bugün

kitabında anlattığı olayların yüzde yüz doğru olduğu özellikle emrinde çalışmış astları tarafından bilinen çok sevilen ve bunun gibi 10 tane general olsun dünyayı fethederiz dedirten güneydoğuda büyük kahramanlıkların yaşanmasındaki baş aktörlerden biri olmuş,
en pısırık askeri bile konuşmalarıyla rambo gibi yapabilen bir motivasyon ustası vatansever.
kitabından bir alıntı;

askerlik şövalyeliktir. bir iş, kazanmak ve kaybetmek duygusu ile yapılmaz. "şeref" duygusu ile, zevk almak için yapılırsa herşey ezilir.
hiç kimseye, sizin için, "kendi işini beceremeyen adam" dedirtmeyin.
eğitim, spor ve atışta kendi ruhunuzu sıkmayın, kim gelirse gelsin hiç bir programı değiştirmeyin.
çavuş, astsubay ve asteğmenlerinizi askerin karşısına hazırlıksız çıkarmayın.
kıymetli konularda, personeli muvazzaf subaylar olarak mutlaka siz eğitin.
askerlerinizle tek tek ilgilenerek ruhlarına hakim olun.
askerlere iyi ve kötü yanlarını söyleyin. bu, askerlerin kendine güvenini ve sorumluluk
duygusunu artırır.
askerin daima umudu olmalıdır, umutsuz askerlerin kendine güveni kaybolur, ilgiye ve yardıma ihtiyaçları vardır.
eğitim öncesinde "bu işi neden yapıyoruz?" sorusunu kendinize sorun. eğer kabul edilebilir kuvvetli bir cevap yoksa yapmayın hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez.
iyi bir eğitici;
- ruh hali ve fiziği açısından muharif ve savaşçı bir tip olmalı,
- hareketli, heyecanlı, neşeli ve enerjik olmalı,
-kendisini, kıt'asının eğitimine adamalı,
-eğitimi neden yaptırdığına askerleri inandırmalıdır.
eğitimde iki günü aynı olan insan, düşünmelidir!
eğitim barış zamanında ordunun bir numaralı işidir. iyi eğitim tek tek askerlerin ve küçük birliklerin ustalığının artırılmasından geçer.
iyi eğitimciler kendilerini askerlik mesleğine ve orduya adamışlardır. eğitimin sert, mücadeleci ve gerçekçi yapılması gerekir. eğitim isteksiz ve cansız olmaz. sıkıcı bir usülle yapılmamalıdır. eğitimin cazip hale getirilmesi için komutan her yolu kullanmalıdır. bu konudaki tuzak, eğitimin sıkıcı olduğunu komutanın değil, askerlerin fark etmesidir. kendisi fark edemez.
eğitim başarısız olursa askerlerin morali bozulur. size bir şey söylemezler; ancak verileni de almazlar. değişik ve yaratıcı uygulamalarla sıkıcılık ve verimsizlik giderilmelidir.
askerleri kışla ve kapalı yerlerden dışarı çıkarın. konuşmayın. yapın. öncelikle eğitimle ilgilenin. hızlı uygulayın. kışla bölgesinde eğitimde olmayan personel sayısına bakarak o birliğin eğitimi ve disiplini hakkında hüküm verebilirsiniz.
eğitimi ustaca yaptıramayanlar, neyi bilmediklerini bilmeyenlerdir. emredilen şeyleri yapmaya çalışan, fakat tecrübesi olmayan komutanlar birliklerini doğru bir şekilde eğitemezler. askerlere anlatarak öğretemezsiniz. arazide kısa ve sıkı bir eğitim şarttır.
bir birliğin muhabereye hazır olması ve çarpışmalara yatkınlığı arazide anlaşılır.
iyi eğitim için çok kağıt gerekmez. bir birlik atış kayıtları, kontrol formları, kalıp test işlemleri ile değerlendirilmez. askerin en iyi dostu arazidir. araziye bakış yeteneği önemlidir. arazinin de, muhakemesi yapılmadan eğitim sağlam olmayacaktır. araziye bakış ve muhakeme, yaratıcı hayal gücünü harekete geçirerek çareleri çoğaltacaktır. her gördüğünüz araziye ve üzerindeki herşeye taktisyen gözüyle, "nasıl kullanabilirim?" diye bakın. dikkatli ve gözlemci olun ve bu yeteneği geliştirin.
hız ve dikkat, savaşta başarının sırrıdır. hareket kabiliyeti demek; hızlı karar, hızlı hareket, ani taarruz, hesap edilmeyeni yapmak sürekli metod değiştirmektir. bütün kalıpları kırarak savaşın doğasını yakalamaktadır. sıradan, kalıpçı, ağır çalışanlar bu işi yapamaz. küçük şeyleri doğru yapın.
kendinizi eğitin. deneyerek öğrenmeden uzak durun. çünkü deneyerek öğrenmek; yavaş acı verici ve pahalı olur. göreviniz emir vermek değil bir şeyler vermektir. uzun ve gereksiz yere uzatılmış eğitim süreleri hem sizi hem de insanları yorar. yanınızda eğitim talimnameleri ve eğitim yayınlarının bulunması o birlik için eğitimin anlamını taşır.
iyi eğitim personel, malzeme, silah ve taktik bilgi ötesinde, hayal gücü ve şevk ile sağlanır. eğitim, bir birlikte yapılan herşeyle ilgilidir. askerleri eğiten birisi hepsini iyi eğitmek zorundadır. ne asker azlığı, ne de arazi yetersizliği bahane olamaz. bu eğitimin esasını anlamakta güçlük çekenler içindir. savaş eğitimi sağlam bir şekilde yapılmadığı takdirde, ordu anlamını ve varoluş sebebini kaybeder
ferdi eğitim, askerin kendine güveninin ve orduya güveninin kaynağıdır. tek er ve küçük birlik eğitimi, kıt'aları muharebeye hazırlamanın hem başı hem de sonudur. yenilgi, çöküş ve panik küçük birliklerden başlar, galibiyeti de onlar getirir.
eğitimde usta olmak için çamuru ve gecenin karanlığını bilmek lazımdır.
gevşek ve zayıf nöbetçi ve gözcüler, barış zamanı malzemenin, savaş zamanı ise can kaybının sorumlularıdır. kazalar, birliğin eğitimi ve komutan etkinliği ile doğrudan ilgilidir. muharebeler canlı ve düşünen düşmana karşıdır.
bir subayın komuta yeteneği, liderlik niteliği ve eğitim yöntemleri bağımsız olmalıdır.

