bugün

osmanlıca diye bir dil yoktur geçmişte de olmamıştır osmanlı türkçesi vardır.
arap alfabesiyle yazılan dolayısıyla sesli harfleri barındırmadıgı icin okumakta buyuk zorluk cekilen fakat iyi bilindigi takdirde hızlı not tutmaya yarayan dildir.
ayrıca ünicersitelerin bilgi ve belge yönetimi, türk dili ve edebiyatı ve tarih bölümlerinde ders olarak okutulur.
ilk önce Türkçe olan ve daha sonra farsça ve arapçayla bir araya getirilen yapay osmanlı dili
arapça,türkçe ve farsça kelime ve tamlamalarının sentez oluşturduğu dildir.yapma birdir.osmanlı padişahlarının sorumsuzluğu yüzünden ortaya çıkmış olabilir.türkçe nin yaşatılması için atatürk bu dile son vermitir.
bir cok insanın bildigini sandıgı iki tane farsca ya da arapca tamlama yapıp herhangi bir osmanlıca sozlukten 3-5 kelime ogrenip insanlara siz ne anlarsınız bakısları attıgı, fakat sanıldıgı kadar kolay olmayan iyi bir kelime bilgisi, yazıya karsı alıskanlık gerektiren dil
zira osmanlıca latin alfabesi ile yazılan bir dil olmadıgından ve osmanlı'ya matbaa gec geldiginden elde olan belgeler el yazısı olup, cogu insanın karınca duası seklinde tabir ettigi sekildedir.
bin yillik bir gelenegin urunu, sacma ideolojilerle kafayi bozmamis, nispeten saglikli bir toplumun gelistirdigi, turkce aksanidir. konusma dilinde pek kullanilmamis olmakla beraber, zamanla siir diline girecek kadar zenginlesmis, ilim dili olarak hatiri sayilir nispette kullanilmis dildir.
lugat-i osmani diye gecer, 'turki-i osmani'den ziyade. farsca'dan alinmis kelime turetme bicimleri, cumle yapilari, bircok baglac, turetme ekleri, tamlama ekleri, yardimci kelimecikler ve genis bir kelime dagarcigi barindirir. keza, arap lisanindan dahi bircok sey almistir.
ol lisanin, lisan-i hazirdan pek farkli oldugunu dusunen gafiller pek tekessur etmis olup, gafletlerinden istiykaz su abd-i acizin vazifesi degil ki iki laf etsin.
osmanli turkcesinden ziyade bu tabirin istimal edilmesinin sebeb-i aslisi, tarih boyunca, lugat-i osmani denilerek, lugat-i turki'den bir manada ayrilmis olmasidir. lugat-i turki denilen seyin, avam lisani oldugu, turkun dahi kaba, koylu, sehir gormemis manalarina geldigi nazar-i dikkate alinirsa tefrikin hikmeti tevazzuh eder.
farsca arapca ve turkce karısımı olan zevkli bir dil yani okuması yazması zevkli
bu konu da kendini kasan bir insan evladı icin (bkz: bulent ersoy)
türkçeden pek farklı algılanmaması gereken dildir.
örnek vermek gerekirse,

Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denli dutuşan odlara kılmaz çare su

ey göz, göz yaşımdan gönlümdeki ateşler su saçma
çünkü bu denli ateşlere su çare etmez

günümüzden yaklaşık 500 sene önce yaşamış bir şair olan fuzuli yazmışdır su kasidesi isimli eserinde
dünyanın en kasıntı dili.
sadece saray ve cevresinde konusulan anadoludaki halkın hicbir zaman konusmadığı aşure kıvamında dil
çok eğlenceli bir dil okudukça okuyası geliyor insanın...

