti'nin işgalci ve zorba olduğunu iddia etmektir.

ayrıca; o toprakları korumak ve yabancı işgalinden kurtarmak için kan akıtan, savaşan osmanlı hanedan üyeleri miydi yoksa ülkesini seven ona tamamen bağlı olan kahramanlar mıydı?

neredeydiniz diye sormazlar mı adama osmanoğulları, neredeydiniz kurtuluş savaşı sırasında da 80 küsür yıl sonra gelip yüzsüzce miras isteyebiliyorsunuz?
fırsat verilse gelip başımıza geçiceklerini anlatan olay , 21. yy insanlar hala monarşi isteklerinin olduğunu bildiren olay. tabi bunun içinde hak arayışı filan bulunmamaktadır. devletin adı osmanlı değil Türkiye Cumhuriyetidir bazılarına arada hatırlatmak gerekir.
yalanın daniskası.