bugün

aslında osmanlı devleti (ya da imparatorluğu) istanbulun fethinden sonra bariz bir şekilde bizans geleneğini kendine uyarlayarak yeni roma olmuştur. romanın hukukunu, sivil yönetimdeki ustalığını türk cihangirliği ve islam ülküsüyle birleştirerek cihanşümul bir devlet yapısına kavuşmuştur. emperyal özelliği 17. yy a kadar sürse de koloniciliğe girmediği için şu an tabir ettiğimiz emperyal bir yapıya ittihat terakki dönemine kadar kavuşmamıştır.
(bkz: Ottoman Empire)
Osmanlı Beyliği
Osman Gazi
Orhan Gazi
I. Murat
Yıldırım Bayezid

Fetret Devri
I. Mehmet
II. Murat

Osmanlı Devleti
Fatih Sultan Mehmet
II. Bayezid
Yavuz Sultan Selim
Kanuni Sultan Süleyman
II. Selim
III. Murat
III. Mehmet
I. Ahmet
I. Mustafa
Genç Osman
IV. Murat
I. ibrahim
IV. Mehmet
II. Süleyman
II. Ahmet
II. Mustafa
III. Ahmet
I. Mahmut
III. Osman
III. Mustafa
I. Abdülhamit
III. Selim
IV. Mustafa
II. Mahmut
Abdülmecit
Abdülaziz
V. Murat
II. Abdülhamit
V. Mehmet
VI. Mehmet

Son Halife: II. Abdülmecit
ottoman empire başlığı'nın dargörüşlüce yönlendirildiği başlık. ottoman empire, en kısa zamanda edinmek istediğim harika t-shirtler yapan bir türk butiği, firmasıdır ayrıca. web sitesi ayrı bir harika...
http://www.ottomanempiretshirts.com/html/index.htm#
istanbul'un fethinden itibaren Rönesans'ın oluşuna kadar dünyadaki tek sözü geçen imparatorluk olan fakat rönesans ve yenilikçi hareketleri gerçekleştirememesi yüzünden yıkılan devlet...
http://www.osmanli700.gen.tr/trindex.html
hayalimde, hep filmini çekmek istediğim büyük türk imparatorluğu. düşünsenize önde mehter takımı arkada milyonlarca asker "Allah Allah" sesleriyle savaşa gidiyorlar, üç kıtayı fethediyorlar.
sonra profesyonel bir ekip çekerse ve iyi ayar yaparsa truva, gladiator, alexander gibi filmlerin'de eline verir, gişeleride alt üst eder dünyanın türklere bakış açısıda değişir. ama yook kimse çekmeyecek bu filmi, bırakın filmi çekmeyi, hiç gündeme bile gelmiyor böyle bir fikir, sahne arkasında birşeyler dönüyor dönüyor dönüyor şaaakk!!! sabah sabah seda sayan çıkıyor, yeter bee!!!
dünyaya 700 yıl hükmetmiş bir efsane, bir rüya.
gerçekleri kabul etmek gerekirse, osmanlı süper insaflı bir devlet değildir, gayet de yağma ve yıkım yapmıştır. kaldı ki ortaçağdaki bütün devletler katliamlara imza atmıştır. ayrıca seks kölesi ticareti önemli bir yer kaplıyordu osmanlı'da, bunu da bir zahmet belirteyim.

