bugün

(bkz: osmanlı nın anadolu da yaptığı eserler)
Anadolu denen yer osmanlı için savaşta can verecek asker ve vergi kapısıydı. Her evden muhakkak şehit çıkar, halk eğitimsiz ve yoksul haldeyken dönüp kimse nedir bu hal demezdi. isin trajik yani o yetim anadolu'nun yetim çocukları kurtarmıştır yine de bu ülkeyi.
Anadolu zaten hordur.
ne zaman ki elde kalan tek şey o olmuştur, işte o zaman baş tacı edilmiştir.
okuyoruz diye adam olmadık ama eve gittikçe bazen bilmişlik taslayabiliyorum istemeden.
o zaman anneannem (anane-dir o benim için)
ektiğim nohut, biçtiğim nohut dibine varıp sıçtığım nohut pazara gittin leblebi diye adam mı oldun nohut? derdi.

osmanlı da o hesap işte.
kadim topraktan çıkıp kopunca içinden çıktığı millete idrak-ı bilhak der oldu.
ektiğim nohut, biçtiğim nohut dibine varıp sıçtığım nohut pazara gittin leblebi diye adam mı oldun nohut?
doğru bir tespittir.
anadolu selçuklularının kattığının binde birini anadolu'ya yapmamıştır.

lakin bu hey dostum anadolu'yu hor görelim mantığıyla yapılmamıştır.
tamamen toplanan vergilerle alakalı bir durumdur.

dönem anadolu'su ekonomik ve tarım açısından balkanlarla yarışabilecek ölçüde ve zenginlikte değildi.
ha vergi ne kadar önemli diye sorarsanız. devlet erkanı sırasında iki sancak beyi yan yana geldiği zaman daha çok vergi toplanan sancak beyi daha üst rütbede kabul edilmiştir.

balkanların gözde, anadolu'nun üvey evlat görülmesi biraz da bununla alakalıdır.
bu sebeple milliyetçilik furyasına kadar balkanlarda isyan olmazken, anadolu'dan isyan eksik olmamıştır.