islamharfleri.com öğrenmek isteyenlere faydalı olacağını düşündüğüm site.
ingilizce gibi okumaya kalkınca metallica' yi çağrıştırıyor.ya da bana öyle geldi.osman lica metal lica.
Türkçenin arap harfleriyle yazıya dökülmüş şeklidir.zamanında arap ve fars dilleri etkisinde bayaca kalındığından kelimelerin Türkçe olup olmadığıda tartışma konusudur.kısacası kalınması zorunlu olan bir derstir.zordur,ilginçtir.
4 sene boyunca vize ve finallerinden toplam olarak 100 alamadığım son senemde avcuma yazdığım kalıplar sayesinde zor zahmet geçtiğim kan tükürten , evlat öldürten bir derstir .
ayrıca burdan osmanlıca hocama kucak dolusu sevgilerimi göndermeyi de bir borç bilirim ...
birinci sınıfın ilk derslerinde alfabeyi öğrenmeye başlarken "ben bu harfleri küçükken bir de kuran kursunda görmüştüm,hayırdır işallah"dememize neden olan,türk dili ve edebiyatı bölümünde gösterilen bir derstir.
okuması keyifli, yazması daha da keyiflidir. türkçe sözcükleri aynen yazabiliriz fakat arapça ve farsça sözcüklerin yazımında tonlarca kaide vardır. örneğin gül ve kül ün yazımı aynıdır, bu ve benzeri sözcükleri doğru bilebilmek için metin içinde değerlendirmek gerekir.
türk dili ve edbiyatı,tarih,bilgi belge gibi bölümlerin ana dersi .. okunması bir dert,transkripti ayrı dert ..
halkın, bir masa başı dili olduğu için öğrenemediği mutant dil. aslen dil de değil, daha çok şifreleme amacı güden bir çeşit anlaşma yöntemi. malum, sarayın sırları halka ulaşmamalıydı. ve tebrik etmek lazımdır ki güzel bir yöntemdir. fakat 1600lerden sonra, islam dünyası rasyonaliteyi bırakıp hurafelere ve zevk-i sefa'ya boğulmaya başladığı çağlarda amacından uzaklaşıp halkı aşşağılamak için bir araç olmuştur. tabii ki millete bunun yapılmasına yüzyıllarca göz yuman, milletin hem içten hem de dıştan aşağılanmasına ses çıkarmayan yöneticiler de cezalarını 1900 lerin ilk çeyreğinde ülkelerini nesiller boyu görememe konumuna gelerek [ (bkz: sürgün)] çekmişlerdir, çekmeye devam ediyorlardır. malesef ki, hala daha halkla kafa bulanlar, geçmişten hiç ders almamışa benziyorlar.
vaktinde birileri söylemiş osmanlıca heveslisi genç yazarlar için gerekeni;

"osmanlıca dediğin nedir ki, bir imla üzre gurbete
çıkmaktan gayrı"*

lakin kültürel kalkışmanın külliyen harcadığı mirastır. çoğu sözcüğü elbet ki gündelik hayat için elverişsiz bugün ama yazılı kültürden esirgenmemesi gereken bir zenginliği ve işlevselliği de var. dilde özleşme gerçekleşti de sanırsınız ki proust çevirilerine gücenip ısrarla halid ziya okuyan yığınlar var.

'feuerbach üzerine tezler'i kırk yıl evvelki baskılardan okuyup; soyut yerine mücerret, somut yerine de müşahhasla karşılaşmak şaşırtabilir, tadını kaçırabilir belki. master tezi için de yorucu olabilir hatta. ama günümüzde yazılan(üstelik modern şiirde ısrarlı bir şairin elinden çıkma) bir şiirde mücerretin soyuttan daha fazlasını ifade edişine hayran kalabilirsiniz. tonlamalarla farklılaşan üsluplarla dökünmüş köşe yazılarının renksizliğindense ölçülü bir harmanı benimseyen yazarlardan tad alabilirsiniz mesela bazen.
niyetten ayrı tutup bunu eskiyi özlemekle, osmanlı'ya ağıt yakmakla suçlamak da saflıktır.
osmanlının kullandığı, sadece alfabesi arapça olan türkçe. bakınız http://www.osmanlicaceviri.com
yazması, okuması bir nebze kolaylansa da; vezinleriyle baş döndüren, kafa karıştıran dildir. çektirir.
hayatımda öğrendiğim en güzel şey. dersleri bile çok zevklidir bu koca ecdadımızın. aslında hiç zor değildir. sadece biraz göz aşinalığı ister.
msgsü, geleneksel türk sanatları bölümünde, seçilen ana sanat dalına göre, mezun olana kadar alınabilecek olan derstir, alınmasında hiçbir gerekçe yoktur, bu dersten kurtulmanın yolu, tezhip ya da hat bölümünü tercih etmemektir, alfabesinde arapça' da kullanılmayan bir ya da iki tane harf vardır, aynı sekilde arapça' dan alınmayan harfler de vardır, aman canım bunların hepsi aynıdır. sonuc olarak, latin harflerini bulana kurban olayımdır.