not: konuyla alakasız diye bir bölümü kırpmak zorunda kaldım, kusura bakmayın... kimsenin kalbi kırılmasın değil mi ama.
(bkz: osmanlı da oğlancılık)
hala anlamamış olanlar için oğlan o dönemde hem kız hem erkek için kullanılmış bir terimdir. birçok esere bakınca bunu göreceksiniz. *. cariye de şöyleki kesinlikle osmanlıda köle anlamında kullanılmamıştır. bir kere cariye padişahın malı değildir. onunla cinsi münasebete girmez. haremdeki birçok cariye saraydan paşa yada sadrazamlarla evlendirilmiştir. ayrıca cariyelerin osmanlıda azad edilme hakları vardır. okumak isteyenler bununla ilgili durumlar için kadı sicillerine bakmalıdırlar. seks kölesi falan popülist yaklaşımların kıçından uydurdukları saçmalıklardır.
* osmanlı imparatorluğunda cariyelik seks kölesi anlamında değildi, o yüzden nikahı olmayan 6 kadından ayrı ayrı çocuğu olanlar hiç görülmüyordu osmanlıda...
*osmanlı imparatorluğu yağma hakkını da kullanmamıştır zaten, hiç bir kaynak bunu yazmaz, özellikle de modern tarih kitapları (ki yazıyorsa zaten uydurmadır)
*osmanlı avrupa'da hoşgörüyle karşılandı, o yüzden bugün avrupalılar türkleri ve müslümanları çok seviyorlar zaten

(bkz: yersen)
nikahsız yaşamanın devletle alakası olmayan durumdur.. bunun devletle alakası yoktur. hatta bırakın altı çocuğu otuz altı çocuğu olanlar var. *osmanlı yağma hakkını kullanmıştır . ama örnek olabilecek fazla olay yoktur. bunu anlamak için fatih sultan mehmet 'in ayasofya ya girişinde hristiyan halka söylediği sözleri okuyarak anlaşılabilecektir. tam tersine osmanlı devleti gittiği her yeri mamurlaştıran; yaşanır hale getiren bir devlettir. modern kitaplarda da bunlar yazmaktadır. tarih kitaplarını takip etmek lazım tabi.şu anda birçok devlet osmanlının 600 yıl nasıl ayakta kaldığını hayranlıkla araştırırken birilerinin inatla ve cahilce saçmalamalarıda ilginç bir konudur.
osmanlı imparatorluğu demek yanlıştır. çünkü imparatorluk terimi sömürgeci devletler için söylenir; ancak osmanlılar hiçbir milleti sömürmemişlerdir. doğrusu osmanlı devleti'dir.
geriye 64 devlet bırakmış imparatorluk.
türkçülerin ve ulusalcıların bize yabancı bir imparatorluk olarak adlandırdıkları ve son derece de doğru olan bir önermenin muhatabı olan imparatorluk. osmanlılar, türkler haricinde bir çok farklı milleti,dini ve ırkı biraraya toplamış kozmopolit bir imparatorluktu. devletin sınırları genişledikçe,devlet sürekli değişik kültürlerin etkisinde kalmıştır ve siyasi yelpezasi de değişiklik göstermiştir. bunun en tipik örneği ise,mısır'ın fethi ve halifeliğin osmanlılara geçmesidir. bu zamana kadar az da olsa saray hayatında yaşatılan türklüğe ait unsurlar tamamen terkedilmiş, devlet bir arap imparatorluğu biçimini almıştır. hatta 'türk' sözcüğü taşralı insanları aşağılamak maksadıyla kullanılan bir sözcüğe dönüşmüştür. *
içinde birden çok ulusu barındırdığı için emperyalist değil imparatorluk olan devlet. o kadar sağlam temellerre kuruldu ki yıkılması 400 yıl sürdü, der yabancı ve adını hatırlamadığım bir tarihçi osmanlı imparatorluğu için. ayrıca önemli olan bunu bir yabancının söylemiş olması değil; doğru olmasıdır.
bu arada yukarıda da belirttiğim gibi içinde çok ulusu barındıran devletler imparatorluktur. Türkiye Cumhuriyeti içinde sadece Türk Ulusunu barındırdığı için devlettir. eğer sanıldığı gibi imparatorluk sömürgecilik ya da onun ilerki düzeyi olan emperyalizme karşılık gelseydi tarihteki ilk imparatorluk Akadlar değil ingiltere olurdu.
Dünya tarihinin gördüğü, görebileceği en mükemmel devlet. hiç bir zaman osmanlı kendisini imparatorluk olarak adlandırmamıştır. Devlet-i Âli Osmani demeyi tercih tmiştir.
kanuni döneminden itibaren onaylamamak için birçok sebep sayılabilecek imparatorluk. nasıl dedemize karşı çıkmak ya da onun davranışlarını onaylamamak onun dedemiz olduğunu gerçeğini değiştirmezse osmanlıya da aynı muameleyi yapmak birşey değiştirmez ve o yüzden bunda bir sakınca yoktur. bu bizim ondan geldiğimizi reddetmek değildir.
ama bizim orta asya'dan geldiğimizi unutmak, bizi sadece osmanlı'ya mal etmek, osmanlı'nın dolaylı olarak da olsa orta asya'dan geldiğini yani asıl özümüzün orta asya olduğunu unutmaktır.bizi oluşturan unsurlar osmanlı'dan gelmişse osmanlı'yı oluşturan unsurların çoğu orta asya'dan gelmiştir. osmanlının kendine has özellikleri tabii ki reddedilemez ama bunlar osmanlıyı oluşturan özelliklerin çoğunluğunu değil göze çarpanlarını oluşturur.
nev-i şahsına münhasır bir t-shirt markası.
osmanlı sömürgeci olmamıştır gayesi seziyorum kendisi hakkında devlet tanımında ısrar edenlerde, saygı duyarım.
fakat imparatorluk siyasi de bir tanım zannederim, kendine cihan padişahı denen, krallarla sadrazamını muadil kılan,
onlarca etnik kökeni, bir kaç farklı ırkı yöneten,
bir takım prenslerin atamasını yapan , -ki siyaset bilimi açısından en önemli kriter budur zannımca, bir takım balkan prenslikleri vergiye bağlanmaları bir yana , dış işlerinde ve yönetici atamalarında osmanlı'ya tam bağımlı idi -