savaş'a dair sözleri

savaş için gerekli üç şart cesaret, zeka ve disiplinli teşkilattır.
muharebede herşey, mutlak itaat ve cesaret üzerine oturtulur.
muharebelerde başarı yüzde doksan dokuz önceden hazır olmakla sağlanabilir.
planlar, muharebenin ilk 2 - 3 saati için geçerlidir, müteakiben plan diye bir şey kalmaz.
o esnadan sonra etki - tepki - rapor geçerlidir.
size göre düşmanın hep üç hareket tarzı olacaktır. ama o, sizin karşınıza dördüncü ile çıkacaktır.
muharebede rastlantılar iyi bir planı bile alt üst edebilir.
muharebede işi uzatırsan mağlup olacaksın demektir. elinizi çabuk tutmalısınız.
generalin barıştaki vazifesi, kendi kıt'alarının savaşma azim ve isteğini artırmak, savaştaki vazifesi ise; ne pahasına olursa olsun yenmektir.
muharebenin dörtte üçüne hakim olan, psikoloji ve maneviyattır. muharebede askerler değil, iki tarafın komutanlarının iradeleri çarpışır.
muharebe raporlarını kısa ve doğru vermek çok önemlidir. kim? nerede? ne yapıyor? raporlar bir türlü doğru verilmez. savaşta komutana gelen bilgilerin yüzde kırkı ise yanlıştır.
arkasında düşmanı hisseden, önündekiyle asla muharebe edemez.
muharebe; cesaret, sezgi, enerji, hayal gücü ve savaş bilgisi ile sevk ve idare edilebilir.
muharebe alanı şeytanların çelik-çomak oynadığı bir yerdir.
muharebede arazi başlı başına bir güçtür ve tarafsızdır. kendisini iyi tanıyana yardım eder.
ormanlar, geceler ve dağlar tarafsızdır. kim uygun kullanırsa onun tarafındadır. orman, dağ ve geceleri kullanamayan kazanamaz.
bir subay haritaya ve araziye baktığında, "düşmanın hangi birliği? hangi topoğrafyada? hangi terkip ve tertip ile olabilir?" hemen anlamalıdır.
hile ve aldatma yapmayan kazanamaz. bunun ortam ve şartlarını size sis, karanlık, vadi, orman gibi faktörler sağlayacaktır.

