bugün

demokrasinin doğruluğuna kadar gidebilecek bir fikir.

olması gerekendir. demokrasi her zaman doğru değildir.

demokrasi insanların demokrasiye inanmadığı yerde bile kurumların demokrasiyi ayakta tutabilmesidir. yani halk demokrasi istemiyorsa paradoksundan ancak böyle çıkılabilir. dolayısıyla demokrasinin üstünde demokrasiyi koruyan kişisel amaç gütmeyen bir kurum olmalıdır. türkiyede de tsk'dir bu. yapabiliyor yapamıyor doğru yapıyor veya yanlış yapıyor ayrı bir konudur. ama bu kuruluşu karşılayan kuruluş türkiye için tskdir çünkü yönetim süresi yine darbeyi yapan kuruluşun insafına bırakılmıştır. ancak bu kuruluşun içine kişisel çıkarlar girmesinden mütevellit artık bu kuruluş görevini yapamamaktadır. zaten 2021 yılında çok da ihtiyaç yoktur ancak yine de böyle olmasa iyiydir.
bu kadar darbe olmuş bir ülkede ancak cem yılmaz esprisi olabilecek söz.
hangi demokrasi sorusunu getirir akla. demokrasi, ilkokulda ogrendigimiz gibi halkin kendi kendini yonetmesi degildir arkadaslar.bugun bir avrupa demokrasisi, eski yunan demookrasisi, abd demokrasisi ve abd nin planladigi orta dogu demokrasisi nasil cok farkli seylerse, ordunun teminati oldugu demokrasi de bir o kadar farklidir. ama emin olunuz, ordu da bir ucundan tutmustur demokrasinin, farkli olan en onemli sey, demokrasinin olmazsa olmazlarina olan farkli bakis acisidir.
"yalancinin taa g.tune koyayim" dedirten ba$liktir.
(bkz: 12 Eylül 1980)
ordu; ''totariter rejimin ve milliyetçi düşüncenin büyük bir teminatıdır''. olarak değiştirilmesi gereken başlıktır.
ordu siyaset, din ve toplum üzerinde baskı oluşturabilecek tüm unsurlardan yapı olarak bağımsızdır. bu nedenle de demokrasinin teminatı olarak önemli bir yere sahiptir.
öyle olmalı en azından.
son yılların büyük günümüzünse en büyük gerçeğidir. sapına kadar doğrudur.
yanlış söylemdir.
böyle darbeci bir söyleme verilebilecek en güzel cevap: giresun da monarşinin en büyük teminatıdır.
demokrasi de zorbalığın temelidir. *
militan demokrasi anlayışı bağlamında demokrasiye halel getirebilecek her türlü amilin linç edilmesi meşru kabul edilirken kimi yükek ruhlu demokratların fütursuzca ortalığa savurabileceği mottolardandır.
bu millet hemserisi oldugu icin, komur aldigi icin, "allah" ve ya "ataturk" dedigi icin, asiret agasi emir verdigi icin oyunu belli partilere veren bir millettir. karizmatik bir liderin bu ulkede herkesimden oy toplamasi gayet kolaydir, bakiniz, ozal, demirel, erdogan...vb

yani milletimiz cahildir. kimse bunu tartismasin. boyle cahil bir toplum ne cumhuriyeti nede dogru duzgun islemeyen demokrasiyi koruyabilir. bu yuzden ordu ulkemizin en buyuk teminatidir.
he oldu canım diye cevap verilir bu demokrat! faşist arkadaşa.
Ona öyle demezler peynir ekmek yemezler yavrum.
doğrusu için: az gelişmiş ülkeler kendi ordularının işgali altındadır.
bugüne kadar gelenler iki eliyle bir şeyi doğrultaydı da ordu demokrasinin teminatı olmayaydı. evet demokratik ülkelerde bu cümle çok saçmadır ama biz daha demek ki hala böyle bir sıfatı haketmiyoruz ki insanlar demokrasiye bir teminat arıyorlar.60tan beri her 10 senede bir darbe oluyorsa, asker birşeylere karışmak zorunda kalıyorsa bu en çok da sivil kesimin dirayetsizliğini umursamazlığını gösterir.
"o nasıl demokrasiymiş" diye sormazlar mı adama? halkın çoğunluğunun oyunu alıp, bunun arkasına sığınarak at oynatmak da demokrasi değildir(hitler de çoğunluğun oyuyla iktidara gelmişti.)bir ülkeyi,o ülkedeki belirli bir kesimin istediği şekilde, silah zoruyla yönetmek de demokrasi olamaz.bu ikisinden birisine ya da ikisine de "gerçek demokrasi" derseniz,ben de ismet paşanın söylediği gibi "haydi canım sen de" derim.
"egemenlık kayıtsız, şartsız, mılletındır"m.k.atatürk
doğru olan sözdür.

her tarafı işgal edilmiş ülkeyi her cephede tek tek savaşarak acı çeken halkın yüreğine su serperek bağımsızlığına kavuştur, sonra cumhuriyeti kur, sonra onun teminatı olma.

yok yaa!!!

ordu özgürlüğün ta kendisi beyler. siz neden bahsediyorsunuz. ordu milletin kendisidir.

ab parlementosunun kıçı kırık üyeleri her konuda beyan veribiliyor ya.

gücünü milletin bağrından alan ordu beyan edemiyor. ordunun özgürlüğü nerede.

ha elinde silah var.

peki kimin elinde silah yok???
(bkz: kediye ciğer emanet etmek)
(bkz: ordu son kurşundur)
(bkz: ilk kurşun halkın iradesidir)

(bkz: 14 nisan 2007 cumhuriyet mitingi)
(bkz: 29 nisan 2007 cumhuriyet icin caglayan mitingi)

düzenleme: kurşun derken, demokrasiyi korumak amacıyla atılan kurşunu kastettim.
demokrasiyi militarize eden güruhun* temelsiz iddiaları
tsk iç hizmet kanunu'nun 35. maddesi gereğince cumhuriyet'in her türlü tehdit ve saldırıya karşı yegane savunucu. aslında birinci planda cumhuriyet'in koruyucusudur yani.
ordu'nun iç dinamiklerini denetleyebiliyor musun? ya da ordunun herhangi bir yanlışta olsa icraatını yargıya taşıyabiliyor musun? sonrada gelmiş demokrasinin teminatıdır diyorsun... Önce elindeki malzemeyi öğren...
ordu devletin bekçisidir, onu koruyan ona içerden ve dışardan gelebilecek saldırıları önler ya da etkisiz hale getirir. ordu siyasetten muaf tutulmalıdır, demokrasilerde böyle olur.
istenilen üstten tabana yayılan baskıcı bir zorlama değil, tabanın, halkın önderliğidir. teminat böyle edinilir.

mustafa kemal ve ordusu halkın iradesini temsil etmiştir, halka karşı* olmamıştır.
(bkz: demokrasiye inanmak)
vatanın ve atatürk ilkeleri'nin bekçisi, gururlu ordumuzun, yurt içindeki ve dışındaki ''gaflet ve delalet içinde olanlara'' karşı görevini yerine getireceğinden şüphemiz yoktur.