dev bir mekanizmaya devlet kalıbının dar geleceği bir gerçekliktir sanırım.
(bkz: utopia)
emperyalist olmadığı söylenir. devamında "osmanlı işgal etmezdi, fethederdi" diye güzel bir yalan söylenir, ki doğru değildir bu.
lise tarih derslerine doğru bir geri dönüş yaparsak osmanlı'nın emperyalist kimliği ortaya çıkıverir. hatırlarlanırsa osmanlı devleti'nin barış anlaşmalarında "x kralı, şu kadar altını ve yıllık bu kadar vergiyi kabul etti" gibi ibareler geçerdi. nihayetinde osmanlı'nın gücünü kabul eden rakip devlet yokolmaktansa önce bir miktar peşin ve devamında her yıl düzenli olarak vergi vermeyi kabul etmiştir. işte o vergiler de emperyalist kimliğin şifresidir.

bir de osmanlı devletinden söz edilirken hep bir hoşgörüden bahsedilir. hani fethettiği ülke insanlarının dinine dokunmadığı, ibadetlerini özgürce yapmalarına izin verdiği yönünde. bunun sebebi hoşgörülü olmaktan ziyade ekonomiktir. bilindiği gibi osmanlı coğrafyasında müslüman olmayanlardan cizye ve haraç adı altında vergi alınmaktadır. işte bosna hersek halkının birden imana gelip müslüman olmasına sebep olan da bu vergilerden cizyedir.

benim okuduğum kitaplardan anladığım, gelir kaybına uğramamak için osmanlı devlet yönetiminin toprakları içinde yaşayan herkesi müslüman yapmak için hiç gayret göstermediği, gayrimüslimlerin müslüman olmasına da pek sıcak bakmadığıdır. hatta hristiyan tebaanın toplu olarak müslümanlığa geçişine mani olduğunu da hatırlıyorum.
türk dilinin en yetkili mercii olarak türk dil kurumu emperyalizmi şöyle tanımlamış yani türkçe anlamı şudur ki;

