bugün

katillere zalimlere yapılmıştır inşallah.
Burada Okuduğum ve Osmanlı'da uygulanan işkencelerin hiçbiri, osmanlı'nın kendi ürünü olmayıp, çok eski devirlerden gelen işkence yöntemleridir.
onlarca çocuğun katili olmaları yeter.
(bkz: suphanekeyi tersten okutmak)
yeniçerilere cima eyletmek en büyük işkenceydi.
Şu siteden detaylı bir şekilde öğrenilebilir.

https://www.google.com.tr...ig2=6LJevVunwLrGU-Xoog4jJ
(bkz: hadım etme)
fazla gaza veya galeyana gelinince bazen elde patlayabilen ve devlet adamlığı kariyerini bitirebilen işkencelerdir.

(bkz: lütfi paşa)
kanuni tecavüz edenlerin cinsel organını kesermiş. başlamışken oğlu sarı selimden başlasaymış ya. bütün gün içip haremde göt siken bir evladın babası olarak namus timsaliymiş gerçekten.
falaka.
testere filmi osmanlı işkencelerinden esinlenmiştir.
600 yıl saltanat sürmüş, taht kavgaları, iç ve dış savaşlar, isyanlar olmuş bir impratorlukta olan işkencelerdir. özellikle bir işkence kültürü varmış gibi vurgu yapılacak ağırlığı olmamakla birlikte işkenceli ölümler ve zindan işkenceleri olmuştur tabi.
yalan yanlış bilgilendirmedir. kanıt var mı yok.
bugünün türkçesiyle:

--spoiler--
Bir kimsenin elinde veya evinde çalıntı bir eşya bulunduğu taktirde, eşya o kişi tarafından satın alınmışsa satanı bulduralar. Bulamazsa ve daha önce de hırsızlıkla suçlandıysa bulup kadıya götürene veya bir başka yerde bulduğunu ispat edene kadar işkence yapalar. Ama suçunun sabit olmadan evvel ölmemesi için işkencede ihtiyatlı davranalar ve işkencede ölenin dosyası kapatıla
--spoiler--

şeklinde kanunu olan durum. kaynak: murat bardakçı. (ikinci bayezid kanunnamesi, 32. madde)

ayrıca osmanlı döneminde işkenceyle idam yalnızca ama yalnızca üç şekilde mevcuttur: çengel, çarmık ve kazık. bunun dışında söylenen hiçbir yöntem doğru değildir. yukarıda aldığım kanun maddesinde de öldürmeden işkence etmekten kasıt dayak atmaktan, kemiklerini kırmaya hatta bazen diri diri deri yüzmeye kadar gidebilen işkencelerdir; ama işkence amacı konuşturmak değil de öldürmekse bunun yolu bu üçüdür. yoksa ağzından fare verilir de iç organları yedirilir, zina yapana şu yapılır, odur budur hepsi yalandır. oryantalizmin sonucudur bunlar.

çengel, yanılmıyorsam eminönü' nde bulunan bir alet. epey bir yükseklikte sivri bir çengel. suçlu insan anadan doğma soyulup bir makara yardımıyla yukarı kaldırılıyor ve yüksekten bu çengelin üstüne atılıyor. gerisi allah kerim, o çengel hayatî bir organına denk gelmişse suçlu şanslı sayılıyor ve orada hemen ölüyor. ama başka bir organına gelmişse ölene kadar orada asılı duruyor ki bu durumun bazen haftalarca sürebildiği biliniyor. suçlu da orada halka teşhir ediliyor, bu durum gerek osmanlı gerekse batı kaynaklarında ayrıntılı bir şekilde anlatılmış.

çarmıkta kişi yine anadan doğma bir şekilde çarmığa gerilir. omuz başı ve kalçaları oyulup buralara mum dikilir ve kişi bu şekilde şehirde dolaştırılır. ölmezse asılır.

kazıkta ise kişi anadan doğma soyulur, kazığa oturtulur, omuz başlarına mum dikilir ve gezdirilir. tarihi kayıtlara göre başka, rutin bir işkenceyle idam yöntemi yoktur.
kişinin karın kısmına bir kuşak bağlanır. kuşağın içine aç fareler koyulur. fareler iç organları kemirerek uzun ve acılı bir ölüme sebep olurlar.
meryem uzerli' canlı kanlı şekilde karşımızda dikilmektedir. evet bu kadın kesinlikle bir osmanlı işkencesi.
çok yerinde işkencelerdir günümüzde uygulanması şiddeyle tavsiye edilir.
kafa bedenden ayrıldıktan sonra kafa kısmını kızgın saca koyup beyninin çalışması sağlanır. bedeninden ayrıldığını görür kelle.
kazıklı voyvodo zamanında kazıklara geçirilen suçlular günlerce organları parçalanarak ölümü beklerler.
birde en acımasızı olan şişe geçirilen vatandaş bildiğin kuzu gibi canlı olarak ateşte çevirilir.

edit: cellat başı atlı bir kitaptan alıntıdır *
osmanlı işkencesi değil ama.

(bkz: mankurt)
çengele asma cezası en bilinenleridir. ekseriyet ile; devlete isyan eden, disiplinsz üst düzey kimseler için uygulanırmış. saray önüne asılan bir çengele bağlanan ipe, suçlu sarılırmış. aşağıdaki bir makara yordamıyla yukarı çekilen suçlu, çengele yaklaştırılmış. şayet hırsız şanslı ise; çengel ölümcül bir noktasına temas eder, ve hayatını yitirmesine olanak sağlarmış. şayet değil ise; basit ve ölümcül olmayan bir yerine girdiğinden; suçlu günlerce kan akıtarak orada asılı kalır imiş.
(bkz: kaynak kıçım)

insanların görüşlerini değiştirmek için kıçtan sallamanın yeterli olmadığını anlamayan neoliberal saçmalaması.
rivayet odur ki işkence yapmak istedikleri kişiyi nihat doğan ile bir odaya kilitliyorlarmış.
öğrenmek zorunda olanlar iyi bilir.

(bkz: osmanlıca)
(bkz: osmanlı tokatı)
oldukça meşur, kan donduran cinsten işkencelerdir.

örnek: zina sonucu hamile kalmış kadına verilen ceza en korkuncudur. hamile kadın bir hücreye alınır, yedirilir, içirilir, kendine ve bebeğine zarar vermesi önlenir. doğum zamanı geldiğinde kadın ıssız bir yere götürülür. elleri arkadan bağlanır, bacakları da açılmayacak şekilde birbirine bağlanır. tabi burda bacakların birbirine yapıştırılması ve kesinlikle açılmaması çok önemli. doğum başladığında, annenin bacakları kapalı olduğu için bebek vejinada mahsur kalır, çıkmak için çabalar, başta rahim olmak üzere annenin iç organlarını parçalar, anneyi öldürür. bebekse vajinadan çıkamaz, kordonla bağı kopar, oksijensizlikten ölür.

edit: aşağıdaki kaynaklar, işkencelerin nasıl, hangi amaçla, yapıldığının belgeleridir. şimdilik aklıma gelenler.

Reşat Ekrem Koçu, OsmanlıPadişahları

Alponse deLamartine, Osmanlı Tarihi

Prof. Dr. Ahmet Mumcu, Osmanlı Devletinde Siyaseten Katl.