bugün

kişilik analizi yapılması gereken kızdır.

"orospuluk; mesleği icra etmekten çok daha fazlasıdır; o yüzden ruhu ve karakteride kapsar, yani orospu olmak için sadece bedeni satmak yetmez"

o yüzden sevgi, aşk oyunları oynamaktır orospuluk. sevgisini, yüreğini, duygusunu, dostluğunu, içtenliğini satmaktır para karşılığı, onun bunun altına yatmak değil. verilen emeklerin altına yatmaktır orospuluk, alev alev aşkla yanan ve çırpınan insanların duygularıyla alay etmek ve bu insanları aşağılamaktır orospuluk. seni seviyorum diyip iki gün sonra aynısını bir başkasına demektir orospuluk, sevdiğin insandan başkasını ayartmaya çalışmaktır Orospuluk, dansöz gibi herkese kırıtmaktır. seven insanı en ummadığı anda yarı yolda bırakmaktır orospuluk, içi dışı bir olmamaktır, ikiyüzlülüktür, kahpeliktir. insanları yalanlarla kandırarak doğduklarına pişman etmektir orospuluk.

Orospu olan bu kadın saklamıyor zaten ben orospuyum diyor, her şey alelade ortada. Sevince sevdiğine ve yüreğine ihanet etmeyecek kadar da insan. kadın resmen ben orospuyum; fakat yüreğimi bedenim gibi satmıyorum, yüreğim seviyor diyor ve aslında biliyor ki reddedilecek, sadece bedeni değil, sevgisi de reddedilecek. beni "orospu" diye yaftalamayın, benim de duygularım var, ben de sizin gibiyim demek istiyor. Çok da güzel bir kadın aslında, başka yerde karşılaşsan peşinde koşarsın, fakat orospu işte, buna rağmen içtenliğinde, duygularında orospuluk yok. Oysa ki kendi içinde gerçekten dürüst bir kadın, ortada yalan yok, üçkağıt yok, sırtından vurma yok, kahpelik yok, puştluk yok şerefsizlik yok, yüreğinin sesini reddetmek yok... Bedenini satabilir, fakat yüreğini ve duygularını satmıyor, sevdiğini kaldırıp atmıyor. aksine sarıyor, saklıyor, sahip çıkıyor ve açık açık da söylüyor. kıvırmıyor, naz yapmıyor, kapris yapmıyor, ben buyum diyor, en ufak bir kişilik tutarsızlığı yok.

sen söyle şimdi hangisi orospu?

bedenini satan mı ? yoksa yüreğini, sevgisini satan, insanlığını unutan mı?
sevgisini, aşkını, kalbini, umudunu para için satan kız için orospu kelimesi anlamsız kalır.

-over seninle olmayacak.
-neden?
-ailem karşı çıkıyor, seninle olmaycak vs. vs. (ne uydursam diye 1000 takla atar)

sonra haber alınır ki kendisi çok zengin biriyle nişanlanmıştır.

sözlük anlamında olan orospu bu çeşit orospulardan daha merttir. en azından bedenini satarak para kazanmak ister, aç kalmamak ister, hayatını devam ettirmek ister.
bir yandan da "orospuluk bedenini satmak değildir ki, bık bıkbık" eden kızdır. bakarsın ki hiçbir yerinden tutulacak yanı kalmamış bu kızın. bedeni satmak olarak algılayanlar tarafından da, orospuluğun beyinde başlayıp bittiğini savunanlar tarafından da büyük orospu ilan edilmiştir. harbiden de kim kime göre ve neye göre orospudur?
bazı şeylerin sadece bedenden ibaret olduğunu sanan kız çeşididir.. aşk, sevgi, sadakatten bir haberdir..
yanılan üstelik yanıldığının farkında olmayan kızdır.
orospuluk nedir? yenir mi içilir mi... bir türlü kavrayamıyorum. bir insan orospuluk mertebesine nasıl yükselir?

(bkz: #176050) (bkz: #321657) (bkz: #574333)

bu üç giri fahişeliği birazcık açıklayabilir.

ama parayı veren de fahişedir gözümde!

japonya'da fahişeler birer sanat eseriydiler...

ressamlar onları çizer, şairler onları yazardı. hatta bir fahişe sevdiceği uğruna can vermişti. o fakir köylü kızlarının yoşivaradaki hayatları kahpelik değildi. ama ne olduğunu kimse anlatamaz.

roma'nın fahişeleri:

--spoiler--
Romalı kadınlar özgürlüklerine o derece değer verirlerdi ki, ilk imparator Augustus özellikle üst sınıflardan kadınları evlenip çocuk doğurmaya zorlamayı hedef alan yasalar çıkardığında, çoğu gönüllü olarak fahişeliğe kaydolup kendilerini bu kurallardan kurtarmayı yeğlediler.
--spoiler--

--spoiler--
Tarihçiler ağız birliğiyle eski Roma’nın kokuşması ve çöküşünü gem vurulamamış cinselliğe bağlarlar.
--spoiler--

--spoiler--
Ancak üst sınıftan bir kadının “kibar” fahişe olması için en güçlü neden tabii ki parasal açıdan özgür olmak ve hiçbir erkeğe bağımlı olmamaktı
--spoiler--

--spoiler--
Romalı erkeklerin fuhuşa yaklaşımları bazı bakımlardan Yunanlılara epey benzerdi. Fuhuşun, delikanlıları zinadan uzaklaştırarak kendi evliliklerini koruduğuna inanırlardı. Cato’nun sözleriyle “Erkekliklerinin şehvetle kabardığını hissettiklerinde, bir kocanın özel değirmeninde öğütmektense, geneleve giden o erdem sahipleri kutlu olsun.” Tarihte bir kez daha fuhuş “tekeşli” evliliğin bütün gereklerine hem eşlikçi, hem de panzehir olarak görülmektedir. Plautus şöyle özetler: “Evli bir kadına, bir dula, bir bakireye, bir delikanlıya ya da özgür doğmuş bir çocuğa dokunmayın… Gerisi sizin olsun.”
--spoiler--

batının, "beni siz aşağılık insanlar anlayamazsınız" anlayışını cato'nun sözlerinde görebiliriz.

"evli bir kadına, bir dula, bir bakireye, bir bakireye, bir delikanlıya ya da özgür doğmuş bir çocuğa dokunmayın... gerisi sizin olsun."

yani...

"rızası olmayana dokunmayın."

tek eşlilik için fahişelerin olması lazım diyor batı. fahişelerinde gönüllü olması lazım.



japonlar fahişelere en çok saygı duyan millet iken şimdi nefret ediyorlar. zira bir fahişe sevdiceğinin arkasında koşmuyor. ölmüyor onun için. bir fahişeye şiirler okunmuyor. bir fahişenin resmini çizmiyor bir ressam yüreğinden aşkını damlatarak boyalarına...

ve japonya kızgın,

fahişelerine...

batı fuckbuddy diyor artık fahişelerine. hayvani birleşmeler batı için sorun değil. zira iki taraf istiyorsa diye başlar batının hukuku... iki taraf istiyorsa gerisi teferruat.

...hürriyettir.

bize göre namus:

mehmet'e, hüseyin'e, mustafa'ya göre; bacak arasında... zarda.

berk'e, handan'a, mine'ye göre beyindedir.

her uygarlığın, medeniyetin, kişinin hatta dakikaların bile fahişe tanımları farklıdır.
güncel Önemli Başlıklar