bugün

emperyalist güçlerin istanbul'u işgali sonrasında büzüşmüştür ve yabancı hayranlığına dönüşmüştür.

osmanlı devleti hasta adam tabirinden ziyade
son yıllarında götündeki boku silecek hali yoktu
Nedense osmanlı'nın son dönemlerini, emperyal devletlerin altına köpek olmalarını hep görmezden gelir bu türk-islamcılar.

onu bırakalım
bıyıkları daha yeni terleyen gence devleti emanet ederler
istanbul işgal edilince, o ne büyük hükümdardır bilmem ne
ulan sen padişahlığı taksimli cenk'e versen hollanda'ya kadar gitmişti lan
siz her yıl osmanlı'nın kuruluşunu kutlamaya devam edin
geçmişi anacaksan, az buçuk yakın tarihine bakacaksın
öyle çok uzaklarda arama
mazallah yoksa ingiliz boku temizlerdin şimdi tuvaletlerde.
taksimli cenk'in yönettiği bir ülkede yaşaması gereken beyinlere sahip şahısların diline pelesenk olmuş büyüklük.

(bkz: kafan çok güzelmiş canım güle güle kullan)
Atalarına 'hasta adam' tabirini yakıştıran bir yazarın, sike sürülmeyecek aklıyla, açıklayamayacağı kadar büyüktür osmanlı devleti.

aklınla aranı iyi tut..
ne şampiyonluk büyüğü ne de kupa büyüklüğüdür.
edit: olm her yerde maç muhabbeti,ana arterlerim yanmış,osmanlı diyor la.
600 sene boyunca(son yılları ve ilk yılları yok saysak kabataslak 500 olsun) küfrün başkenti batıya, gerek bu başkentinyalayıcısı olanlara afedersiniz sike sike kanıtlanmış büyüklüktür. halen türk-gayritürk hayranlarının olması da batının ve yalamalarının fena halde moralini bozmaktadır.
osmanlı tapıcılarına sorsan çapı gezegen kadardır, fatih bir çağ açmıştır, şöyledir böyledir... gerçek tarihe göre ise, haçlı seferleri sonrası boşalan güç vakumuna tıkaç olmuş, iki tane ticaret yolu üzerine çöreklenmiş, bizans modeli ile idare etmiş bir balondur ve zamanı gelince havası alınmıştır. insanlık tarihine de bir gram faydası olmamıştır.

bizim dinci ve ırkçı tapıcılar gerçekleri değil, gazla şişirilmiş balonları daha çok tercih ederler elbet, duygusal açlık böyle bir şey...
1720 lere kadar frenk memleketine elçi göndermemesinden anlaşılır. gelen gavur memleketi elçileri sultanın ayaklarına kadar kapanıp etek öpüyordu. ayağa kapanmamakta ısrar eden elçiler beline bir tekme vurularak yere çöktürülüyordu. son yüz yılda diplomasi ile her tür numarayı çeken batı ülkeleri herhalde siyasal tarihlerindeki bu ezikliği ve muameleyi hatırladıklarından intikam duygularını tatmin ediyorlardır.
son zamanlarında olmayandır.
tarihin tozlu raflarında takılıp kaldıkca ilimin ışığından mahrum kalacağız...
tarihe takım tutar gibi bakmak yerine doğruları yanlışları ders çıkarırcasına değerlendirmektir doğru olan.osmanlının doğruları olmuştur büyük hataları olmuştur.zaten bu hatalar fazlalaştığı için önce duraklama sonra gerileme sonrada yıkılış sürecine girmiştir.

