bugün

çiftleşen sokak kedileri gibi.
ayrılıyor olmaktan daha çok koyar insana. bu yüzdendir ki hep arkadaş kalmaya çalıştım ama bi yerden sonra olmuyor sözlük. bu benim en yakın can dostum dediğim kişiler içinde geçerli. alt katta oturan bir arkadaşım var(dı) kardeşim dediğim. ben dayak yerken , evet evet ben dayak yerken beni orda bırakıp giden bir kardeşten bahsediyorum. sırtımı döndüm ona ama her gün karşılaşmak, ekmeğini paylaştığın adamla, anılarını paylaştığın adama hiç yaşanmamış gibi davranmakta olmuyor. o yuzden sadece selamun aleykum, aleykum selam. daha ötesi yok.
bu çok kötü bişi lan.

üstüne engel yiyenler var.
Olur. Çok da güzel olur. Karşılaşınca anca yüzünü çevirmekle yetinirsin. Hani bi laf var ya ölmüş birinin doğum günü gibi. Aynı öyle işte.
Bu insanoğlunun dününü her zaman unuttugunun göstergesidir. O yüzden hayat hep anlardan ibaret, anılardan değil.
(bkz: acı gerçekler)
En acıtandır. sizin hatanız sonucu bu hale gelmisseniz cok daha acıtır. geri dönüp telafi edememek her yenı gune pişman uyanmaktir. 1 dakikanızı ayrı geçiremediğiniz insanın sizden saatlerce, günlerce, aylarca habersiz olmasıdır. çok özleyip yazmaya yüzünün olmamasıda cabasıdır.
ufff içler acısı durum.
bi zamanlar birbirinin herşeyini bilen iki insanın sonradan iki yabancıymış gibi davranması koyuyor be.
(bkz: kişiye en çok koyan durumlar)
Düşman olmaktan çok daha iyidir. En azından yola devam edilir, negatif enerjiden arınılır.
üç yıl birlikte olduğum kız arkadaşımla eften püften bi sebepten ayrıldık. 2 ay oldu. dün doğum günüydü kutlayıp kutlamamak arasında gidip geldim. kutlamaya karar verdim. whatsapp a girdiğimde beni o güzel yüzü yerine standart whatsapp profil resmi karşıladı. demem o ki eğer elinizden geliyorsa gerekirse canınızı ortaya koyun yine de ayrılmayın.
dün 4 buçuk ay sonra onunla karşılaştığımızda farkettiğim gerçek. selam sabah dışında bana ayıracak hiç vaktin yok muydu gerçekten? iki yabancı mı olduk şimdi? yoksa seni bekleyen kendi gerçeklerine mi koşmakla meşguldün o takıldı aklıma. oysa ne çok özlemiştim seni. solmuş cana hayat veren, ölüyü dirilten o güzel gülüşünü, güneşi arkana alıp da bana sunmanı. hayat tekerrürden ibaret.

halbuki önünde duruyorum, ordayım. dursun sen benimleyken zaman. insana en çok koyan şey bir daha görüp göremeyeceğini bilmediği birine, veda olup olmadığını bilemediğin bir konuşmayı yapmak oluyor hep. sensizlik, sensizliğin acısı çok uzak değil, sen gittikten sadece 1 saniye sonra başlıyor insafsız hiç vakit kaybetmeden. oysa senli dakikalar ne çabuk akıyor.

içimdeki acı sönsün diye uzaklara, çok uzaklara, kıtaları aşarak koşmayı istiyorum, seni ne kadar sevdiğimi haykırarak. senin geldiğin yerlere koşarak. sonra kafama dank ediyor sen buradasın. gidersem senden uzak kalırım.

hiçbir şey yapma sadece gülerek gel bana. bırak gel başka kolları.
içinizde sevgi, aşk, nefret, kıskançlık ve hala sahiplenme duygusu varsa kendinizi yer bitirirsiniz. Selam bile vermiyorsanız daha kötü.
kaçınılmazdır.

çok acıtır. başkasıyla da aynı şeyleri yaşayabileceğini düşünmek. ama gerçektir ve hep vardır.
Kimi ilişkilerde mümkündür. Kimi ilişkilerde mümkün değildir.
Genelde ayrılıktan sonra olan durumdur. Kötü ayrılıkların getirdiği soğukluktur. iyi ayrılıkta yok o ayrı. Neyse yazacak pek bir şey bulamadım. Ama yinede Ben iki yabancı olmayı tercih edenlerdenim.
onca yaşanmışlıkların tadını çıkarıp ileriye bakmaktır.
mutlak son. hiçbir şey ebedi kalmaz sizinle. herkesin sonu bu şekilde olacak.
mutlak sondur bu zaten. kötü bitse de iyi bitse de bitmiş bir hikayeye kimse aynı istekle bakamaz biter ve arkada kalır.