bugün

sonu genelde "az bile" diye tamamlanan meşrulaştırma girişi. önce insanlar "biz" ve "onlar" diye ikiye ayrılır. ya da zaten ayrılmıştır da kişi gider kendisini kamplardan birine yerleştirir. daha sonra karşı tarafa kıyasla daha haklı olduğunu ispatlama çabası başlar. eğer bir taraf bir kişi öldürmüşse bu katliamdır, hainliktir, şudur budur. eğer diğer taraf da bir kişi öldürürse bu kendini savunmadır, haklı davadır vesaire. önemli olan ne yapıldığı değil, kimin yaptığıdır. mesele eylemin/söylemin bir kritere, prensibe, anlayışa, ilkeye falan ters olması değildir; mesele yine sözkonusu yanlışı kimin yaptığıdır. böylece bir tarafın yanlış yaptığı iddia edilirse derhal "ama karşı taraf da şunu yapmıştı..." diyerek yapılan yanlışın yanlış bile olmadığı izlenimi yaratılmak istenir. örnek: "öldürülenler yerlerde sürüklendi" diye bir haber/duyum sonrası olayın vehameti altında ezilmemek isteyen kişi: "onların yaptıklarının yanında az bile"... böyle sikik, amaçsız, ilkel ve gerzek bir adalet anlayışı ile banyo yapılır sürekli. ve hiç kimsede de temizlenmişlik duygusu oluşmaz, oluşamaz.