ne hamaset yapmalı ne de tarihini küçümsemeli. hiçbirşeyin aşırısı doğru değildir.osmanlı çatlasakta patlasakta bizim geçmişimiz.osmanlı biziz.türkiyede biziz.selçukluda bizdik. tarihe hamasi duygularla baktığımız için tarihten gerekli dersleri çıkarmıyoruz.çıkarmadığımız içinde başımızdan boktan kurtulmuyor.
hayal güclerini zorlayacak büyüklüktür. bugün dünya'yi yöneten amerika var ya, hani istedigini yaptiran ve kimsenin bir sey diyemeyip, "agam" diye seslendigi, o bile zamanin osmanlisinin %20si bile degildir. 700 yil üc kitada, milyonlarca farkli dil, din, irk'tan insanlari bir arada tutmaktir. arap ülkelerinin isgal vs. edilmeden, "biz size dahil olmak istiyoruz! bizi himayeniz altina alin" demesidir. burnu havalarda olan avrupa devletlerinin korkudan götlerinin tutusmasidir. onlarca hristiyan devletin hacli ordusu kurup, yine durduramasidir. dünya'nin ticari ve stratejik en önemli noktalarini elinde bulundurmaktir.
osmanlıya böylesi saygısızca konuşan yazarın aklının asla almayacağı büyüklüktedir. 700 yıldan bahsediyoruz burada. sen koca 700 yılı çöpe at. koca cihan hakimiyetini görme de son dönemdeki halinden konuş burada. adamlar dünkü kurulan devletlerinden öyle bahsediyorlar, öyle yüceltiyorlarken sen tutup böyle konuşursan gün gelir sen köpek olursun. benlik denen birşeyden habersiz olunması ne kadar acıdır. kişilerin bugün böyle konuşmalarına sebebiyet veren şeyleri osmanlı zamanında uygulamadığı için bugün sıkışıp kaldık ya burada. keşke gittiği heryerde baskının dibine vursaydı da elalemin torunları zamanla asimile ola ola dedelerine, atalarına köpek deseydi. biz demeseydik keşke. ama yapmadılar işte. bir sinirle yapsalardı keşke diyoruz ama onlar öyle büyüklerdi ki, yapmadılar bunu. osmanlıya laf edenler ilk önce dönüp götlerinin boklarına baksınlar.
bilginin dibine vur diyen kimdir? bahsettiğimiz konuyla ilgili, alakalı birşey var mıdır yorumlarında? varsa nedir? atalarımızı korumak, savunmak rusya ya, fransa ya mı düşer? yoksa atatürk ü koruma kanunu gibi bir kanun mu var da ben bilmiyorum. varsa oraya mı şikayette bulunacağız? ilim, bilim, batı köleliği ile ilgili ne dedim de buna açıklık getirildi? ciddiye almamam gerekiyorsa neden bu entry? burası forum sitesi midir? özel mesaj denen birşeyden haberiniz yok mudur? chat odası sanılıyor sanırım burası sayın yazarımızca. yorumunun altına yapılan yorum bir üstteki yazara yapılan yorum veya verilen cevap değildir. sakin ol sampiyon.
Başlığı osmanlı devletinin son dönemi diye açıp eleştirirsen bi nebze doğruluk payı olabilir. Eğer genel olarak bahsediyorsan onuda bir kaç örnekle ispat ederiz. Ayrıca Osmanlı Devleti'ni bir türk olarak değil objektif bir gözle buyrun masaya yatıralım. oku baftan..

A.B.D. bandıralı ticaret gemileri, Akdeniz de 1773 den itibaren seyretmeye başlamışlardı.

Fakat bilhassa Akdeniz tamamıyla Osmanlı Denizcileri nin kontrolünde idi.

Bu görevi, Cezayir Beylerbeyimize bağlı filolar sürdürüyordu. iste bu yüzden A.B.D. gemileri de, Cezayirli görevlilerle anlaşmak mecburiyetinde idiler.

Yeni kurulan A.B.D. harp gemileri ise, kendi teknelerini gemilerini korumaktan uzaktılar.

Durumu gözden geçiren, Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti, Cezayir Beylerbeyimize müracaata karar verdi.

Yapılan müzakereler sonunda, anlaşmaya varildi ve 05 Eylül 1775 tarihinde bir anlaşma imzalandı.

Bu anlaşmaya göre; Amerika Birleşik Devletleri, her yıl Cezayir Beylerbeyi mize 642.000 Altın Dolar ve 12.000 Osmanlı Altını vergi ödemeyi kabul ve taahhüt etti.

Bu vergi anlaşması A.B.D. tarihinde, ingilizce dışında yabancı dille(Osmanlı Türkçesi) imzalanan tek anlaşmadır.

Ayrıca bu anlaşma Amerika nın, tarihleri boyunca başka bir devlete vergi ödemeyi taahhüt ettikleri tek antlaşmadır.

Anlaşma fermanları karşılıklı olarak halen istanbul'daki Deniz Müzesinde ve Washington müzesinde bulunuyor.

Anlaşmada ABD yi temsilen Başkan, Osmanlı'yı temsilen Padişah ve hatta sadrazam bile değil, şimdiki Vali statüsünde olan Beylerbeyinin imzası bulunuyor.