karşılıksız kalan şeylerin manevi yorgunluğu türk milletine ağır geliyor. şimdilik suskunluğu ise, her şeye rağmen sırf devletine olan saygınlığından başa bir şey değil.
(bkz: unutulanlar dışında yeni bir şey yok)
(bkz: ey vatan)
gerçekten asker doğan türklerden biri *
Muthiş bir piayde zabiti.lakin Uludağ Universitesi 06 şenliklerine gelcem diyipte gelmemiştir.canı sağolsun bizim paşamızın..
ey vatan ve unutulanlar dışında yeni bir şey yok adlı kitapların yazarı, şeref abidesi general
unutulanlar dışında yeni bir şey yok adlı eserini gözyaşları içinde okuduğum emekli general.kendisi ayrıca sinop-gerze'lidir.
hakkari dağ ve komando tugayı'nın komutanlığını 1993-1995 yılları arasında büyük bir başarı ile yürütmüş hulki cevizoğlu nun "başına torba geçirilen askerlerin başında siz olsaydınız ne yapardınız?" sorusuna, "aynı şekilde cevap verirdim.." diye cevap vermiş,5 kez ustun birlik yetistirme nisani almis emekli tumgeneral,eli öpülesi vatansever insan.türk silahlı kuvvetleri içindeki sayısız kahraman subaydan yalnızca biridir.

bir diğeri için (bkz: eşref bitlis)
(bkz: kan uykusu)
erken emekli edilmiş büyük asker. nedeni merak edilmektedir tabii...
bir türktür. yani Türk budur, yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
(bkz: orhan pamuk)
http://www.heddam.com
son kitabı için, (bkz: ayandon)
bir çatışmanın akabinde oraya görevli olarak gelen bir gazetecinin uçurumda ölen pkk'lıları kastederek "paşam bunları askerlerinize söyleyin de bir araya toplasınlar, ben de toplu olarak fotoğraflayayım" demesine binaen ben askerlerime leş toplatmam diyerek beni benden alan saygıdeğer şahıs.
asker gibi askerdir ve hakedene hakettiği gibi davranmıştır. pkk nin küçük bynine çomak sokmuştur. büyük adamdır aslında ya erken emekli olmuştur.
böyle bir komutanım olsa ölüme bile bile gidilir.
zamansız emekli edilip, yerine eli ayağı tutmayan, hasta, yaşlı, kafası da çalışmayan bir asker atanmış komutan..
pkk'yı kanırta kanırta düzdüğü sıralarda amerika'nın rahatsız olup ara girmesiyle görevden alınmasına neden oldugunu düşündügüm komutandan öte babacan , yardımsever , cesaretli bir insan.tavırları ve cümleleri bana her zaman ulu önder'i hatırlatmaktadır.
cesaretiyle, savaş taktikleriyle, kararlılığıyla, korkusuzluğuyla ulu önder'in yeryüzüne yansıyan gölgesi gibidir.

(bkz: bu vatan siz ve sizin gibilere minnettar)
Hakkâri Dağ ve Komando Tugayı ve Güvenlik Komutanlığı yaptığı dönemde aynı zamanda Güneydoğu, da PKK ya karşı yapılan mücadelede tarz ve yöntemler değişti; PKK, nın dağ kadrosuna önemli darbeler vuruldu. Söz konusu dönemde kendi komutasında Hakkâri deki PKK teşkillerine manevra gücü olarak 1000-2000 askerden oluşan 779 harekât, manevra gücü 3000-5000 askerden meydana gelen 78 harekât, düzenledi. 23 kez de 1000-5000 askerden oluşan kuvvetlerle Kuzey Irak'taki PKK kamplarının birkaçına aynı zamanda taarruz edildi, tüm bunlar 778 günde yapıldı.
edit: eksi oylayan arkadaş, sen de mi dağdaydın?
"biji pekeke" diye höykürenlerin bir kısmının anasını belleyen saygıdeğer emekli asker kişisi.
(bkz: türk askeri)
bu akşam katıldığı haberturk'te yayınlanan basın kulübü * programında, müthiş tarihsel örneklerle, terörle mücadelenin siyasi ve askeri olarak yanlış yapıldığını, amerika'nın apo ile işinin bittikten sonra bize teslim ettiğini *, apo'nun ölmesi durumunda pkk'nın dağ kadrosunun büyük darbe alacağını, apo'nun yakalanmadan önce öldürülmeyişinin büyük bir stratejik hata olduğunu söyleyen, emekli tümgeneral.