osmanlı da türk lafının hakaret olması

kaynak hangi organ sorusunu akıllara getirir.

Yıldırım beyazıdın eşi herhalde başka dünyadan,Türkler ordunun ve devletin aslı unsuru olarak görülüyor osmanlının hoşgörü politikasıyla her yere Türkleri yerleştirdiğini bilmeyen bir keko laf atmaya çalışıyor.

Verilen Linkte türk diye bir ırk yok diyen yasin aktay denen şahsiyeti kınıyorum.

Yarrock kültür, bilim ve sanat ışığında.

Osmanlı devletinin neye nasıl davranması gerektiğini bildiğini gösteren detay. Kendilerini buradan tekrar kutluyoruz.

Bu konuda Ortaylı diyorki:
18. yy.'a kadar Türk kelimesi kaba köylü anlamında kullanıyordu.

bütün eşlerini yabancı ırklardan seçerek türk soyunun savunucuları olmadıkları aşikar.

"sorma bana oymağımı boyumu,
beş bin yıldır millet gibi yaşarım...
deme bana oğuz, kayı, osmanlı,
türküm, bu ad her unvandan üstündür,"

Osmanlı'da Türklüğü aşağı görenler olduğu kadar Türklüğü yüce bir olgu olarak görenler de vardı.

Hoca Saadettin Efendi (1536-1599)Tarihinde şu cümleler dikkatimi çekmişti: "Zaferleri gölge edinmiş Türk askerleri", "devir Türk'ün devri" der. Tarihçi Mehmet Neşri, Sırp kralının Osmanlı ile savaşma isteğine karşılık Sultan I. Murat'ın: "inşallah, ona Türk erliğini gösterem" dediğini belirtir. Tacizade Cafer Çelebi ise Fatih'in ordusundan "muzaffer Türk ordusu" olarak bahseder.
Ayrıca II. Bayezid oğullarından birinin ismi "Korkut"tur. Şehzade Cem ise oğluna Oğuz ismini vermiştir. Bunlar Türk isimleridir. Yani Hanedan Türklükten uzak da değildir. II. Abdülhamit'in özel korumalığını Karakeçili Türkmenler yapmıştır. II. Abdülhamit onlara "bunlar bizim aşiret, öz hemşehrilerim" der.

Sonuç olarak bir tarafı kötü gösterip diğer iyi yanları göstermemek kötü niyetli bir yaklaşımdan ibarettir.