Bu tarihi vesikayı, devletleri adına imza eden görevliler :

George Washington (A.B.D. Başkanı) ve Hasan Paşa (Cezayir Beylerbeyi)

Başka bir örnek..

Fransa;da dans 16. asırda icat edildi. Kanuni Sultan Süleyman bunu duyar duymaz, "Bu dans insanları ifsat edici bir olaydır. Bunu oynamayacaksınız." diyerek Fransa Kralına bir mektup yazdı. Fransızlar dört asır dansı oynayamadılar.

Devam edelim..

Necmettin Erbakan'ın anlattığı Başbakanlık arşivinden Osmanlı Devleti'nin büyüklüğünün ispatlarından birisi daha. Kendi ağzından anlattığını aktaralım.

1. Olay
Biliyorsunuz bendeniz başbakan olur olmaz ilk işim islam Birliğini kurmak oldu. Bunun için, bu güne kadar bizden bir devlet adamının gitmediği Nijeryaya gittim. Devlet başkanı bendenizi havaalanında karşıladı. Şehre geldiğimiz zaman yürüyemez olduk. Çünkü halk, dükkânlarını terk ederek kendilerini arabamızın önüne atıyor, izdihamdan camını, çamurluğunu kırıyordu. Devlet başkanına; Sayın Başkan, nedir bu hal? Ben bu halkın Türk Bayrağını tanıdığına bile şaşıyorum. Çünkü bugüne kadar buraya hiçbir Türk devlet adamı gelmemiştir. Bu ne sevgidir, ne coşkudur Allah aşkına?; dedim. Başkan gülerek dedi ki ; Efendim, bu gördüğünüz hiçbir şey değildir. Siz bizim tarihimizi bilirseniz, bunların hiçbir şey olmadığını idrak edersiniz. iki yüz sene evvel ispanya ve Portekizliler ülkemizi işgal etmek için büyük donanmalarıyla yola çıktılar. Kömürümüzü, elmasımızı alacaklar ve insanımızı Amerikaya zenci diye satacaklardı. Bunlara karşı kendimizi koruyacak bir gücümüz de yoktu. Ne yapacağız? O gün, dünyanın efendisi Osmanlı idi. Osmanlıya sığındık, Padişaha elçiler gönderdik ve bizi ispanya ve Portekiz saldırısından kurtarması ricasında bulunduk. Osmanlı, istanbuldan olursa uzun sürer diye, Mısır ve Tunustan görevlendirdiği birer donanmayı yola çıkardı. ispanya ve Portekiz donanmalarından önce Nijeryaya ulaştırdı.
ispanya ve Portekizliler Nijeryaya geldiklerinde, karşılarında Osmanlı donanmasını buldular. ispanya ve Portekizliler önce savaşmayarak, geri dönmek istediler. Çünkü o zamanlar bütün dünya, Osmanlı ile savaşılmaz inancı içinde idiler. Ancak savaşmadan ülkelerine dönmeleri halinde karşılaşacakları tepkiden çekindikleri için savaşmayı tercih ettiler. Savaştılar ve Osmanlı donanması karşısında yenildiler, hepsi denize döküldüler.
Osmanlı donanma kumandanı Nijeryayı kurtardıktan sonra, Nijerya ; nın o günkü devlet başkanının, sırtını okşayarak ona dedi ki, ; Elhamdülillah biz vazifemizi yaptık. Size yapılan bir zulmü ortadan kaldırdık, şimdi sizlerle vedalaşırken, Allaha ısmarladık derken, temenni ediyorum ki güzel vatanınızda ağız tadıyla, huzur içinde yaşayın ; diyerek ayrıldı. "Osmanlı dünyanın öbür ucundan ülkemize geldi, ne elmasımıza, ne kömürümüze, ne de insanımıza, hiçbirisine dokunmadı. Sırf buradaki zulmü önlemek için geldi, zulmü önledi ve gitti" dedi.

