bugün

Sevmedin mi beni, bir hoşçakal kadar?
Gözlerinden öpüyorum, haberin yok ölüyorum...
- çok güzeldi be ayakların! Anlıyo musun? Ama aptaldın!! Anlıyo musun??
Haykırmak değil de başka bir şey.
2004 facebook zamanlarına geri dönüp şu lafı ona evirmek istiyorum; üç kuruşluk sana beş kuruşluk değer verdim diye mi beni sattın?
Üç kuruşluk insanlara beş kuruşluk değer verirseniz sizi cidden satarlar sevgili yazarlar.
Son sözüm de şudur; senin ben bacağına sıçayım.
Bilimum laf kalabalığıdır.
herkesin açılıp saçıldığı bir çağda, geleneksel sebeplerden ziyade tefekkürlerinin sonucu kapanmayı ve modern çağı reddetmeyi seçtin. sanırım bu yüzden kadın olarak en özellerden birisin. kimleysen mutlu ol.
Söylenemeyenlerin oluşturduğu yoğunluğun ayyuka çıkması akabinde saçılacak kelimelerdir.

Seni ben kendim seçmedim. Gülüşünden sen sorumlusun çünkü. Sana duygularımın farklı bir boyuta evrildiğini aktardığımda net bir şekilde bana duygularını gösterseydin üzerine bu kadar gelmezdim. Sonuç itibariyle hem ilişkinin yürümesi hem de menfi durumun sonucunda arkadaş kalabilmemiz için uğraştım, uğraştım, nokta.
ben sana sahip çıkamadım. beni affetme!
tek kelime...

(bkz: neden) !?
Siktir git ne bok yiyorsan ye la...
"dil, varlığın evidir! "
Bekledik olmadı, harekete geçtik yine olmadı. Sonuç olarak kazanan olmadı oldu.
işine git cahil seni.
Haykirmak değil de yüzüne oturmak istediklerim var.
uykular haram oldu
gençliğim bak talan oldu
ah çok sevdim yalan oldu
zalım geceler.
Buraya gelene kadar herşey var. Ama şuraya gelince hiçbişe yazamıyorum.
Kendimden baskasina haykirmam

Iyi degilimmmmmmmmmmmmmmm. I yi de gi lim!! Cildirdim kafayi yedim. Ne zaman sakinleseceksin. Ne zaman bitecek butun bu sacmaliklar! Kendine gel. Hemen! Sen boyle degildin. Guclu olman lazim. Guclu kalmalisin. Annen icin. Baban icin. Yasamali ve savasmalisin. Sen guclu birisin.
uzun süredir görüşemedik tuğçe, hatta hafızamı yokladım da hiç görüşmemişiz seninle.
normalde her erkek gibi ben de sürekli karşımdakini buluşmaya ikna etmeye çabalayan, kadın görünce beynini kapatan tiplerdenim, öyleydim ya da.
westerosta uzun zamandır beklenen kış gibi girince hayatıma çok şey değişti buralarda ah bir bilsen.
gerçi bilmesen daha iyi, bilip de unutursan kırarsın biraz beni. oysa ki ben senin hangi şarkıyı beğenip hangi espriye güleceğini bile bir vazife gibi kazıdım aklıma.
ironik aslında, sen gelmeden yaz vardı üşüyordum ben, sen geldin kış ayında üşümemeye başladım ama gidince anladım ki pastırma yazıymış, ya da yalancı bahar.
ya da yaz geldi diye aldanmışım da açmışım çiçeklerimi, sen öyle selamsız sabahsız gidince de don vurmuş dökmüş çiçeklerimi her bir yana.
hani havalar bahar gelince bir anda ısınır, ağaçlar da kanar ya yaz geldiğine, işte öyle.
hep uyarmak isterdim ağaçları, lan siz aptal mısınız niye kanıyorsunuz bu havalara diye bağırmak gövdelerine.
ama akıl edememişim, ağaçlar kanmak istiyordu belki de.
ben de bile bile dallanıp budaklandım, çiçeklendim.
dedim ki mutsuz yaşayana kadar mutlu bir rüya görmek daha güzeldir bence.
ama rüyanın bu kadar kısa süreceğini düşünememişim.
en beteri de daha mutsuz bir dünyaya uyanacağımı akıl edememişim, edebilsem dalar mıydım uykuya hiç, diyeceğim ama dalardım biliyorsun.
şimdi gelsen, çöldeki vahayı bırakıp susuz avareler gibi koca koca kum tepelerini aşmaya koyulurum seninle.
gidecek bir hedefim var diye değil yanlış anlama maksat senin yanında olayım diye.
ama nafile tabi, yanında olsam da bir şey değişmez senin için.
yüzünde tüy bile olsam çeker kopartırsın beni biliyorum.
her seferinde tekrar büyürüm bir umutla, belki bu sefer ilişmez bana diye ama biliyorum o da nafile.
aslında ben çekilip kopartılmaktan gücenmem, alışkınım da ama keşke böyle olmayacağına inandırmasaydın beni.
başkalarının sana yaptıklarının cezasını çekiyorum heralde, bu kısır döngü de sürüp gider böyle.
ama ben olmayacağım bu silsilede, bana ettiğini başkasına etmeyeceğim,
çocukça ama belki yaptığım iyiliğin mükafatı sen olursun diye.
Sevilemeyecek kadar aptalsın.
"Bunun içinde parasını verdiğim o ekstra peynir nerede ulan?! Ekstra 2,5 tl almasını biliyosunuz!"
haykırmasam da fışkırtsam olur mu.
yüz yüze gelmek istediğimi düşünmüyorum. iç ses yeter kudursun dursun.
Haykırmadan. minik bir tebessüm ile fısıldayarak beter ol.
yeterli.
asklhdşakds hee güzel bakıyodun hee selam falan.

yap bir ıspanaklı börek de yiyelim.