--spoiler--
Bir milletin sömürü temeline dayanarak başka bir milleti siyasi ve ekonomik egemenliği altına alıp yayılması veya yayılmayı istemesi, yayılmacılık, yayılımcılık
--spoiler--

kimisine artık bir çok alanda duymasından dolayı klişe gelebilir ama doğruya doğru dememek olmaz.
şöyle ki; osmanlı imparatorluğu fethettiği ülkeleri sömürmüş, oraların etinden sütünden, petrolünden, insan gücünden (niteliksiz insan gücü yalnız, nitelikliyi sadrazamlığa kadar devletin tüm kademelerine getirmiş, onları yok saymamıştır), tarihi eserlerinden(çalıp çırpmamış yani) faydalanmış olsa idi pek çoğumuzun bileceği üzre şu an avrupalıyı zengin, refah düzeyi son derece yüksek millet olarak kabul etmekten ziyade onları kapımızın paspası olarak görecektik.

eğer balkanlara doğru fetih politikası yürütmeseydi osmanlı imparatorluğu, din ve dil özgürlüğü getirmeseydi bu bölgeye, istilacı politikayı yürüten devletler asimile ettiği devletleri tarih sayfasından söküp atacaklardı.

balkanlardan çekilen osmanlının ardından huzuru getirebilmiş bir devlet söylenebilir mi?
ya da orta doğudan? ırakın filistinin lübnanın ve daha onlarca devletin durumu nedir?

osmanlı hükümranlığı zamanıyla şimdiyi kıyaslayınca gerçekler o kadar güzel bir şekilde ortaya çıkıyor ki.

oynanan oyunlar, değişen güç dengeleri birer birer değişiyor. dün düşman olan devletler çıkarları doğrultusunda öyle güzel ittifak kuruyorlar ki... (bkz: düşmanımın düşmanı dostumdur)
ha diyeceksiniz bu zaten osmanlının son dönem politikasıdır diye ama osmanlı düşmanlarından korunmak amaçlı böyle bir politika izlemiştir, bunlarınkisi güç savaşı. yani durum kıyaslanmayacak derecede farklı.

osmanlının yayılmacı politikasını (bu politikanın esas alınmasının nedeni de cihat anlayışıdır)onların deyimiyle istilacılığını şimdinin hristiyan devletleri gibi yakıp yıkmak, sömürmek ve de kaos götürmekten ibaret sananlar var. peki bu milletler neden günümüzde osmanlı zamanı refahını süremiyorlar? iç karışıklıktan bıkmış, dış mihraklardan usanmış devletlere neden barış ve huzur götürülemiyor? kanaatimce bu sorunun cevabını osmanlıyla günümüz emperyalist devletlerini kıyaslayanlar versin.

osmanlı fetih hareketleri islam dini esaslarına uygun bir biçimde hz muhammed ahlakına uygun bir biçimde düzenlenmiştir. zaten islam dininin esaslarında zorlama olmadığı da aşikârdır ve de bunu hiçbir yönetici hükümdar da yapmamıştır. aslında gayri müslim halkın refah düzeyi ve de devlete son yıllarda kazık atacak derecede güçlenmesinden de onlara hoşgörülü yaklaşıldığının kanıtıdır.
yıllarca barış içinde yaşayan halklar nasıl oluyor da mahalle mahalle ayrılacak duruma getiriliyor? al işte içler acısı bir soru daha.

son olarak osmanlı imparatorluğu tarihi boyunca yaklaşık olarak 30 devleti sınırları bünyesinde asırlarca, son derece akılcıl bir yönetim anlayışıyla bir arada tutmuş, tarihin seyrini değiştirebilen bir devlettir.
bizim de mirasımızdır.
bu mirasa sahip çıkmak kendini osmanlının varisi kabul eden herkesin boynunun borcudur.
bilindigi üzere genc cumhuriyete sadece borc degil , 17o.ooo.ooo altin birakmislardir.

osmanlinin borcu , 180.000.000. Altindir.
güncel Önemli Başlıklar