2. Olay
Almanyada Manheim şehrinin karşısında, 200 sene evvel Fransızlar yaşıyordu. Manheimlılar üzüm yetiştiriyorlardı. Hasat mevsimi geldiğinde, üzümler kesime müsait olduğu zaman, Fransızlar geliyorlar, üzümleri alıp götürüyorlardı. Almanlar, Fransızlar emeklerini çalıp götürdüğü, kendilerine bir şey bırakılmadığı için, aç kalıyorlardı. Bu durum bir sene, beş sene, on sene devam edip gitti. Güçlü Fransızlar karşısında çaresiz kalan Almanlar, kendilerini bu beladan kurtarması için, Osmanlı padişahından yardım talebinde bulundular. Başbakanlık arşivinden aldığımız belge, kendi arşivimizdedir. Arzu edenler gelip görebilir. Bu belge, padişahın Almanların isteklerine mukabil cevaben yazılmış bir yazısıdır. Bu yazıda padişah Almanlara soruyor; Fransızların sizi aç bıraktıklarından bahsediyor, bizi bu beladan kurtarınız diyorsunuz. Peki, bizden ne istiyorsunuz? ; Almanlar, "Bize asker gönderin, Fransızların hücumundan, talanından bizi korusun" diyorlar. Padişahın Almanlara verdiği cevap nedir, biliyor musunuz? Padişah diyor ki "Bu iş için asker göndermeye lüzum yoktur, benim size birkaç çuval Osmanlı askeri elbisesi göndermem kâfidir" Hikâye konuşmuyoruz. Osmanlı bu elbiseleri Almanlara gönderiyor. Almanlar bu asker elbiselerini giyiyorlar ve Fransızlar, talan için geldiklerinde Osmanlıları karşılarında görünce "Aaa buraya Osmanlılar gelmiş" diyorlar. Korkularından Ren Nehrinin sadece batısına kaçmakla kalmıyorlar, tam 20 kilometre içeriye kaçıyorlar. Bir daha Fransızlar bu bölgeye gelemiyorlar ve Almanlar rahata kavuşuyorlar.
Bu elbiseler bugün, Manheim Müzesinde muhafaza edilmektedir. Hala Almanlar her sene bu olayın yıldönümü münasebetiyle bu elbiseleri çıkartıp, festival yapıyorlar...

Osmanlı devleti dünyaya hükmetmiş, hükmettiği her milletin din, dil, ırk, namus kavramlarını koruyarak hayatlarını sürdürmelerini başarıyla sağlamıştır.

Son olarak Macaristan Cumhurbaşkanı Pal Schmitt'in ispanyol ABC isimli günlük gazeteye verdiği demeçi paylaşayım;

Schmitt, 1541-1686 yılları arasında Türkler tarafından idare edilen Macaristan'ın, çok şanslı olduğunu vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Schmitt, ''Türkler tarafından 150 yıl boyunca idare edilmemizi şans olarak tanımlıyorum. Ülkemiz Türkler değil de başka bir millet tarafından alınsaydı, dilimizi ve dinimizi değiştirmemizi isteyeceklerdi, biz de asimile olacaktık. 150 yıl boyunca Macaristan Türkler için stratejik bir yer oldu'' dedi.

Daha çok örneklendirilebilir. insanlık tarihine faydası olmamış dediğin Osmanlı'nın arşivlik kanıtlarıdır. Ayrıca Osmanlı son döneminde "hasta adam" ünvanını mali yapısından dolayı avrupaya endeksli olduğu için almıştır. Bu ünvanı portekiz, italya ve 1990'lı yıllarda Almanya içinde söylemişlerdir. Son çöküş dönemlerinde basiretsiz bir kaç padişah yüzünden Osmanlı'yı dandik yetersiz tarih bilginle yargılayamazsın. Ayrıca ülkemizin kurucusu yüce önderimiz Mustafa Kemal Atatürk bir Osmanlı Subayıdır. Osmanlı yıkılmış, viran olmuştur. Fakat yine içinden bir türk evladı yeni bir türk devleti kurmuştur.
bir tarih ansiklopedisinin en az 700 sayfa olduğunu varsayarsak ve bu ansiklopedileri de Osmanlı kuruluş, yükselme, duraklama, gerileme,çöküş diye adlandırırsak binlerce sayfalık kitapları doldurabilecek kadar büyük.
'ne ganimet ne hazine büyüklüğüdür.onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür tarif edilemez'.
(bkz: kayı/@protest sanayici)
(bkz: ikinci abdülhamid in asya projesi/@protest sanayici)
Yüzyıllarca cihana hükmetmiştir ancak emperyalist güçlerin yıkıcı faaliyetleriyle zayıflamıştır. Son zamanlarında 'hasta adam' sıfatını taşımak mecburiyetinde kalmıştır.

Ayrıca Türk halkının sadece dizilerden, filmlerden takip ederek öğrenemeyeceği kadar köklü bir tarihi vardır.
(bkz: osmanlı imparatorluğu nun tarihsel coğrafyası)